Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Amaçlar...
Merhabalar. Seslenmek istediğim bazı kişi ve kişiler var. Bu uygulamanın uygulamak istediği amacın dışında başka aptalca, bayağıca amaçları olan şahsiyetlere( ya da şahsiyetler diyerek onları şereflendirmiş olurum) kişiliksizlere sesleniyorum. Lütfen amacınıza uygun yöntemler ve eylemler uygulayın. Amacınıza uyan uygulamaları yükleyin. En azından güzel bir amacı olan bu uygulamayı kirli zihinlerinizle, kültürsüz eğitimsiz ruhunuzla kirletmeyin. Kitap okuyan, okumaya çalışan, okumak isteyen insanların yoluna uğramayın. İyi günler...
"Yaraların, ışığın içeri girdiği yerdir"/mevlana
KİNTSUGİ sanatı : Eski bir JAPON FELSEFESİ olan KİNTSUGİ, kırılan bir nesneyi eskisinden çok daha güzel ve fonksiyonel hale getirmeyi amaçlar. Bu felsefeye göre kırılma aslında bir kayıp değil yeni bir varoluş demektir. Kintsugi için kullanılan bu sıra dışı renkler, altın veya gümüş tozunun reçineyle karıştırılmasıyla elde edilir. Daha sonra, eşyanın üzerinden ince çizgiler geçirilerek parça bütünlüğü sağlanmış olur. Bu sayede, eşyanın şekli ve işlevi korunur. Kintsugi felsefesine göre, sadece kırıkları onarmaktan ziyade eşyaların gerçek değeri ortaya çıkarılmalıdır. Ayrıca, bu felsefi akım hasar gören bütün nesneler için uygulanabilir.
Reklam
.... Neden “Sosyalizm” ? Albert Einstein, Mayıs 1949: Ekonomik ve sosyal konularda uzman olmayan birisinin sosyalizm üzerine görüşlerini açıklaması önerilebilir mi? Bunun birkaç nedenle olabileceğine inanıyorum. Öncelikle soruyu bilimsel bilgi açısında ele alalım. Astronomi ile iktisat arasında önemli yöntemsel farklılıklar yokmuş gibi
Copilot
## Copilot Hissetmek, - Fiziksel bir uyarıyı duymak: Örneğin, "Hançer saplanmış gibi keskin bir sızı hissetmişti kasıklarında" ifadesinde olduğu gibi, fiziksel bir uyarıya karşı duyulan hissetme durumunu ifade eder. - Bir şeyden etkilenmek, duymak: Bu anlamda, bir olayın, durumun veya başka bir kişinin etkisi altında kalmak ve bunu içsel olarak hissetmek anlamına gelir. Örneğin, "Bu yıkılışın ona geldiğini hep hissediyorduk" ifadesinde olduğu gibi, bir durumun etkisini fark etmek ve anlamak anlamına gelir. Duygusal deneyimlerimiz, hissetmek kavramının içinde yer alır ve bazen bu duygusal deneyimleri düzenlemek için farklı yöntemler kullanırız. Bu yöntemler, duygusal deneyimin şiddetini, türünü veya tetikleyen faktörü değiştirmeyi amaçlar. İşlevsel duygu düzenleme yöntemleri arasında duyguları kabul etme, problem çözme ve yeniden değerlendirme bulunurken, işlevsiz duygu düzenleme yöntemleri duyguları bastırma ve kaçınma ile ilişkilidir.
.... Gelin Birazda Düşünelim: KÖLELİK Kölelik en genel tanımıyla, bir başka insanın “metası” olmaktır. Yani kişisel bir özgürlük ya da söz hakkı sadece sahibi tarafından belirlenmesi ve insandan ziyade “makine” olma durumudur. Dünyada uzun yıllar boyunca çeşitli şekillerde uygulanmıştır. İlk olarak yaklaşık 11.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.
