Allah'ın Sevmediği Amel
ZULÜM
Zalim:Haksızlık ve zulüm eden, kötü kıyıcı, merhametsiz, gaddar kimse demektir.
Zulüm:Haksızlık, eziyet, işkence, baskı, adaletsizlik demektir.
Zulüm: bir şeyi kendine ait olmayan yere koymak, sınırı aşmak doğru davranmamak, günah işlemektir.
Mazlum:Zulüm görmüş, zulme, haksızlığa uğramış kimse
Zamanımızda din bilgisi bilimsellikten çıkarılmış, yerini birçok
uydurma hurafe ve İslam’da olmayan bilgilerle doldurulmuş, İslam’ın
insanlara sunduğu ilim kısıtlanıp kaybolmuştur.
Ortaçağın Hrıstiyan din adamlarının bilimin önüne din adına
engel koymalarıyla başlayan engizisyon, bu gün İslam adına
kendilerini İslam alimi sanan kişiler
Polis kordonunun arkasındaki meraklı kalabalık yılın son cinayetine bakıyordu.
Daha doğrusu cinayetten arda kalanlara.
Yakası yırtık, üstü başı kan ve çamur içinde kalmış adam, mağazanın
önünde, bıçaklandığı yerde sırt üstü yatıyordu.
Karnından sızan kan, karın üstünde bir birikinti oluşturmuştu.
Behzat Ç. kanı durdurmaya çalışmış ama
‘’ Allah (c), Peygamber’e (s) şöyle diyor: “De ki: Ey kâfirler- Bu ayetin geçtiği Kâfirûn suresindeki tekrara ve Peygamber’e (s) söylemesi emredilen “Ben sizin taptıklarınıza tapmam!”ayetindeki inceliğe dikkat edin. “Ben sizin taptıklarınıza tapmam!” ayeti “Ey Muhammed, sana karşı gelenlere söyle: Ben, siz kâfirlerin ibadet ettiği şeye ibadet etmem!” demektir. Kullanmak istediğim her kelime, bu surede mevcuttur. Bu ayette, ibadet meselesinin karşısında ibadetsizlik değil, ibadet yer almaktadır. Yani Peygamber’in (s) karşısında yer alan kimseler ibadete inanmayan tanrıtanımaz kimseler değildi; bilakis ondan daha çok tanrıya sahiptiler. Görüldüğü gibi tartışmaya konu olan asıl mesele, din meselesi değil tanrı meselesidir. Daha sonra gelen “Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz” ayeti, anlam bakımından bir önceki ayetin aynısıdır. Bu tür tekrarlarla Kur’an, önemli meseleleri farklı boyutlarıyla tam olarak zihinlere yerleştirmeyi amaçlamaktadır. Bundan dolayıdır ki “Ben sizin taptıklarınıza tapmam!” ayetinden hemen sonra “Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz.” ayeti nazil olmuştur. Nihayetinde sure, şöyle bir açıklama ile bitmektedir: “Sizin dininiz size, benim dinim banadır. Yani din, din ile savaşır.’’