Ahlaksızlığın Efendisi / Marquis de Sade
Hakkında “insanoğlunun kendi kendini rahatsız etmek ve haysiyetini kırmak için tasarladığı bağlar arasında en dehşet verici, en tiksindirici olanı” dediği evlilik onun için ölümden de beter bir kaderdi.
Sayfa 21 - NTV Yayınları, 1. Baskı, Çev. Çetin SoyKitabı okudu
“Abdullah b. Cud’a’nın evinde yapılan yeminleşmede(Hilfû’l-Füdûl cemiyeti yeminleşmesi)ben de bulundum.Bence o yemin ,kırmızı tüylü develere sahip olmaktan daha sevimlidir!Ben ,ona İslamiyet devrinde bile çağrılsam icabet ederim”119
Rasul-i Ekrem Efendimizin bu sözü,günümüz müslümanları için de bir ölçüdür:Zulme ve ahlaksızlığın her türlüsüne karşı,isim ve şekli ne olursa olsun ,mücadele veren teşekkül ve cemiyetlere yardımcı olmak…
Sayfa 141 - 119:İbni hişam,sire;ibni sad,tabakat;ibni kesir,sire;süheyli,radvul ünf
Ahlaksızlığın Efendisi / Marquis de Sade
“Sodom’un 120 Günü”nde Sade’ın dileği “dünya var olduğundan beri yazılmış en kirli hikayeyi yazmak”tı.
Sayfa 26 - NTV Yayınları, 1. Baskı, Çev. Çetin SoyKitabı okudu
HILFU'L FUDÛL(Erdemliler Topluluğu)
"Abdullah b. Cüd'a'nın evinde yapılan yeminleşmede ben de bulundum. Bence o yemin, kırmızı tüylü develere sahip olmaktan daha sevimlidir! Ben ona İslamiyet devrinde bile çağrılsam icabet ederdim.
Resûl-i Ekrem Efendimizin bu sözü, Müslümanların için de bir de ölçüdür: Zulme ve ahlaksızlığın her türlüsüne karşı, isim ve şekli ne olursa olsun, mücadele veren teşekkül ve cemiyetlere yardımcı olmak.
Sayfa 114 - Nesin Yayınları
Ahlaksızlığın Efendisi / Marquis de Sade
Aile dostu Madam Raimond, Kont’u çocuk için fazla endişelenmemesi konusunda uyarmıştı. “Bazen erdemin yolunu bulabilmek için günah işlemek zorunda kalırız.” diye yazmıştı ona. “Tutku çağını aşmak son derece zordur. Kumar tutkusunun pençesine düşmediğine şükrediyorum.” Oysa genç Marki’nin sıkı bir kumarbaz olduğunu bilmiyordu; üstelik kumar, Sade’ın kötü huyları arasında en az yıkıcı olanıydı.
Sayfa 19 - NTV Yayınları, 1. Baskı, Çev. Çetin SoyKitabı okudu
Epiktetos bir köledir.
Kundaktayken Köle pazarlarında Alınıp Satılmaya Başlanmıştır.
Ve aynı zamanda topaldır. Epiktetos'un zalim efendisi bir kıskaçla Epiktetos'un bacağını burkarak kendince eğlenir.
Zavallı esir Epiktetos, efendisine ‘Efendim bacağımı kıracaksınız!’ der. Efendi hiç istifini bozmadan eğlencesine devam eder ve en sonunda Epiktetos'un bacağını kırar.
Epiktetos hiç bir acı ve sıkıntı emaresi göstermeden büyük bir soğukkanlılıkla "Efendim bacağımı kıracağınızı söylemiştim."der.
O, ahlaksızlığın hüküm sürdüğü bir çağda dünyaya gelmiştir.
Sormadan edemiyorum, ahlaksızlığın hüküm sürmediği isyan ahlakının gerekli olmadığı bir çağ var mı acaba?
Şimdi düşünüyorum da ne zamandan beri insanlığın vicdanı bükülmeye başladı? Epiktetos' un bacağını bükerek kıran efendinin vicdanı bükülmüşmüydü acaba?
