"Madem öyle, biraz sonra televizyon seyretmeyeceksin!"
Hah! Tabii...
Tabii... Televizyon mükafat olma haysiyetine yükseltildi... Ve bunun sonucu olarak, okuma angarya derecesine düştü... Bizim buluşumuzdur bu...
Merhaba kitap dostları !!!
Yine bir eseri bitirmenin verdiği hem hüznü ,hem huzuru yaşıyorum.
Daha küçücükken annesi ve babası gözünün önünde canice katledilen ,yetim kalan Yusuf'un , Kuyucak' lı Yusuf'un derinden iz bırakan hayatı...
Annesini ve babasını kaybeden Yusuf'a Edremit ilçesinin kaymakamı sahip çıkar ,bir kızım var ,bir de oğlum olsun
Aslında her eser ayrı bir etki bırakır okuyucularında fakat bazı eserler daha etkili olurlar,kimi eser yürekte hüzün ,kimi eser de huzur bırakır... İncelemeyi okuyan yüreğinize sağlık 🙏🍀
Dili çok ağır bir kitap, okurken epey zorlandım. Anlattığını pekala 50 sayfada da verebilecekken 200 küsür sayfada dönüp dolaşıp aynı şeyleri yazmak niye.Başladım diye mecburen okuduğumu söylemeliyim.
İradeli olabilmenin mümkünlüğünden ve yollarından bahsediyor. Tabii konuyu bilimsel temele oturtmaya çalışmış.
Ama yazarımız kitabı erkeklere, tamamen erkeklere:)) ithafen yazmış, kadınları da erkeklerin eğlence aracı olarak ifade etmiş. Dönemi açısından bakarsak normal diyeceğim fakat kendisi bilimle uğraşıyor. Bilim bağnazlıktan doğunca ulaştığı sonuçlar da belli malesef. Bir yerinde de Kızılderili halkı için en alt tabaka tabirini kullandı ki, varın siz şahsı bilim insanı, afedersin yazarcığım bilim adamı olarak düşünün. Söylediklerinin bazıları kabul edilebilir, bunu bozuk saatin en az bir kere doğruyu göstermesiyle aynı düzlemde düşünün ama.
Okuyun, nasıl düşünmemelinin yolunu öğrenin.
İrade TerbiyesiJules Payot · Karbon Kitaplar Yayınları · 202029,1bin okunma
Ben de okuyorum henüz 50. sayfadayım kendi adıma bir çok yerin altını çizdim lakin henüz bütününü değerlendirme fırsatım yok. İncelemeniz penceresinden de bakarak okuyacağım.
Haberin haber değeri taşıması için olay kadar nerede olduğu da önemlidir. Bu yüzden Los Angeles'taki depremde on iki kişi öldüğünde manşet olurken Ortadoğu'da üç bin kişi öldüğünde kimse yazmaz.