Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sen bana bakınca - Aysun Özer----Adını bir kere öpebilir miyim?
Sen bana bakınca; balta girmemiş ormanlarda ihtilâller oluyor, her ağaç ev sanıyor kendini. Her ev köksüz bir ağaç oluyor. Yasalar hükmünü kaybediyor sen bana bakınca; Aristokratlar haklı buluyor bütün devrimleri, Garipler bir gecede galipliğe atanıyor. Hükümetler kuruyor ağrılı başıma dizinin dibi. Sen bana bakınca; Bakmak mecaz anlamlar
Ciddi anlamda çöktüğümü hissediyorum artık Zihnim karman çorman Bir ton şey var dönüp duran Kafamın içinde uğultu yapan Ama bir yandan da çok boş Hissediyorum ama hissedemiyorum gibi Anlamlandıramıyorum Aga benim hayalim vardı eskiden Eskiden dediğim de daha geçen seneye kadar hayalim vardı benim Ama şimdi hayalim yok Geleceğe dair pek bir
Reklam
ben seni çocuklarını çok seven bir anne olarak mı bileceğim hep. Benim yanımda anneden bir başkası değil misin F. Anneliğine annesin. Bunca zamanın annesisin. Ben sana çıldırmış değilmiyim. Bir barbar bir çılgın herif gibi aramaz mıyım çoktandır. İpimi sıkı sıkıya bağla ya da kendini yine çok yüksekte tut. Beni sevmeye gelmez .. dursun bu aklında da Bu hep böyle mi olacak F... Ben seni çocuklarını çok seven bir anne olarak mı bileceğim Sen yine işten çıkacaksın ben yine görmeye yetişemeyeceğim. Bir kerede sakinleşip araydım seni diyeceğim. Ben içimde hep bu pişmanlığımı taşıyacağım Bağırmıyorum bağırmıyorum sesim böyle çıkıyor. o inceliği benden bekleme ne olursun. Anneliğine on numara annesin. Ama ben ne olacağım F... Mücadelende tek misin, beni de kat destek olurum. Gele gide biz birbirimize seneler sürsek de İçimidekileri de tüketemiyoruz bak. Sen bir yaşına daha giriyorsun Çocukların bir yaşına daha Bir masa etrafında pastadaki mumu üflüyorsunuz Etrafına umudu sevgiyi mis kokuyu yayıyorsun Ben bir başıma.
MERHABA BEN AYKUT -2
Nezih bir yalnızlığım, Yıllanmış acı bir gözlerimden, Yudum yudum otuzlu yaşlarım başlıyor. Efkarlı mıyım? Eh biraz dumanlı, Fikrim erkenden çürüdü. Yaman gecikmiş arzularım,
02:33:02.51
Genç sigara içiyor, Biraz zehir sabaha iyi gelir. Telaşe ile büyük aşkın, Dudak kemirmesine kadar gider sancısı. Yağmurlar umutlanır bir kadının kalp çarpıntısı, İstanbul eski düşmanı gibiydi. Vakit öyle bir şey ki tabanca gibi,
Varlık ,hiçlik , ölüm
Benim Ölümüm [Ma mort] Ölüm, “duvar”ın öte yanındakilerden olduğu için hiçbir şekilde insani olmayan şey gibi görünürken, sonra bir anda bambaşka bir bakış açısından düşünülmeye, insan yaşamının bir olayı gibi ele alınmaya başlandı. Bu değişiklik çok açık bir biçimde anlaşılır: ölüm bir terimdir ve her terim (ister sonuç, ister başlangıç terimi
131 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.