Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
83 syf.
10/10 puan verdi
Satranç Taşları Konuşuyor Kibir, Merhamet ve Zafer Üzerine Bir Meditasyon
Stefan Zweig'ın Satranç adlı romanı, 1942 yılında kaleme alınmış ve yazarın son eserlerinden biri olma özelliğini taşır. İlk bakışta basit bir satranç oyunu üzerine kurulu bir hikaye gibi görünse de, roman derin bir psikolojik analiz ve felsefi sorgulama sunarak okuru etkilemeyi başarıyor. Hikaye, Avusturya'dan Amerika'ya giden bir
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,1bin okunma
408 syf.
6/10 puan verdi
·
78 günde okudu
Gustave Flaubert kendi döneminin ahlakî, toplumsal, ikircikli portresini bu romanda kadın karakter Emma Bovary üstünden verir. Emma orta sınıf sayılabilecek bir çiftçinin kızı olarak dünyaya gelir. Annesi kardeşinin doğumunda ölür; baba karısı ve doğmayan çocuğunun yasıyla bir zaman yaşar. Bir müddet sonra Emma 'yı dini eğitimi baskın
Madam Bovary
Madam BovaryGustave Flaubert · Can Yayınları · 202233,1bin okunma
Reklam
440 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yazarı ilk okuyuşum ve bayıldım ana konunun en sevdiğim kinaye olması dili anlatımı çok güzel o bonus ve konu akışı manyak gidiyor daha ne istiyim :D Fakat baştan uyarayım aşırı tetikleyiciler var herkese çiçek böcek seven naif şeyler seven okura göre asla değil bakın . Kitabın türü Thriller Romance sınıflandırması ve tüm uyarılar ile sunulmuş .
Obsession
ObsessionHarleigh Beck · ‎ Nielsen UK · 01 okunma
Kendisi için gerçekten iyiyi isteyen kişinin , fikrî açıdan değil , ahlâki karakter ve fiilleri bakımından iyi ve erdemli olması gerekir.
Çünkü başkalarının iyiliğini isteyen bir kimse, ya gerçekten iyidir veya aslında iyi ve erdemli olmamakla birlikte, iyiliğini istediği kişilerce iyi olduğu zannedilebilir. Aynı şekilde, kendisi için gerçekten iyiyi isteyen kişinin, fikri açıdan değil, ahlaki karakter ve fiilleri bakımından iyi ve erdemli olması gerekir.
Bir hareketin kitleselleşip, kitleselleşmediği, ne ilkeleri ne de benimsediği devrimci ideolojiyle anlaşılabilir. Bunlar da önemlidir elbet. Ama asıl önemli olan, hareketin safları arasında yer alan insanların, kendi aralarında ve çevrelerindeki insanlarla nasıl ilişki kurduklarıdır. Bu tür ilişkilerin sağlığı, idealler ve benimsenen ilkelerle uyumluluğu, soylu bir ahlaki karakter kazanabilmesi, kitlelere karşı inandırıcı olabilmesi ile doğru orantılı olarak çevredeki insanların güvenini kazanacak ve onları mücadele için kendi saflarına dahil edebilecektir.
Sayfa 97 - Bir YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
687 syf.
8/10 puan verdi
Masumiyet ve Fedakarlık: Suç ve Ceza'da Sonechka'nın Işığı
Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sı, sıradan bir cinayet romanından çok daha fazlası. Bu kitap, insan ruhunun karanlık dehlizlerine inen, ahlak, felsefe ve psikolojiyi ustalıkla harmanlayan bir başyapıt. Hikayemiz, yoksulluk ve umutsuzlukla boğuşan Rodion Raskolnikov adında bir gencin etrafında dönüyor. Raskolnikov, kendi yarattığı ahlaki
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,4bin okunma
...Çünkü başkalarının iyiliğini isteyen bir kimse, ya gerçekten iyidir veya aslında iyi ve erdemli olmamakla birlikte, iyiliğini istediği kişilerce iyi olduğu zannedilebilir. Aynı şekilde, kendisi için gerçekten iyiyi isteyen kişinin, fikri açıdan değil, ahlaki karakter ve fiilleri bakımından iyi ve erdemli olması gerekir.
Dünyanın en güzel sûretine sahip olsanız da bir süre sonra ön plana çıkacak olan karakter ve ahlaki özelliktir.
