stratejik derin(salak)lik yeenim
ABD, 1974'te Avrupa Topluluğu'na "Besle kargayı oysun gözünü!..." dercesine ateş püskürüyor; uydusu Türkiye'yi Avrupa Topluluğu'ndan da, Sovyetler Birliği'nden de olabildiğince uzak tutmaya çalışıyordu. Amerika'nın bu politikası Sovyetler Birliği yıkılana dek sürecek, ve 12 Eylül 1980 askeri darbesi, tam da o yıllarda Amerika'nın istediği gibi, Türkiye'yi Avrupa Topluluğu'ndan ve Sovyetler'den uzaklaştırarak, Ortadoğu'ya, İslam Birliği'ne yaklaştıracaktı.
Sayfa 229
ABD'den önce, Batılı ülkelerin Ortadoğu' da etkin olma mücadeleleri konusunda daha da eskiye gidildiğinde, Birinci Dünya Savaşı sırasında 9 Mayıs 1916 tarihinde imzalanan Sykes-Picot Antlaşması'nda Ingiltere ve Fransa arasında, Osmanlı Devleti'nin Ortadoğu'daki topraklarını paylaştıran gizli antlaşma akla gelmektedir.
Sayfa 193Kitabı okudu
Reklam
Araplarla Îsrailliler arasında 1967' de gerçekleşen 6 Gün Savaşı, 1948 ve 1956' daki savaşlara kıyasla sonuçları itibariyle çok daha etkili olmuştur. Yahudiler, ABD' nin Israil'e her geçen gün desteğinin artması ve Ingilizlerin cesaretlenmesiyle birlikte, savaşın sonunda bölgede çok daha etkin olmuşlardır.
“Yüzyıllardır bizim icadımız olduğunu  herkese öğrettiğimiz insan haklarının Babil'de daha mükemmel şekilde kurallara bağlandığını bu saatten sonra dünyaya  nasıl söyleyebiliriz? Parayı ilk kez bulanların Lidyalı ataları­ mız olduğuna herkesi inandırmışken Kral Krezüs'ten iki bin  yıl evvel Babillilerin para kullandıklarını şimdi nasıl itiraf
Filistin BM içindeki 130 ülkeden destek almasına rağmen ABD'den bu yönde destek almadığı için BM üyesi olamamaktadır.
Sayfa 90 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Siyonist davaya yardım, sadece manda içinde kurulmuş olan kurumlardan değil, Filistin dışındaki kişiler ve örgütlerden de gelmekteydi. Siyonizmle İngiliz bürokrasisi arasındaki en etkili ilişkiler, Hayim Weizmann tarafından sürdürülenlerdi. Dünya Siyonist Örgütü 1920'de merkezini Londra'ya taşıdı ve örgütün başkanı Weizmann oldu. İngilizlerin Filistin politikası tasarlanan rotadan çıkınca, Yahudi davasını savunmak için başbakanlara, bakanlara ve gazetecilere kolay ulaşma fırsatını buluyordu. Başka bir dış destek de, Amerika'daki Yahudi toplumundan gelmekteydi. Amerika Siyonist Örgütü 1917'de kurulmuştu ve ünlü avukat ve geleceğin Yüksek Mahkeme yargıcı Louis Brandeis liderliğinde Amerikan siyasal hayatının bir unsuru haline gelmişti. 1930'ların sonunda Amerikalı temsilciler Dünya Siyonist Örgütü'nde önemli rol oynadılar ve Amerika Birleşik Devletleri'de kişilerden gelen özel bağışlar Siyonist davaya yapılan bağışların büyük kısmını oluşturdu. Amerika Birleşik Devletleri'nin 2. Dünya Savaşı'nda dünya gücü olmasıyla, Amerikalı Yahudiler de Filistin sorunun sonucunu belirlemede çok önemli bir rol oynayacaklardı.
Sayfa 280 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Reklam
38 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.