Bir kadın uyandı bu sabah burnunda odun kokusu, gözleri çadırın tavanında. Bedeni çıksa da enkazdan, umutları, hayalleri hala kazı çalışmasında. Tırnaklarıyla kazıyarak yeniden gün ışığına çıkarsa da anladı ki varlık da yokluk da yalandı aslında.
Bir kadın uyandı bu sabah. Evinde kızılca kıyametler koptu. Kapılar çarpıldı, sesler yükseldi, anladı ki evi aslında cehennemiydi.
Bir kadın uyandı bu sabah. Kahve kokusu burnunu doldurdu. Sımsıkı kollar sarmaladı bedenini, sıcacık bir öpücük kondu burnunun ucuna. Anladı ki evindeydi.
Bir kadın uyandı bu sabah bir parkta.
Acıyla kıvranarak elini yüzüne götürdü. Yavaşça yerden kalkarken bir küfür savruldu dudaklarının arasından. Aynalardan kaçtı, gözyaşlarının arkasına saklandı. Anladı ki kadın olmak zordu bu dünyada.
Bir kadın uyandı bu sabah, haydi kalk okul zamanı dedi. Bir öpücük kondurdu yanağına. Anladı ki huzur evlat kokusunda ♥️
Kadınlar her sabah uyanıyor uyuyan topluma inat. Körlere, sağırlara inat. Kadınlar her gün kaybediyor, kazanıyor, her gün ölüp her gün diriliyor, yine de vazgeçmiyor. Nerede uyandın, kimsin, ne yaşadın ve yaşıyorsun bilmiyorum ama sen şunu bil ki kadın olmak fırtınalar koparacak bir yüreğe ve o fırtınayı dindirebilecek güce aynı anda sahip olmak demek. İçindeki güce inan !
*Bugün okuduğum en güzel yazılardan…