136 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Roman, 1946 yılında Boris vian tarafından Vernon Sullivan takma adıyla yazılmış. 1949 yılında ahlaki değerlere hakaret, erotizmin aşırı gerçekçi betimlenmesi nedeniyle amerikada yasaklanmış. Kitap yayımlandıktan dört ay sonra, çok şiddetli ve ağır eleştirilere maruz kalmış. Tam bu sırada sevgilisini otelde boğarak öldüren bir adam, cesedin yanına cinayet sayfası açık romanı bırakmış. Takma isimle de olsa Boris’in yazdığını bulmuşlar. Dava açılmış ve yargılama sürerken bakanlık kitabı yasaklamış. Dört yıl sonra dava sonuçlanmış Vian 15 gün hapis cezası alsada sonrasında af edilmiş. Bu sebeple kitabın satışı 500binleri aşmış. Mulatto amerikalı olan kitabın karakteri Lee Anderson intikamla yanıp tutuşan 26 yaşında bir genç. Lee ile ayrı yerde yaşayan siyahi kardeşi Tom, bir gün beyaz bir kadına aşık olur. kızın babası ve abisi tarafından öldürülür. Bu sebeple Lee’de kardeşinin intikamını beyaz kadınlardan almak ister. Yazar kitapta ırkçılığı çok sert ve net bir dille anlatmış. Ayrıca cinsellik ve şiddeti ön planda tutmuş. Pedofili, uyuşturucu, sadomazoşizm gibi olaylar da mevcut. Ne kadar okusam da bir yerden sonra yok artık dedim, midem bulandı. Boris Vian’ın kitaplarını çok merak ediyordum niyetim Günlerin Köpüğü okumaktı fakat indirimde olduğu için bu kitabı tercih ettim doğru mu yaptım bilemiyorum. Demem o ki, kitabı herkese tavsiye edeceğimi sanmıyorum kaldırabilecekler okusun
Mezarlarınıza Tüküreceğim
Mezarlarınıza TüküreceğimBoris Vian · İthaki Yayınları · 20184 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
#okudumbitti . . Düşler Ülkesi-J.L. ANDERSON #okurgezerbooksyorumluyor . . ✓İnsanın kalbinin kırılmasına rağmen seveceğini,hiç kırılmamış gibi hissedecek kadar çok sevebileceğini bilmiyordum. . . ✓Peter seçimini yapmıştı ama onu seçmemişti. . . .✓Seninle konuşmasam da bir şey değişmiyor. tek başıma uyuduğum ya da tek başıma uyandığım zamanlar seni düşünüyorum, Bekliyorum,seninle yine buluşacağız, kuşkum yok bundan, Seni hiçbir zaman yitirmemeye bakıyorum... . Konusu; Karabalasagun adında ipe sapa gelmeyen cesur bir kızın, atıldığı bir macerada Peter Pan ile tanışıp birbirlerine duydukları aşkı ve yaşadıklarını Tinker bell'in ağzından oldukça etkileyici bir biçimde anlatıyor bizlere. Beklediğimden farklı bir sonla biten kitaplardan, fakat buna rağmen akıcı, heyecanlandıran ve yer yer sarsan muhteşem bir yolculuk düşler ülkesi... . . Yorum; Her yaştan kitleye hitap eden bir roman aslında... Jodi lynn Anderson eski bir masalı yeni bir bakış açısıyla ele almış ve ben gerçekten çok etkilendim 330 sayfalık bir kitap elimde mum gibi eridi gitti... başka bir yolculukta görüşmek dileğiyle... . . .
Düşler Ülkesi
Düşler ÜlkesiJodi Lynn Anderson · Novella Dinamik · 2017114 okunma
Reklam
608 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Işık saçan tanrılar
Nasıl başlasam bilemiyorum. Bence anlatmama da gerek yok çünkü dört dörtlük bir kitap. Yorum yaparak büyüsünü bozarım diye de korkuyorum. Herkesin şifa bulduğu bir şehir ve ışık saçan bu ışıkla herkesi iyileştiren insanların olduğu Elantris. Bir gün ışığını kaybediyor ve insanlar artık hastalıklı gibi görünüyor. Ve Elantrisin tüm ihtişamı kayboluyor. Bu olaya shaod deniyor. Bu lanete sadece Areller ve Teodlar yakalanıyor. Yavaş yavaş insanlar şehre hapsediliyor. Girerken bir erzak veriliyor. Ve sonra açlığa terk ediliyorlar. Kral oğlunu Teod prensesi Sarene ile evlendiriyor. Anlaşmalı evlilik gibi ama tam prenses şehre gelecekken bu katı kuralları getiren kral bir sabah oğlu Raodenin shaoda yakalandığını öğreniyor. Ve kral gizliden onu elantrise yolluyor. Herkese de oğlunun öldüğünü söylüyor. Raoden elantrise ayak uydurmaya çalışırken, prenseste hem dulluk çilesini gerçekleştirmeye hem de ülkeyi Wyrn tarafından gönderilen Hrathenden kurtarmaya çalışıyor. Bunun için asilleri etkilemeye çalışıyor. Ve olaylar bu şekilde devam ediyor. Unutup tekrar okumak isteyeceğim kitaplar arasına girdi Elantris. Brandon sanderson kalemine sağlık enfes bir kitaptı.
