Fakat hangi memlekette olursak olalım, her yaz, tam bu mevsimde, içimde müzmin bir hüzün, sebepsiz bir yaşamak yorgunluğu uyanıyordu. Çalışmaktan nefret ediyordum, yaşamaktan bîzâr oluyordum, sevmeyi sevmiyordum. Kalbimde bilinmez bir şeyin hasreti, bilinmez bir yerin dâüssılası vardı. Neyi istiyordum, neresini düşünüyordum? Bunu anlamaktan, bu hisleri fazla tahlil etmekten kendim de korkuyordum.