Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
YALNIZLIĞIN YARATTIĞI İNSAN Pardösüsünün kürklü yakasını kaldırınca üşüdü mü diye baktım. Aslında soluk esmer yüzü balmumu gibi sararmıştı. – Üşüdün, dedim. Kaşını kaldırdı. Yanağındaki çıban yerinde kan yoktu. Durdum. Yüzünü avuçlarıma alıp ovaladım. – Neden böyle oldun, dedim. Güldü. Karanlığa doğru tükürdü. Başını iki tarafa şiddetle
Arka Kapaktan
Hayatı inançlarına sıkıca tutunmaktan ibaret bir kadın, küçük Jeanette'ı evlatlık aldığında çok mutlu olur. Bu mutluluğun sebebi, etrafı ne kadar kalabalık görünse de daima yalnız geçirdiği, örselenmiş hayatına taze bir soluk geleceğinden değil, kendi gibi misyoner bir kadın daha yetiştirebilme umududur. Başlarda her şey planladığı gibi gider; küçük kız, annesini ve dolayısıyla Tanrı'yı memnun etmek için elinden geleni yapmaktadır. Ama sonra cemresi yeni düşmüş bahar toprağında beliren o ilk, mucizevi, hem kırılgan hem de güçlü filiz gibi bir soru bitiverir kızın aklında: Bu ben miyim gerçekten? Dünya edebiyatının en güçlü feminist seslerinden biri olan Winterson, yarı otobiyografik, yarı fantastik bu romanıyla, ısrarla anlamak istemediğimiz en temel meselelerden birine doyurucu bir son çiziyor: En nihayetinde insan, yakınındakilerin beklentilerini de görmezden gelir ve "her şeye rağmen" kendini istediği biçimde inşa eder. Doğuştan getirdiği sevilme ve kabul görme arzularını hiçe sayacak kadar cesur da olabilir üstelik. Doğrusu, bu kendine inanan herkesin severek ödeyeceği bir bedeldir. Dolayısıyla, evet, tek meyve portakal değildir
Kafka Kitap
Reklam
"Kaç ay geçmesi gerekti Düşünmeyi bırakman için beni Yoksa hâlâ aklında mıyım Çünkü aklındaysam Belki ben de düşünüyorumdur."
her şey olup bittikten sonra, aklında kalanları gözden geçirirken anlar neler yaşadığını insan. böyle midir? ne olduğunu anlamak istiyorsam, bu ilişkiyi yaşamak zorunda mıyım? yalnızca anlamak için, kendimi daha iyi tanımak, daha geniş ve ayrıntılı bir dünya algısına ulaşmak için. her yaşantı bir zenginleşmedir..
"Bunca insan," dedi kalabalığa bakarak, "şimdi, onlardan birini kolundan tutup çevirsem, bir beşerin aklında yer edebilmiş miyim, bir kalpte derin bir iz bırakabilmiş miyim öğrenebilsem.."
Kahkahalar atarken üzüntü­ lü olmadığımı düşünme. Görüyorsun, kahkaha beni boğarken bi­ le ağladım. Ama ağlarken yalnızca üzüntülü olduğumu da düşün­ me, çünkü kahkaha da aynı zamanda geldi. Her zaman aklında tut, kapını çalıp, "içeri girebilir miyim?" diyen kahkaha gerçek kahkaha değildir. Hayır! Kahkaha bir kraldır ve dilediği gibi ge­ lir, gider. Kimseye sormaz; uygun zaman kollamaz. "Buradayım," der yalnızca. Örneğin, o tatlı, genç kız için duyduğum acıyı dü­ şün; yaşlı ve yıpranmış olmama rağmen kanımı verdim ona; za­ manımı, becerimi, uykumu verdim; o her şeye sahip olabilsin di­ ye, diğer acı çekenlerin ihtiyaç içinde kalmasına sebep oldum.
Reklam
Ah anlamıyorsun, dostum John. Kahkahalar atarken üzüntülü olmadığımı düşünme. Görüyorsun, kahkaha beni boğarken bile ağladım. Ama ağlarken yalnızca üzüntülü olduğumu da düşünme, çünkü kahkaha da aynı zamanda geldi. Her zaman aklında tut, kapımı çalıp, "İçeri girebilir miyim?' diyen kahkaha gerçek kahkaha değildir. Hayır! Kahkaha bir kraldır ve dilediği gibi gelir, gider. Kimseye sormaz, uygun zaman kollamaz. 'Buradayım,' der yalnızca.
Sayfa 200Kitabı okudu
Hikmet ile Bilge
Sokağa çıktıklarında, kapanan iki kapının sesi kaldı yalnız aklında; biri hafif, biri sert. Bir su birikintisinin üstüne basmadan geçtiklerini hatırladı sonradan. Bir şeye şaştı galiba: Çöp tenekesinden fırlayan kediye. Bir süre iki yanına baktığına göre, caddenin birinde karşı kaldırıma geçmiş olmalıydılar. Kimseyi hatırlamadığına göre, sokaklar
Sayfa 162 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
... Ben aklında mıyım? ...
Sayfa 16 - Seni Düşünüyorum - Moskova, 9.10.1951Kitabı okudu
“Her zaman aklında tut, kapını çalıp ‘İçeri girebilir miyim?’ diyen kahkaha gerçek kahkaha değildir. Hayır! Kahkaha bir kraldır ve dilediği gibi gelir, gider.”
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
kaç ay geçmesi gerekti düşünmeyi bırakman için beni yoksa hâlâ aklında mıyım çünkü aklındaysam belki ben de düşünüyorumdur beni düşünen seni beraberiz içimdesin etrafımda ve her yerde sen ve ben ve biz
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
I also want to graduate from the University of Disconnectus Erectus.
Artık tek başınıza üzülmeyin, ne olur? Birlikte üzülelim. Her şeyi yeniden yaşayalım. Üçümüz birlikte dolaşalım. Onu adada görmek isterdim. Birlikte çiçek toplamıştık yıllar önce. Öyle olsaydı. Siz elele tutuşmuş gidiyorsunuz. Bana da gösterseydi manastırı. Ahşap bir manastır mıydı? Ne düşüneceğimi bilemiyorum. Düşünebildiğim gün yazsam mı
Sayfa 451 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.