Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Allah' i zikretmek, hiç şüphesiz en büyük ibadettir.
Sayfa 306 - çelik yayıneviKitabı okudu
Kalp, ibadet suyuyla sulanan bir ağaç, meyveleri ise sezgi ve idraktir. Gözün meyvesiyse, olup biteni değerlendirip ibret almadır. Kulağın meyvesi, Kur'ân'ı dinlemektir. Dilin meyvesi, Allah'ı zikretmek. El ve ayakların meyveleri de hayrı yapmaya yönelmektir.
Reklam
Allâh’ı zikretmek, Allâh lafzını sâdece kelime olarak tekrarlamaktan ibâret değildir. Zikir, ancak tahassüs istîdâdının merkezi olan kalbde mekân bulduğu zaman niyet ve amellerin seviye bulmasına âmil olur. İşte bu keyfiyette bir zikir, kulun “bezm-i elest”te, “Evet! Sen bizim Rabb’imizsin!” şeklinde Cenâb-ı Hak ile yapmış olduğu ahdine vefâ göstermesi ve o sadâkatle Rabb’ini aslâ unutmamasıdır.
Sayfa 66 - Erkam YayınlarıKitabı okudu
Mi'mün, Allah'ı zikretmek ve zikredilmesi için gayret etmekle yükümlüdür.
"Hiç Şüphesiz, namaz çirkinlikten eğriliklerden alı koyar, Allah'ı zikretmek ise en büyüktür. Allah bütün işlediklerinizi bilir" (Ankebut Süresi: 45)
Sayfa 584 - Araf Yayınları
"Allah'ı zikretmek, hiç şüphesiz, en büyük ibadettir." (Ankebut Süresi: 45)
Sayfa 418 - Araf Yayınları
Reklam
Kalp, ibadet suyuyla sulanan bir ağaç, meyveleri ise sezgi ve idraktir. Gözün meyvesiyse, olup biteni değerlendirip ibret almadır. Kulağın meyvesi Kur'an 'ı dinlemektir. Dilin meyvesi, Allah'ı zikretmek. El ve ayaklarının meyveleride hayrı yapmaya yönelmektir. Kalp susuz kalıp kurursa, meyveleri yok olur..
Şu dört tavır senin kalbini parlatmana yardımcı olur a. Sürekli olarak Allah'ı zikretmek b. Susmaya azmetmek c. Halvet (yalnız kalmak) d. Yiyecek ve içeceği azaltmak.
Mesleki melamiyeyi Muhammediye’ye süluk eden kimselerden pek çoğu işi ciddiye almadıklarından hem ilerleyememekteler, hem de büyük günah olan şirke girmekteler. Kalplerinin Allah’tan gafil olmalarıyla da kalp Allah’ın zikrinden uzaklaşarak tekrar suret olan sevgi ve esmaları kalbe doldurur. O zaman kalp suretleri severek onlara bağlanıp, Allah’ın zikrinden uzaklaşır. Salikte psikolojik sıkıntılar başlar ve bunalıma girer. Kurtuluşu eski yaşantısında bulur. Mürşidi ciddiye almadığı gibi telkinden de şüphe duymaktadır. Cenabı Allah Kurân’ı Kerîm’de kendi lâfzî celalini zikretmemizi emretmektedir. Cenabı Hakk şöyle buyurmakta: “Kendi kendine yalvararak ve ürpererek yüksek olmayan bir sesle sabah akşam Rabb’ ini an. Zikrin en makbulü ise gizli zikirdir. Saliğe telkinatta evvela tövbe yaptırılır. Sonra zikir telkin edilir. Sivasi’ye göre tövbesiz temiz olmayan lisanla Hakk’ ı zikretmek pis bir kaşığı kazandaki temiz ve nefis yemeğe batırmak gibidir. O yemeğin de lezzet ve faydasını zayl ve ifsat eder” der. Biz ise, tevhit tohumu kâmilin eliyle kalp tarlasına ekildiğinde Kurân’ın zahir ve batın yönlerinin arazisinde helal ve haram birbirine karıştırılmadan, haramdan kaçınılması durumlarını fark ederek Rabb’ imizin helal kıldığı yöne dönerek mürşide iman edip sıkı sıkı bağlanmak gerek deriz.
"Allah'ı zikretmek insanın kalbine rahatlık verdiği gibi cesedine de güç verir."
Sayfa 205 - Siyer yayınlarıKitabı okudu
1.365 öğeden 1.336 ile 1.350 arasındakiler gösteriliyor.