EVLİLİK ÜZERİNE 200.000 Yıldır Çözülemeyen Problem Evlilik, en genel tabiriyle, kanun karşısında dinen ve kültürel adetlere uygun biçimde yuva kurmak isteyen kişilerin birleşmesidir. Elimize ulaşan kanıtlara göre bilinen ilk evlilik milattan önce 2350’li yıllara kadar uzanır. Şahsi tahminim ise boşanmalarında aynı tarihte bulunduğu hatta belki
Reklam
Bazen düşünüyorum ve kendi kendime konuşuyorum tüm insanlık eşit şartlarda adalet terazisinde yaşayamaz mı herkes sade bir hayat süremez mi zenginlik diye bir şey olmayabilir hayattaki tüm koşuşturmaca maddi anlamda olmayabilir mesela insanlar istediği yerleri gezip dolaşması hayattaki amaçlar uğruna kimsenin kendisini yıpratmadığı bir hayat olabilir belki, ülke sınırlarının olmaması gerekir isteyen istediği yerde insan gibi yaşamak koşulu ile hayatını sürdürebilmesi herkes kendi sevdiği mesleği işi yapmak ister illaki bu işten para kazanmasına gerek yoktur. Çünkü eşit şartlar sağlanmıştır ölüm diye bir ilahi mesajın olduğunu unutmamak için illa belli bir kesimin ölmesi savaşların yıkımların olmasına gerek yoktur düşmanlar biriktirmek gibi bir şeyin olmaması gerekir insanlık olarak ölümün olduğunu biliyoruz ama ölüm bize geldiğinde sanki sona erecekmiş gibi bir avuntu aldatmaca içinde sürüklenip gitmekteyiz ölümün her daim insana yaşamdaki canlılığın sona ereceğini hatırlatıyor olmasına rağmen bazı durumlar zamanın tükenmez bir şeymiş gibi bizi aldatmasına izin vermek büyük bir ahmaklıktan başka bir şey değildir
Aşk: İlk başta bir parıltı, göz kamaştıran bir ışıltı. Mucize, göklerin bir bağışı, büyülenme, gösterişli bir armağan, hayranlığa varan bir şaşkınlık. Yalnızca sanatçılar ve belki de âşıklar kayda değer bir şey söyleyebilir bu konuda. Çünkü umulmadık bir karşılaşma, beklenmedik bir rastlantı, yitirilen bir şeye, gümüş bir paraya, bir oğula
Maria_Puder

Maria_Puder

@Mariaa_Puderr
·
18 Nisan 13:04
" Sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki, bir bütün olarak içimize sığmaz; sevdiğimiz insana doğru yayılır, onda kendisini durduran, başlangıç noktasına geri dönmeye zorlayan bir yüzey bulur: işte karşımızdakinin hisleri dediğimiz şey, kendi sevgimizin çarpıp geri dönüşüdür ; bizi gidişten daha fazla etkilemesinin, büyülemesinin sebebiyse, kendimizden çıktığını fark etmeyişimizdir. "
Marcel Proust
Marcel Proust
Adam birden Hâle 'yi onun amirine şikayet etmeye başladı hem de öfke ile.Karşımda sırıtma işi bitti.Bir ciddiyet oldu.Aynı işve cilve olayını amirine de yapıyor olabilir bu yolla işlemleri tıkayıp bir takım farklı amaçlar işte.Onu sonra anlatırım.
Savaş hep fırsat yaratıyor, danışıklı amaçlar, ticaret ve daha çok alana sahip olmak,genişlemek,prestij, diri durmak, güçlü olmak, barışta kazanç olmuyor yani.
Reklam
Allah gökleri, yeri ve bu ikisi arasında veya dışında ne varsa onları iş olsun diye değil, belli hikmetler, mâkul amaçlar çerçevesinde yaratmıştır, ayrıca yarattıklarına bu dünya hayatını ebedî kılmamış, belli bir süre sonra her şeyi yok edip başka bir âlemde yeniden var etmeyi, ölenleri diriltmeyi murat buyurmuştur. İnsan için yaratılış hikmetinin başında imtihan gelmektedir. İmtihanda başarılı olabilmek için âdeta bir cevap kitabı olarak Kur’an vahyedilmiş, onda insanların akıllarını doğru işletmeleri, iradelerini iyi kullanmaları, doğru yoldan sapmamaları için gerekli bilgiler verilmiş, etkili bir üslûpla uyarılar yapılmıştır. Özgürlük içinde aklını iyi kullanarak iman edenler kitaptan yararlanmışlarsa da inkârda ısrar edenler ona ve uyarılarına kulak asmamış, böyle bir tebliğ yapılmamış gibi davranmışlardır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.