Bu çağın Epiktetosları olarak bizimde söylememiz gereken bir sözümüz olmalıdır.
Ahlaksızlığın Efendisi / Marquis de Sade
Babası Kont Sade kavgacı idare yönetimiyle aile adını lekelemiş Fransız bir diplomattı. Armut dibine düşer diye düşünen Kont, aile adını daha fazla lekelememek için oğlunu babaannesinin yanına yolladı. Ancak babaannesi tarafından şımartılan Sade, çok geçmeden 40 yaşındaki amcası Papaz Sade'in yanına gönderildi.
Papaz ve âlim olan amcası, küçük bir oğlanı hizaya getirmek için biçilmiş kaftan gibi görünse de bu sadece bir yanılsamadır. Amcası, tarihin en "cool" ya da en tüyler ürpertici amcalarından biri olacaktı. Papaz, sıra dışı bir hayat sürüyor; evinde iki metresiyle (bir anne-kızla) birlikte yaşıyor, sık sık hayat kadınlarıyla birlikte oluyor, büyük bir porno koleksiyonu biriktiriyor ve Fransız filozof Voltaire'le arkadaşlık ediyordu.
Sonraki beş yıl boyunca genç Marki, amcasının kalesinin, duvarlarına zincir ve pranga asılı gizli köşelerini keşfedecekti. Sade, amcasının etkileyici kütüphanesine de dilediği zaman girebiliyordu. Klasikler arasında "History of Flagellants" (Kendini Kırbaçlayanların Tarihi), "The Nun in her Nightdress" (Gecelikli Rahibe) ve "John the FuckerDebauched" (Sefa Düşkünü Beceren John) gibi kitapları bulur. 10 yaşında Paris'e dönen küçük Sade'ın zihninin eksiksiz bir günah eylemleri kataloğuyla dolu olmasına şaşmamalı.
Sayfa 18 - NTV Yayınları, 1. Baskı, Çev. Çetin SoyKitabı okudu
Ahlâksızlığın Efendisi ( Marquis de Sade )
Can acıtmaktan, acı çektirmekten, başkalarını küçük düşürmekten zevk almak, bilhassa cinsel haz duymak anlamına gelen "sadisme" kelimesi Fransızcaya girdi ve daha sonra "sadizm" ve benzeri şekillerde türlü dillere yerleşti.
Sayfa 28
Ahlâksızlığın Efendisi ( Marquis de Sade )
Bir zamanlar evliliğin ölümden beter bir kader olduğuna inanan Sade bu kez ondan 10 kat kötü bir kâbusla karşılaşmak üzereydi: Polis Sade' ın tüm yazı araçlarından arındırılarak tek kişilik hücreye kapatılmasını emretti. Bir süre sonra yazı araçlarını geri almayı başardıysa da, kalan günlerini, yazdıklarına her an el konulabileceği korkusuyla geçirdi.
(Ölümünden sonra yakmışlar zaten.)
Sayfa 27
_Bütün bu aşağılık asalakların tek kaygısı, yüz karası bir dalkavuklukla, kralın desteğini kazanmaktır.
_Sizin ilkelerinizin tam karşıtlarıyla yetişmiş insanlar karşısındasınız. Bütün düşündüklerinin saçma ve haksız olduğunu yüzlerine vurursanız elbet dinlemezler sizi. Dikine değil, yanlamasına gideceksiniz. Doğruyu yerinde ve ustalıkla
Ahlaksızlığın Efendisi
"Bazen erdemin yolunu bulabilmek için günah işlemek zorunda kalırız. "
Sayfa 19Kitabı okudu
Ahlâksızlığın Efendisi ( Marquis de Sade )
"Ailenin ruhuna bürünüyorum ve kendimi ayıplayacağım bir şey varsa o da, bu ailenin bir ferdi olarak doğma talihsizliğimdir. Tanrı' nın bir lütfuyla ailenin şeytanlıklarının sadece bir kısmını aldıysam kendimi namuslu addederim."
Sayfa 19