Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Bunun dışına çıkamayız, dünyanın düzenini değiştiremeyiz, bizi parçalayıp dağıtan şeye dayanmaya, bizi ezen şeyi sırtımızda taşımaya mahkumuz, bize kalan tek şey, -kendimiz de ölmeden önce ve sonuncu ölüler biz olmadan- ya yok olup gitmek ya da öldürmek; yüksek sesle söylüyorum, üçüncü bir yol imkansızdır."
Doğruluk duygusu,haklı olmanın verdiği doyum,özsaygı,bizi ayakta tutan ya da ilerleten güçlü güdülerdir sevgili beyfendi.Tersine,insanları bundan yoksun bırakırsanız onları kuduz köpeklere çevirirsiniz.
Reklam
"Hayat, tüm seçimlerimizin toplamıdır." -Albert Camus
"Biz Cehennemdeyiz ve lanetli olmaktan, sürekli acı çekmekten başka tercihimiz yok, bir de bu azaptan sorumlu şeytanlar var."
"Tek kesinlik şudur: Ölüm, tek kelimeyle, her şeyin anlamıdır, insan ölüm karşısında sıradan bir şeydir yalnızca, halklar da aynı; Tarih bir tutkudur, azaptır, kurbanları sürüyledir, içinde yaşadığımız dünya cehennemdir, hiçliğin ılımlılaştırdığı bir cehennem."
"Biz çaresiz bahtsızlar, kendimizi saçmalık labirentine iyi kötü girmiş hissediyoruz ve buradan ancak ölümüz çıkacak."
Reklam
"Doğmayı biz seçmedik ve bize verilmekten çok dayatılmış olan bu yaşama, kaygı ve acı dolu, neşesi sorunsallı ya da kötü bu yaşama hiçbir yerde katlanamadığımız için kendimizi mutlu addediyoruz."
"Ölüme doğru gidiyoruz, tıpkı okun hedefe doğru gitmesi gibi, asla ıskalamayacağımız da kesin, ölüm bizim tek kesinliğimiz, tek gerçeğimiz, öleceğimizi daima biliyoruz, herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde, biçiminin bir önemi yok."
"Bizi birbirimize bağlayan ve birbirimize hatırlatan tek şey şimdi ayrı düşmüş bedenlerimiz..."
Sayfa 104 - Can YayınlarıKitabı okuyor
..Ölüme o kadar yakınken anne kendini her şeyden bağımsız, her şeyi yeni baştan yaşamaya hazır hissetmiş olmalıydı. Kimsenin, hiç kimsenin onun arkasında ağlamaya hakkı yoktu…
Reklam
Niha­yetinde sanat, toplumun dışında gelişir ve yaşam gücünü aldığı topraktan köklerini koparır.
Yalnız bir sanatçının eğlencesi olarak değerlendirilebilecek "sanat için sanat", gerçekten de yapay ve soyut bir toplumun yüzeysel sanatıdır. Bu sanat da zamanla salon sanatı ya da gös­teriş ve soyutlamalarla beslenen, her türlü gerçekliğin yıkımıy­la sonuçlanan salt biçimsel bir sanata dönüşür.
Parasal sorunları ve salt gönül dertlerinden mustarip birçok in­san on yıllar boyunca, sosyete romancıları ve Oscar Wilde'ın hapsi tatmadan önce, kendi durumunu düşünerek en büyük zayıflığının yüzeyselliği olduğunu söylediği, boş ve anlamsız bir sanatla tatmin olmuştur.
Göster­geler üzerine kurulu bir toplum, insanların dünyevi hakikatle­rinin yalanlarla örtüldüğü yapay bir toplumdur.
Bu soruya verebileceğimiz ilk dürüst yanıt şudur: Sanat bazen aldatıcı bir lükstür. Kürek mahkumları sintinede var güçleriy­le kürek çekerken, bizler kadırgaların kıç güvertesinde yıldız­lara bakarak şarkılar söyleyebiliriz. Aslan dişleri arasında avı­nı çiğnerken arena sıralarındaki günlük konuşmaları kayde­debiliriz. Geçmişte büyük başarılar elde etmiş bu sanata karşı çıkmak oldukça güçtür.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.