İncelemeye kitabın giriş cümlesi ile başlayacağım. Son cümlesi ile de bitireceğim.
"Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum."
Hayatta birçok an yaşıyoruz. Çoğunlukla da o anların kıymetini bilmiyoruz bu bir gerçek. Peki o "an" hayatta yaşadığınız en güzel anıysa ve bir daha karamsar bir şekilde devam edeceksek hayata..
Zaman
Ya benim ağzımı açtırmayın!!
İstanbul'dan küçük bir ilçeye taşınmaya niyetlenince en büyük endişem alışmaktı.Ne de olsa şarkılar türküler bize alışmak sevmekten daha zor olduğunu söylüyordu..
Tüm korkularıma rağmen yeni bir yer yeni bir düzen derken alışmaya başladım.
Önce komşu ,sonra mahalle sonra çevre derken ister istemez ortamın tam
Rus edebiyatında en sevdiğim isimlerden biridir Çehov mümkün olduğunca kitaplarını okumaya çalışıyorum oyun ya da novella fark etmeksizin konusuna dahi bakmadan alırım. Üç Yıl kitabında -arkasında da yazar- evlilik üzerine kurgulanmış bir hikaye olduğunu söyleyebiliriz en basit haliyle. Moskovalı zengin bir tüccar olan Laptev bir taşralı kıza aşık olur, evlenmek ister, evlenirler. İki tarafın birbirini sevip evlenmesi sıradan evlilikse eğer, Laptevlerinki sıradan bir evlilik değildir. Bu durumun iki tarafta yarattığı psikoloji öyle güzel anlatılmış ki, çok gerçek. Okurken sürekli bende uyandırdığı his bu oldu:”çok gerçek!” Evlilikte aşkın bir önemi olup olmadığı, çocukluğun karakter oluşumunda nasıl bu denli etkili olduğu üzerine düşündüren bir günde bitecek kısalıkta fakat etkileyicilik konusunda oldukça tatmin edecek güzel bir novella. Bence kaydedin bu kitabı. Ben şimdi uzaklara bakarak Laptev’i ve Yulia yengemizi düşüneceğim ve arkada Ümit Besen çalacak.“Alışmak sevmekten daha zor geliyor
Alışmak bir yara bağrımda kanıyor
Sen yoksun kollarım boşluğu sarıyor
Alıştım bir tanem, alıştım sana...” 🥲
Üç YılAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20184,495 okunma
Hayatımdaki ve zihnimdeki karmaşadan biraz olsun uzaklaşabilmek için kitap okuyanlardanım ben ve bu demek oluyor ki kitaplığımda kaosa yer yok. Sayfaları çevirirken kulağıma dalga sesleri gelmeli, huzur dolmalıyım diye düşünüyorum.
Pekiiii bu kitap nasıl? Bu kitap post-modern edebiyatın örneklerinden. Konusuna en genel haliyle yazarın ve okurun kişiliklerinin incelenmesi, karakterleri üzerine felsefi sorgulama yapılması diyebiliriz.Ama gelin görün ki konudan konuya, karakterden karaktere, olaydan olaya atlıyoruz hep beraber. Yoruluyoruz. Bir yerde hata yaptığımızı düşünüp birkaç sayfa geri gitmek zorunda kalıyoruz bağlantı bulamayıp. Okuma stilimiz 2 ileri 1 geri halini almak zorunda kalıyor. Anlamak çözmeye yetmiyor ve alışmak sevmekten daha zor geliyor :) Okumayın diyemem, bu kadar seveni olan bir kitap için kötü de asla diyemem. Bugünkü ruh halimde eminim ki hiç benim tarzım değil ileride belki sakin kafayla tekrar okunmalıdır.