Elantris
Elantris
Brandon Sanderson
Brandon Sanderson
Elantris
ElantrisBrandon Sanderson · Akılçelen Kitaplar · 2021586 okunma
832 syf.
·
Puan vermedi
Çark Dilediğini Dokur
Çağlar gelip geçer, geçip giden unutulur, unutulan ise tekrar günyüzüne çıkmayı bekler. Robert Jordan tarafından yazılan ve Brandon Sanderson tarafından ustalıkla bitirilen; 15 kitaplık ve yaklaşık 15 bin sayfalık bu eser, Yüzüklerin Efendisi'nden sonra fantastik edebiyatın en büyük mihenk taşı niteliğindedir. Bu serinin diğer büyük ve farklı özelliği ise; oluşturulan bu olağanüstü evrenin en güçlü karakterleri, kendilerine Aes Sedai diyen, kadın büyücülerdir. Büyü yapabilmek için de kaynak denilen bir temel güç kullanıliyor. Diğer serilerde de yer yer güçlü kadın karakterlere rastlanılsa da dünyada sözü geçen kişiler hep erkek karakterler olmuştur. Serinin bu ilk kitabında; iyilik ve kötülüğün çağlar boyu devam eden savaşının içine ansızın çekilen dört farklı kişiliğe sahip ana karakterlerimizin yolculuk hikayelerine eşlik ediyoruz. Karakterlerimiz yavaş yavaş kendilerini keşfedip geliştirirken, kötülüğün kurduğu çeşitli tuzaklarla verdikleri mücadelelere tanık oluyoruz, elbette muhteşem bir rehber eşliğinde. Yapılan her seçimin kaderi belirlediği ve zamanın çarkında bir desen olarak yer ettiği karmaşık olaylar zincirleri, rüyalarınızı kabusa çevirecek derecede korkutucu yaratıklar, ve herşeyden habersiz olan masum insanlar. Çark herşeyi dikkate alarak kaderleri dokuyor ve bu yolda keşisen iplikler birbirlerine destek ya da köstek oluyor. Akıcı bir dilde yazılan kitap, emsallerine göre bol bol detay içeriyor. Seriye başlayacaklar şunu unutmasınlar; her aydınlıkta biraz karanlık ve her karanlıkta da biraz aydınlık vardır.
Dünyanın Gözü
Dünyanın GözüRobert Jordan · İthaki Yayınları · 20191,742 okunma
368 syf.
·
Puan vermedi
#kitapyorumu Başta oldukça sürükleyici başlayan kitap başka bir boyuta geçerek katili bulma, bunun için on altı yaşında üç kafadar kaçak yollarla milislerin hüküm sürdüğü Kenya'ya kaçak göçek gitme olayına girdi. Tinimini hanımın annesi çalıştıkları evde öldürülünce evin beyi bir numaralı katil olur gözünde. Aynı adamdan olan kız kardeşini de alarak kaçarlar o evden ve kardeşi manastıra kendisi de serseriler grubuna katılır. Ve hırsızlık konusunda nam salar. Şimdi ki hedefi annesinin öldüğü evde hırsızlık yapmak. Ama çalacağı şeyler Bay G. nin bilgisayarında bulunan yaptığı iş ile ilgili dosyalar. Ama umduğu gibi gitmez çünkü evin küçük beyine yakalanır. Tabii ki küçük bey ona ezelinden beri vurgundur lakin göz göre göre de babasını ateşe atacak değildir. Bu yüzden aralarında bir anlaşma yaparlar; Gerçek katili birlikte bulacaklar. . Is buralardan başlayarak mülteci olarak kaçmaya, kaçtıkları yerde tanıdığını sandığı annesine dair izler arar. Yıllardır nefret büyüttüğü adama dair içinde sorular başlar. . Kitabın ilk sayfalarında aşırı heyecanlandım. Işte dedim aradığım kitap, ama ne yazıkki ortalarda bir yerlerde durgunlaştı benim için. Bir şans vermek isterseniz gönlünüz bilir. Ben koca 2021'i bu kitapla bitirdiğim için azıcık üzgünüm. . Okumak Iptiladir Müptelâlara Selam Olsun.
Azizeler ve Hırsızlar Şehri
Azizeler ve Hırsızlar ŞehriNatalie C. Anderson · Yabancı Yayınları · 202144 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
“Hayatta yapılabilecek çok şey görüyorum ama çok az şey yapıyorum.” Tuzak Kapısı adlı öykünün karakterlerinden Hugh’un bu sözleri Anderson’ın hayatlarını istediği gibi yaşayamayan tüm karakterlerine genellenebilir. Yumurta’da dokuz öykü var. Farklı okumalara açık, kendi içene hapsolmuş sıradan insanların öyküleri. Hem kendine hem birbirine yabancılaşan insanların içsel dünyalarını, tekinsiz bir atmosferde yalın bir dille aktarıyor. İyi öyküler okuyacağımı biliyordum ama bazı öyküler benim için sürpriz oldu, çok sevdiğim öyküler arasında yerlerini aldılar. Sherwood Anderson (1876-1941), Amerikan edebiyatında yakından tanıdığımız Hemingway, Steinbeck, Faulkner gibi isimleri etkilemiş. Es geçilmemeli.
Yumurta
YumurtaSherwood Anderson · Vacilando Kitap · 020 okunma
Reklam
1.000 öğeden 671 ile 680 arasındakiler gösteriliyor.