Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum
Orhan Veli Kanık
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epice yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
Çığlık çığlığa uyanmamı gerektiren rüyalar görüyorum. Fakat gecenin bir vakti uyandığımda terden ölecek gibi olmak yerine buz gibi hissediyorum kendimi. Donup kalmışım sanki gördüklerim karşısında. Ne gördüğümü bilmiyorum, aslında anlatamıyorum. Dün gece hiç uyumadım. Belirli bir saat uykusuz kalırsan hayatındaki tuhaflıkları ikiyle çarpman gerekiyor galiba. İçimden bir ses sürekli benimle konuşuyor. "Böyle olmaz lan." diye tokatlıyor beni. Dişlerimden kan akıyor, bir şey yapmamı istiyor sanki. Elimden hiçbir şey gelmiyor. Dünden beri bir şey yemedim. Midemdeki asitler diğer organlarıma sıçrıyor galiba. Galiba diyorum çünkü bir bok hissetmiyorum. Bunu da klozet kapağının dibinde oturmuş yazıyorum. Elimde kirli bir el bezi, mermerlerde kurumuş kan lekeleri, silinmiyorlar. Geçmeyecek korkuyorum. Dudaklarımın arasından akan kan olmasaydı daha çok yazardım. Hiç susmazdım. Kustuklarıma bakıyorum şu an. Babamı görüyorum, elinde kemer. Çok korkuyorum, çok korkuyorum... Lütfen bir şey yapın...
"Bazen bana öyle geliyor ki bütün dünya, bütün hayat, her şey içimde duruyor ve sözcüsü olmam için feryat ediyor. Hissediyorum... ama anlatamıyorum..."