Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaylı kapıyı iterek geçti. Burnuna hafif küflü ve keskin bir kitap kokusu geldi. Kitapçı dükkânlarının özel bir kokusu vardır Olric: nevi şahsına münhasır derler eskiler, işte ondan. Kasada duran genç adam başını kaldırdı ve gülümsedi. Taşra usulü bıyık bırakmış kibar bir adam. Kitapçı olabilir: bu sıfata uygun bir adam. Kitapçıların ve
Sayfa 580581582 - İletişim Yayınları
"Halbuki beni babam şiddetle kamçılardı. Benim babam sert, uzun burunlu, sarı boyunlu, basurlu bir memurdu. Ama sizden söz edelim. Ömrünüz boyunca kimse size parmakla bile dokunmadı; kimse sizi korkutmadı, kimse size dayak atmadı. Siz bir öküz kadar sağlıklısınız. Babanızın kanadı altında büyüdünüz, onun yardımıyla okudunuz; sonra hemen, işi az bir memurluğa kondunuz! Yirmi yıldan fazla bir süreden beri odunu, aydınlatması, hizmetçisiyle bedava bir apartmanda oturuyor, dilediğiniz gibi hareket ediyor, keyfiniz isterse çalışıyorsunuz! Siz yaradılıştan gevşek ve tembel bir adamsınız; bunun için de yaşamınızı, sizi hiçbir şeyin rahatsız etmeyeceği ve yerinizden oynatmayacağı bir biçimde düzenlemeye çalıştınız. İşlerinizi sağlık memuruna ve öteki hergelelere bıraktınız; kendinizse sıcak ve rahat bir yerde oturarak para biriktirdiniz, kitap okudunuz ve binbir çeşit yüksek saçmalığın hayali ile ve (Ivan Dmitriç, doktorun kırmızı burnuna bakarak) içkiyle avundunuz. Bir kelimeyle, siz yaşamı görmediniz, onu hiç bilmiyorsunuz! Gerçeği ise ancak kuramsal olarak biliyorsunuz! Acıyı ise küçümsüyor ve çok basit bir nedenden ötürü de hiçbir şeye şaşmıyorsunuz: İçte dışta, anlamsız, değeri olmayan bir boşluk; yaşamı, acıyı, ölümü küçümsemek; anlayış, gerçek mutluluk... Bütün bunlar Rus tembeline uygun gelen bir felsefedir.
Sayfa 108 - Yordam EdebiyatKitabı okudu
Reklam
Ayin başlamıştı. Acayip, son derece kullanışsız simli bir giysi giymiş olan papaz, çeşit çeşit isimler söyleyerek, dualar okuyarak bir ekmeği küçük parçalara bölüyor, bunları önce bir tabağa, sonra da içi şarap dolu bir kâseye koyuyordu. Bu arada papaz yardımcısı da zaten az anlaşılan, hızlı okunduğu için daha da anlaşılmaz hale gelen birtakım
Sık sık tek başıma sokaklarda dolaşmaya çıkıyorum ve çok vahşi olduğu izlenimi uyandıran bir peri masalının içinde yaşadığımızı düşünüyorum. Nasıl bir itiş kakış, nasıl bir gürültü. Bağırış çağırışlar, sesler, tangırtılar, gümbürtüler. Ve her şey o kadar iç içe geçmiş halde ki. İnsanlar, çocuklar, genç kızlar, adamlar ve asil kadınlar arabaların
Sayfa 32 - Jaguar YayınlarıKitabı okudu
Konuşmuş olduğum sayısız insan, 20'li yaşlarında hayatta "ilerlemek için" ev borcuna girdiklerini anlattılar. Bu krediler son derece ağırdı ve bir getirisi olmadı. Başlarını suyun üstüne çıkardıklarında ise finansal olarak başka risk alamayacak durumdaydılar. Kaçırdıklarını anlamsız tatillerde yakalamaya çalıştılar ve oldukça sarsıldılar.
Eskiden babam beni acımasızca kamçılardı. Sert bir hükümet çalışanıydı. Pek sağlıklı değildi, üstelik yalancı ve korkaktı. Sana gelelim. Kimse hayatın boyunca sana elini sürmedi, kimse seni korkutmadı ya da dövmedi, bir boğa kadar güçlüsün. Babanın kanatları altında büyüdün, seni o okuttu ve birden iyi maaşlı kolay bir işe kondun. Yirmi yıl
Sayfa 52 - Karbon KitapKitabı okudu
Reklam
hep beraber yola çıktılar. nereden bilebilirdi ki mutlu başlangıcın sonu olacağını. baya bir yol aldıktan sonra kenara çekip biraz uyumak istedi Orhan. bir saat kadar sonra tekrar yola koyuldular. yola dökülen yeni asfaltın mıcırları arabanın ön camına çarpmaya başladı. Orhan, direksiyon kabiliyetini kaybetti. araba takla atmaya başladı. Atıfet
İLAHİ İYİLİK
Sevgi sabırlıdır ve sevgi bağışlayabilir...ama Sevgi asla sevgisiz bir nesneyle uzlaşmaz... Bu nedenle asla günahımızla bağdaşmaz, çünkü günahın değiştirilmesi mümkün değildir. Ama Sevgi sizin şahsınızla bağdaşabilir, çünkü şahsınız değişip yenileşebilir. THAERNE, Centuries of Meditation, 11,30 Tanrı'nın iyiliği üzerinde düşünmeye
Sayfa 25 - Haberci Basın YayınKitabı okudu
Connie'ye döndü. Connie, yırtıcı, parlak, keskin bir anlam gördü gözlerinde, sevgi değildi bu. Karşı koyma gücü çözülmüştü. Üzerine garip bir ağırlık çökmüştü. Boyun eğecekti. Başka çıkar yol yoktu. Geçilmesi güç, dikenli ağaçların arasından dalarak, küçük bir açıklığın, ince kuru dallardan bir yığının bulunduğu bir yere geldiler. Adam
Sayfa 107
Sana gelelim. Kimse hayatın boyunca sana elini sürmedi, kimse seni korkutmadı ya da dövmedi, bir boğa kadar güçülüsün. Babanın kanatları altında büyüdün, seni o okuttu ve birden iyi maaşlı, bir işe kondun. Yirmi yıl boyunca kira ödemeden, ısıtması, ışıklandırması ve bütün hizmetleri karşılanan bir evde yaşayıp istediğin kadar ve nasıl istersen
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.