Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Önemli olan bu dün­yada yaşarken Ruhu yükseltmek ve arındırmaktır
Plotinos için ölüm otomatik ola­rak ruhun kurtuluşu ve mutluluğu anlamına gelmediği gibi (çünkü kötü ruh­ları ölümden sonra daha kötü bir hayat beklemektedir) önemli olan bu dün­yada yaşarken ruhu yükseltmek ve arındırmaktır. Plotinos için ahlaki er­demler veya karakter erdemleri ruhun ancak aşağı kısmının, duyusal dünya­ya yönelik kısmının erdemleridir. İnsana has olan ve onun mutluluğunu sağ­laması mümkün olan biricik erdemler ise onun yukarı kısmına ait erdemler, yani entelektüel erdemlerdir. "Ahlaki erdemler bize bu dünyada hayatımızı geçirmemizde yardımcı olan düzen ve güzellik ilkeleridirler. Onlar arzularımıza ve tüm duyarlılığımıza sınır ve ölçü getirerek, yanlış yargılarda bulunmamıza engel olarak bizi yü­celtirler"
Sayfa 241 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor
Aristoteles; Müzi­k kişiliği etkiler, Ruhda duygular, heyecanlar yaratır.
Bazı müzik makamları veya melodilerin insanı taşkın he­yecanlara, ölçüsüz duygulara sürüklemesine karşılık, bazı ritmlerin in­san ruhu üzerinde sakinleştirici bir etkisi vardır. Bazılarının insanların ruhunda denge bozucu, bayağı hareketlere yolaçtığının görülmesine karşılık bazıları insanları soylu hareketlere yatkın hale getirir. Şimdi bu tür şeyler, yani öfke veya yumuşaklık, cesaret veya ılımlılık, taşkın­lık veya sükunet, karakter durumları, yani ahlaki nitelikler olduklarına ve müziğin de dinleyicide bu tür ahlaki nitelikler, huylar, karakter­ler yaratma özelliği bulunduğuna göre bunun sonucu Aristoteles için müziğin ahlaki ve eğitimsel bir değere sahip olduğu olacaktır. Müziğin eğitim içindeki yeri işte onun bu ahlaki niteliği ve eğitimeinin ahlaki amaçları gözönüne alınarak tayin edilmelidir.
Sayfa 388 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aristoteles'e göre Teorik Akıl, Pratik Akıl ve Ahlak
İnsanın sadece, bilen yani duyumlayan, algılayan, düşünen, bi­lim yapan veya bilgiyi üreten bir varlık olmadığını biliyoruz. O aynı zamanda eyleyen, eylemde bulunan bir varlıktır. Öte yandan Aristote­les'in bunların her ikisini de ruhtan kaynaklanan işler veya işlevler ola­rak gördüğünü biliyoruz. Aristoteles bunlardan birincisini genel ola­rak teorik akla, ikincisini ise pratik akla izafe etmektedir. Aristoteles'in de ahlak felsefesinin özü itibariyle entellektüalist bir karakter taşıdığını söyleyebiliriz. Bununla birlikte Aristotelesçi en­telektüalizm, insan heyecanlarının tümüyle rasyonel olduğunu, arzu­nun tümüyle akla indirgenebileceğini, dolayısıyla insan davranışlarının ve eylemlerinin açıklanmasında ondan tümüyle vazgeçilebileceğini ile­ri sürmez. Aristoteles, insan davranışlarının biricik açıklama ilkesinin akıl olmadığını, çünkü aklın kaçınılması veya peşinden koşulması gereken bir şey hakkında düşündüğünde bile zorunlu olarak bizi ondan kaçın­maya veya peşinden koşmaya teşvik etmediğini, böyle yaptığında bile bunu her zaman etkili bir biçimde yapmadığını, yapamadığını, dolayı­ sıyla ahlaki eylemde arzunun, isteğin veya iradenin de gözönüne alın­ması gereken zorunlu bir diğer faktör olduğunu hatırlatır.
Sayfa 243 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Kişinin karakteri , ahlaki niteliklerini veya sahip olduğu değeri ifade etmektedir.
°•○● Karakter,bir insanın elde etmwk istediği ve kaçındığı şeyleri göstermesi bakımından ahlaki amaçları ortaya çıkarır
Sayfa 22 - PANAMAKitabı okudu
Ruhsal yaşamda tekil olguları incelemek yeterli gelmez. Tek tek olguların toplumsal yaşamla ilişkileri içinde değerlendirilmeleri gerekir. Toplu yaşamayla ilgili en önemli ve geçerli sav şudur: Bir insanın karakteri asla ahlaki bir yargıya temel oluşturmaz, karakter o insanın çevresine karşı tavrı ve içinde yaşadığı toplumla ilişkisinin bir göstergesidir.
Sayfa 206Kitabı okudu
Reklam
Karakter, bir insanın elde etmek istediği ve kaçındığı şeyleri göstermesi bakımından ahlaki amaçları ortaya çı- karır. Bu nedenle, karakterin elde edeceği veya kaçınacağı herhangi bir şeyin olmadığı konuşmalar karakterin bir dı- şavurumu değildir.
Sayfa 22 - Panama yayıncılıkKitabı okudu
Ancak karakter sahibi olduğumuz ölçüde ahlaki değerimiz olur.
ölçülülük ise bireyin kapasitesinin doğru değerlendirilmesine bağlıdır. Herakleitos’un öğütsel özdeyişleri fiziksel kuramlarındaki temel ilkelerden dolayı derin bir anlam kazanır. Ayrıca şeylerin özünün anlaşılması yoluyla, bir insanın tam anlamıyla etkin ve bilge olabileceğine olan inancı da bunu doğrular. Herakleitos felsefesinin temel ahlakı, etik ile fiziğin ilk kez biçimsel olarak iç içe örülmüş olmasıdır. “Karakter insanın kaderidir,” sözü, Homeros’ta sık rastlanan, insanın yaptıklarından ötürü sorumlu tutulamayacağı görüşünün yadsınmasıdır. Daimon, burada, insanın kişisel yazgısı anlamına gelir. Bu yazgı, insanın bir ölçüde denetleyebildiği kendi karakteri tarafından belirlenir. Herakleitos’a göre insani yasalar, tanrısal-evrensel yasalar tarafından beslenir.
850 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.