... Ben de onlar gibiyim. Ama işte, ölümün benim gibiler için bir anlamı yoktur. Ölüm insanları haklı çıkaran bir olaydır. ...
Yoksulluk, bazen, mutluluğu anımsatan görüntülerden acı du­yar ve kaçar.
Reklam
Evet, güçlüyüm. Susarak tokat yemeye, bir cinayetin üstesinden gelmeye, en dü­şük sapıklıklar içinde yaşamaya, kendi yıkımımı açıkça ortaya koymaya yetti gücüm. Hepsinden tiksiniyorum. Her şeyi yapabilirim, sonsuz bir gücüm var, ama bu gücü nereye yönelteceğimi bilemiyorum. Her şey yabancı bana.Şimdiye kadar hiçbir şeyden nefret etmedim, onun için hiçbir şeyi sevemem: Yalnızca karşı koymaya, azı­cık karşı koymaya gücüm var. Keşke inanabilseydim bir şeye. Belki o zaman öldürebilirdim kendimi, ama inanmiyorum.
Ne diye yaşamalı? Çok iyi kavradım şimdi çıkış noktasını. Eğer Tanrı bir yalansa, bizler de yalnızız ve özgürüz. Kendinizi öldürmekle de özgür olduğu­nuzu, artık Tanrının olmadığını kanıtlamış oluyorsu­nuz.
Bundandır sevmeyi bırakamayan insanlar...
"İnsan, alışkanlıklarının bir mahkûmudur."
Ne yeryüzünde, ne de bir başka yaşama biçimi içinde, kendimi hiçbir zaman doğru dürüst biri olarak duymuyordum artık ...Evet. Öldürebilirdim kendimi, ama gözüm kesmiyordu. Ben de yaşamımı en kaçıkça şeyler yapa­rak tükettim. Her şeyi alaya alan bir yaşam sürdüm. Deliriin biriyle evlenmenin, sakat birini karım yapma­nın olağanüstü bir düşünce, üstelik çok aptalca bir dü­şünce olduğunu sandım. Düelloya bile kalkıştım. Bu­dalaca ölmek için ateş etmedim. Son olarak da hiçbiri­ne inanmadığım, en ağır yükleri kendi üzerime aldım. Boşuna, ama boşuna.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.