Albert Camus'un deneme kitabı olan Sisifos Söyleni benim açımdan ağır bir kitaptı.
Kitap, yaşam ve intihar arasındaki uyumsuz uslamayı anlatıyor.
Yani insan öleceğini bile bile neden yaşamaya devam eder, sonuçunu bildiğimiz bazı olayları neden tekrar tekrar yaşamayı seçeriz, her şeyin farkında olup buna rağmen devam etmek gibi konular üzerinde duruyor. Ancak bunu varoluşcu felsefe ile anlatıyor. Bir çok felsefecinin bakış açısına yer verip onlar üzerinden de çıkarımlarda bulunuyor.
Kitap ile ilgili fikir sahibi olunması adına beğendiğim birkaç alıntıyı da paylaşmak isterim.
"Anlatım düşüncenin bittiği yerde başlar."
"Bir insan söylediği şeylerden çok söylemedikleriyle insandır."
"Dua, düşüncenin üzerine karanlık basınca başlar."
"Düşünmek görmeyi yeniden öğrenmektir; bilinci yönetmek, her görüntüyü ayrıcalıklı bir yer durumuna getirmektir."
"Doğru olanı aramak isteneni aramak değildir."
"Ne kadar söz oyunu, ne kadar mantık cambazlığı yaparsak yapalım, anlamak birlestirmektir."
"Bıkkınlık, makinemsi bir yaşamın edimlerinin sonundadır, ama aynı zamanda bilincin devinimini başlatır."
"Derin duygular da büyük yapıtlar gibi bilinçli olarak söylediklerinden daha fazla anlam taşır her zaman."
"Mantıklı olmak her zaman kolaydır. Sonuna kadar mantıklı olmaksa, nerdeyse olanaksız bir şey."
Okurken bağlantı kurmakta zorlandığım bir kitap oldu. Felsefeyle ilgileniyorsanız ve felsefe ağırlıklı kitaplar okuyorsanız önerebileceğim bir kitap. Onun dışında dilinin ağır olduğunu ve kolay okunabilecek bir kitap olmadığını söyleyebilirim.