kesinlikle bir başyapıt!
1960'ların amerikası, oregon'dayız. stamper'lar aile işleri olan odunculuğu sürdürürken, bölgenin diğer işletmeleri sendikalaşmaya başlamıştır. ancak stamper ailesinin sendikayla anlaşmayıp ticaretlerine devam etmeleri, diğerlerinin işlerine ve kazançlarına engel olduğu gibi, şehrin geri kalanıyla stamper'ların arasının açılmasına neden olur.
konu sıkıcı gibi görülebilir. fakat kitap bize çok daha fazlasını vaadediyor. asıl hikaye stampler ailesi arasında.
üvey kardeşlerden leland 12 yıl sonra ailesinin yanına oregon'a geri gelir. hem de ne gelme! kardeşler arası rekabet, intikam duygusu, dile getirilemeyenler, sessiz tedirginlikler, iç dünyalarında kopan fırtınalar. ihtiraslar.
uzun zamandır böylesi bir anlatı okumadım. iliklerime kadar hissettim, yaşadıklarını oregon'un dinmek bilmeyen yağmurları altında izledim adeta.
yazar 60'ların meşhur hippilerinden, acid head'lerind ken kesey. önünde şapka çıkarıyorum.
herkese göre bir kitap olmayabilir, çünkü uzun, çünkü kasvetli, çünkü erkek dünyasıyla ilgili bir kitap çokça. burada seksist bir yaklaşım dile getirmiyorum, erkek dünyasının rekabet duygusu, fiziksel güç, psikolojik eziklik, aileyi koruma içgüdüsü gibi kavramlar var. ilaveten pek çok karakter birinci ağızdan yazılmış, anlatıcı değişirken bir uyarı verilmemiş. kimi zaman aynı paragrafta dahi bilinçakışına geçilmiş. bu da takip etmeyi güçleştirmiş.
eğer buraya kadar okuduysanız bu kitabı bir an önce edinin derim. yakında baskısı tükenecek gibi görünüyor. 10 stars to stampers!!
"Gönenli Mehmet Efendi'nin cezaevine girdiği ilk gün söylediği ilahiden mest olan koğuş ağasının 'çökün lan, çökün dinleyin' emriyle diz çöküp dinlemeye başlayan koğuş ahalisine Gönenli, burada kaldığı süre boyu 'din'i anlatmaya devam ediyor. Denilir ki o dönem Gönenli Mehmet Efendi'nin koğuşunda halka oluşturanlar cezalarını tamamlayıp
Sabah ezanı okundu. Kalk yavrum, işe geç kalacaksın. Ali nihayet iş bulmuştu. Bir haftadır fabrikaya gidiyordu. Anası memnundu. Namazını kılmış, duasını yapmıştı.
İçindeki Cenabı Hak'la beraber oğlunun odasına girince uzun boyu, geniş vücudu ve çok genç çehresi ile rüyasında makineler, elektrik pilleri, ampuller gören, makine yağlan sürünen ve
“Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?”
Herkesin geriye dönmek istediği tek bir an, değiştirmek istediği onlarca seçim ve sayılamayacak kadar pişmanlıkları vardır şüphesiz..
Yaptığımız seçimlerin ne kadarı bize aitti ve hayallerimizin? Bulunduğumuz anda olmaktan ne kadarımız memnun? Hiç bilmediğimiz
....
1908 Devrimi: Özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve adalet
23 Aralık 1876, Haliç Tersanesi’ndeki Bahriye Nezareti’nde İngiltere, Fransa, İtalya, Avusturya-Macaristan, Almanya, Rusya ve Osmanlı heyetleri toplantı hâlindedir. Konu, Osmanlı’nın Balkan toprakları ve büyük devletlerin bu topraklar üzerindeki çıkarlarıydı. Batılı devletler ile Rusya