·
Puan vermedi
Türk Maarifi ( sayfa 40-47 arası)
Türk Maarif sistemine ne oldu? Kitapta diyor ki: “.. bu yeni maarif sistemi ruhçuluk idealine memleketimizde son vererek bu vatanı yakın gelecekte kör ve sağır makinenin vatanı yapmak azmindedir.” Ve kıymetli yazarımız Nureddin Topçu bu sözleri 1970 yılında söylemiş. O yakın gelecek gelmiş, teknolojik bir çağ başlamış, eğitim sistemi de dahil buna bağlanmış bir sistem içinde bu sözleri okumak ne acı. Peki yazarımızın kalemine göre neler oldu Türk Maarifinde: * Millet dili, milli tarih ve milletin ruhuyla bağlarını koparmış olan ve kültürün yerine TEKNİĞİ oturtan bir maarif sistemi * Millet ruhu ile bağları kopartılan bugünkü okul millete insan yetiştirmek için değil fabrikaya usta yetiştirmek için çalışıyor. * Ruhsuz, idealsiz, inançsız bir öğretim gençliğe karakter yerine hüner verecek ve insana elbette aşağı canlıların hizasına indirecektir. * Bugünkü mektep insanın ruhunu yüceltmek için değil makineye esir olarak midesinin saltanatını yaşatmak için açılmış kapıdır * Mektep artık gençliğe karakter mayası aşılamıyor * Düşünen ve seven insan yerine usta adam, çok kazanan adam yetiştiriyor. Günümüze kadar gelen süreci ne de güzel özetlemiş. Geldiğimiz dönemde ruhsuz öğrenci, anne- baba, eğitimci üçgeninde oluşuyor geleceğimiz. Çözümü de sunmuş taa 1970 yılında ve demiş ki: Bize bir İNSAN MEKTEBİ lazım: * Bir mektep ki bizi kendi ruhumuza kavuştursun * Her hareketimizin ahlaki değeri olduğunu tanıtsın * Hâyâyâ hayran gönüller * İnsanlığı seven temiz yürekler yetiştirsin * Her Ferdimizi milletimizin tarihi içinde aratsın * Vicdanlarımızı her an Allah(c.c)’ın huzurunda yaşamayı öğretsin.
Türkiye'nin Maarif Davası
Türkiye'nin Maarif DavasıNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 20164,654 okunma
Reklam
140 syf.
·
Puan vermedi
Değirmen
Sabahattin Ali tarafından yazılan ünlü bir Türk romanıdır. Roman, insanın iç dünyasını, toplumsal çelişkileri ve sınıf ayrımcılığını ele alır. Ana karakter olan Deli İbrahim'in hayatını ve çevresindeki insanların hikayelerini anlatırken, Türk toplumunun farklı katmanlarını ve zorluklarını ortaya koyar. Ayrıca, insanın özgürlük arayışını, adaleti ve ahlaki değerleri sorgular.
Değirmen
DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202144,7bin okunma
Hangimiz ki?
Kendisi için gerçekten iyiyi isteyen kişinin , fikrî açıdan değil , ahlâki karakter ve fiilleri bakımından iyi ve erdemli olması gerekir.
°•○● Karakter,bir insanın elde etmwk istediği ve kaçındığı şeyleri göstermesi bakımından ahlaki amaçları ortaya çıkarır
Sayfa 22 - PANAMAKitabı okudu
55 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Halil Cibran
Halil Cibran
ın "
Ermiş
Ermiş
" kitabı, hayatı, aşkı, evliliği, çocukları, verme ve almayı, yeme ve içmeyi, işi, neşeyi ve üzüntüyü, özgürlüğü, öğretiyi, dostluğu ve ölümü ele alan derin ve ilham verici eserlerinden biridir. Kitap ana karakter El Mustafanın On İki Yıl süreyle misafir olduğu Orphalese şehrindeki insanlara vedasını ve onların hayatın temel unsurları hakkında sordukları sorulara verdiği cevapları anlatır.
Halil Cibran
Halil Cibran
bu eseriyle okuyucuya hayatın ve insan ilişkilerinin derinliklerine dair anlamlı içgörüler sunar. Kitap da şiirsel ve metaforlarla zengin dil kullanımı okuyucuyu adeta bir düş kurmaya ve kendine dair derin muhasebeler yapmaya davet edeyor. Ayrıca kitap boyunca iki düzeyde bir yolculuk gerçekleştiriliyor, bir yandan El Mustafanın fiziksel yolculuğu diğer yandan okuyucunun kendi içsel yolculuğu.
Halil Cibran
Halil Cibran
basit ama derin öğretiler vasıtasıyla insanın kendisi ve çevresiyle olan ilişkisini dönüştürebilecek bilgelikler sunar.
Ermiş
Ermiş
evrensel temaları ve her bireyin yaşamında karşılaşabileceği deneyimleri ele almasıyla öne çıkar.
Halil Cibran
Halil Cibran
kitabında dile getirdiği görüşlerle insanın iç dünyasına ahlaki ve ruhani değerlerine ışık tutar. Onun vurguladığı gibi yaşamın her alanında dengenin ve uyumun sağlanması insanı daha mutlu ve huzurlu bir varoluşa taşıyacaktır.
Ermiş
Ermiş
sadece okunacak bir kitap olmanın ötesinde yaşamak ve deneyimlemek için bir davet niteliğindedir. Bu eser her okuyuşta farklı katmanlarıyla okuyucusunu şaşırtır ve derin düşüncelere sevk eder. Kısa olmasına karşın insana ve hayata dair derin soruları sorduran bir yapıt olarak kütüphanenin vazgeçilmez bir parçası olmayı hak eder.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,4bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.