Kadere meydan okumanın çok çeşitli yolları vardır ve neredeyse hepsi de boşunadır ve en kötüsünün olacağını düşünmeye mecbur kalırken en iyisinin olacağına inanmak ise bu yolların en sıradanlarındandır.
Efrasiyab’ın Hikayeleri, Eda Hocamın edebiyat kulübü sayesinde okuduğum ve çokça beğendiğim bir kitap. Fakat bu kitabı analizini yaptıktan sonra bir başka beğenmeye başladım çünkü içinde tonlarca gönderme barındırıyormuş meğerse. Tek başıma okuduğumda bunu fark etmem çok mümkün değildi çünkü asla bu edebi yeterliliğe sahip değilim, bu nedenle Eda hocama müteşekkirim.
Size tavsiyem kesinlikle kitabın analizini de okuyup dinlemeniz. Bambaşka açılardan bakmanızı sağlayan, kitabın üstüne çokça düşünüldüğünü size kanıtlayan bir içerik olacağından eminim bu analizin.
*spoiler*
Her mahallenin adının Cennet’in katı olması, her hikayenin başrolünün başka bir hikayenin yan rolü olması gibi çok güzel oyunlar oynanan bu kitabı zevkle yeniden okuyabilirim.
Güzellikle oynayacak ve onun zevkini çıkaracak kadar değil, ancak onu tanıyıp teşhis edebilecek kadar yetenekli olduğu için, çirkinlik ile bunun getirdiği ıstırap, kin ve aşağılama, Sağır’ın hayatının temeli olmuştu.