—... Ama beni ayıplamayasınız? Ben öyle kolayca randevu veren kızlardan değilim… Size de vermezdim ama. Neyse, burası giz olarak kalsın. Ama önce bir koşulum var. — Koşul mu? Her koşulunuza şimdiden razıyım!.. diye bağırdım. Sözünüzden dışarı çıkmayacağım. En ufak bir saygısızlığımı görmeyeceksiniz. Zaten beni tanıdınız artık. Kız gülerek: — Tanıdığım için yarın davet ediyorum, dedi. Evet, sizi iyice tanıyorum. Yalnız şu koşulla gelin; (bakın, apaçık konuşuyorum ve sizden her istediğimi yüzde yüz yapmanızı rica ediyorum), bana aşık olmayın. Bu, olanaksız bir şey, size kesin olarak söylüyorum. Ama arkadaş oluruz; bunu mennuniyetle kabul ederim. Yalnız aşık olmayın, çok rica ederim. Kızın uzattığı eli şaşkınlıkla sıkarak: — Olmayacağım, dedim. Yemin ediyorum. — Hayır, yemin etmeyin. Barut gibi birden alevleneceğinizi biliyorum. Böyle konuştuğum için ayıplamayın beni. Ah… Her şeyi bilseydiniz. Benim de ne iki çift söz edecek, ne de akıl danışacak kimsem var… Böyle birini sokakta arayacak değilim ya… Siz başkasinız tabii. Sizi sanki yirmi yıldır tanıyor gibiyim. Değişmeyeceksiniz, değil mi?
Sayfa 9
..yalnız kuru bir akılla yola çıkanların idrâkleri kıtlaşır. Lakin kâinâttaki hâdiselerin sırf dış görünüşlerini değil de, rûhâniyet ve iç âlemlerini görebilme sırrına ermiş olan irfân ehli, hiçbir şekilde aklın çıkmazlarına takılmaz. Bu Hakk dostlarının, görüş, biliş, seziş ve sebatları, dağları ve taşları bile kendilerine hayran bırakır. Gönül gözleri görmeyenler, yalnız akıl yolunu körün değneği gibi kullanmak zorunda kalırlar. Bu değnek, onların taşlara çarpıp yuvarlanmalarını önlerse de, bu gidiş, elbette önünü gören insanın yürüyüşündeki emniyet gibi olamaz.
Reklam
Bir önceki dönemde çocuğun sevk hisleri aklı da yönettiği halde, bu dönemde yorumlayıcı akıl devreye girer. Akıl, çocuğun duyarlılığının karşısında iradesini güçlendirmek üzere ona destek olur.
- Çok daha ferah olmalıdır, Cinnet dedikleri o cennet, Şu akıl zindanlarımızdan!
Akıl, kalbin konuşmasına izin verdiğinde çok daha akıllı bir araç haline gelir; akıl yürütmeye çalışmak yerine, içimizde hakikatle yankılanan şeye kendini açtığında.
42- Bir kinci bir kinciye, bir düşman bir başka düşmana, yanlış yönlendirilen akıl da kendi kendisine büyük zarar verir.
Sayfa 54
Reklam
Yanı başımda çalışan, senelerdir her işimi gören oğlana ailesini sormayı akıl edememiştim. Derdini dinlemeyi düşünememiştim. Kimdir, işten çıkınca ne yapar, nereye gider, aldığı maaşı nerede harcar bilmiyordum. İşe vaktinde geliyor mu, işini yapıyor mu bir buna bakıyorduk. Bu kadar değildi ki kimsenin hikayesi.
Sayfa 195Kitabı okudu
Önsöz
Akıl, insan olmanın temel koşulu olarak ve kendi sınırlılıkları içerisinde kaldığı sürece olumlu; ama çığırından çıkarılarak hayata ait tüm hakikatin ve anlamın belirleyicisi ve doğrulayıcısı olmaya yeltendiği ve bu hususta araçsallaştırıldığı sürece de olumsuz anlamlarda kullanılacak ve eleștirilecektir.
AKIL, AKILDIŞI, KUTSALLIK
Vahiyden, hikmet geleneğinden, tabiatla kurulan olumlu ilişkilerden ve kalbin kedisinden sağlanan bilgeliklerin öğretileri, hakikatle yakınlaşmamızı sağlayabilir.
AKIL, AKILDIŞI, KUTSALLIK
Kuran'da zikredilen "Adem'e isimleri öğrettik" ayetindeki isimler, doğrudan nesnelerin adları değil, beynin kendi üstüne katlanmış olan bu bilme, düşünme ve kavramlar üretme yeteneğidir.
Reklam
AKIL, AKILDIŞI, KUTSALLIK
Kuran'da zikredilen Adem neslinin Allah'a: "evet, sen bizim rabbimizsin" demeleri ise, insan fıtratının Tanrı'yı bilmeye uygunluğunun ötesinde; insan bilincinin düşünme ve seçme rüştüne ermesi vaktinde yaptığı-yapacağı bir tercihe telmihtir.
"Kendimi akıl hastalarının arasında görünce benim için her şeyin o ana kadar hayallerden başka bir şey olmadığını anladım. Ancak bazı şeylerin geçmem gereken bir dizi sınavla gerçekleşeceğini düşünüyordum. Böylece sınavlara razı oldum."
AKIL, AKILDIŞI, KUTSALLIK
Geleneksel toplumlarda ve müşrik inançlarda tanrısallık, toplumun egemen güçlerine atfedilerek; din, toplumsal sömürünün kutsal bir zeminde yürütülmesinin ideolojisine dönüştürülmüştür.
AKIL, AKILDIŞI, KUTSALLIK
İslam, hakikatin aşkınlığını savunurken, aklın açıklığında direnmiş; Aydınlanma ise hakikati bilimselleştirerek, aşkınlıktan yoksun, dolayısıyla da kapalı bir akıl anlayışına dönmüştür.
AKIL, AKILDIŞI, KUTSALLIK
"Bir teorinin yaratılışı için, yalnızca kaydedilmiş fenomenler topluluğu hiçbir zaman yeterli değildir. Her zaman, maddenin kalbine hücum eden, insan zihninin özgür bir buluşu eklenmiş olmalıdır..." - Albert Einstein "Yasalara ulaşmanın yolu mantık değil, salt sezgiye dayanan deneyimdir." - Albert Einstein "Her buluş usdışı bir an içerir, her buluş yaratıcı bir sezgidir." - Bergson
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.