Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Aldatılmak" kelimesi iki demirin birbirine sürtmesi gibi soğuk ve iç gıcıklayıcı bir ses gibi çınlıyordu kulağında. Düşündükçe öfkesi yükseliyordu.
Sayfa 119 - Destek YayınlarıKitabı okudu
| The Prestige
İşin sırrını arıyorsunuz ama bulamayacaksınız çünkü dikkatlice bakmıyorsunuz. Aslında öğrenmek istemiyorsunuz. Aldatılmak istiyorsunuz.
Reklam
Aldatılmak korkunç bir duygudur, sizi insan olmaktan uzaklaştırır ve cehennemin en dibine doğru çeker; artık ne geçmişinizle ne de geleceğinizle ilgili gerçek bir bilgi sahibisiniz, size egemen tek duygu boğulmadır, nefesiniz daralır ve boğulursunuz, durmadan boğulursunuz.
"Benim zavallılığım bu işte: Yeniden acı çekebilmek için aşkta aldatılmak istiyorum. Çünkü yalnızca aşk size düşkünlüğünüzün boyutlarını gösterebilir. Ölümün yüzüne bakmış kişi hâlâ sevebilir mi? Aşktan ölebilir mi?" Umutsuzluğun Doruklarında E. M. Cioran.
Aldatma manifestosu
“Fakat aldatılmak erkeğin de kadının da gurununa dokunup; hazmedemediği ve içselleştiremediği bir etmendi. Hoş görmek olanaksızdı...” #fikirlerveinsanlar
Aldatılmak hiçbir toplumun kaderi değildir. Onu kendisinin kaderi yapan, aldatılan toplumun kendisidir.
Sayfa 242
Reklam
o neydi ya öyle ~ iki
“Bireye vurulunca orantısız dağılan bir hayat, içinde her şeyinle inanmak, belki keşkeyle son bulacağını bir kez bile düşünmeden güvenmek, uzun veya kısa veyahut bir anlık kocaman gülümsemek, kalbinin adını tekrarlayıp durduğu birine aldanmak, onun sayesinde tüm bildiğin ve doğru kabul ettiğin şeyleri düzellettiğin biri tarafından aldatılmak, kendi sevgini kendinden esirgerken onun sevgisini dilendiğini göz ardı edercesine kendini aldatmak, deliler gibi sevmek, acında kahrolmak, doyasıya nefret etmek, hayata ve onun getirdiği her şeye küsmek, yeniden fakat tek farkla her şeyinle acıyı hissetmek ve en nihayetinde hissettiğin her şey gibi bunun da geçici-onarıcı-affedici-kabullenici taraflarına tutunarak, hayata değil, ana tutunarak sürdüregeldiğin silip süpürdüğünü düşündüğün bu hayat kısmen şuna benzese de; tüm pencereleri kapalı salonunun durduğu yerde nasıl tozlandığını gördükçe süpürmenin bitmeyeceğini ve asla durmayacağını asıl durursa bir şeye tutunmanın imkansızlacağı farkındalığıyla ona tekrar gözlerini dikip baktığında ben senden büyüğüm, ben senden önemliyim, benim taşıdıklarım senden gelmedi zaten bendeydi sana benden geldiler onları söke söke senden geri alıyorum. Hissettiklerim söktüklerimdi, söktüklerimse seni anlamlı kılanlardı. Doğrudan ya da dolaylı hiç fark etmez seni anlamlandıran benim. Tam da bu sebeple “haddini bil!” demeye cüret ettiğinde ne kadar büyüdüğüne kendini bile şaşırtıyorsan, seni hiç kimse, hiçbir şey süpüremeyecek.” ~ ben’den ~ 26.09.2022 ~ 05:24 ~
" Yemin ederim, bilmeden üst üste aldatılmak, Aldatıldığından kuşkulanmaktan çok daha iyi."
Demek seni gözünün içine baka baka aldattı ha,dedi bana dönerek yeniden; bir şey söyleyeyim mi sana , sana da zaten aldatılmak yakışırdı oğlum.
Sayfa 145Kitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.