Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Masallar sandığımız kadar masum değiller:
Kırmızı Başlıklı Kız hikayesinde, kırmızının aslında regliyi ve kadınsal cinselliği yansıttığını; kurdun ise “baştan çıkarıcı” rolü üstlendiğini... Kan emici vampirlerin, gece akıntıları ve bastırılmış oral sadizmi yansıttığını... Büyücü kadın karakterlerin aslında “anne figürü”nü temsil ettiğini... Bilge ve akıllı yaşlı adam figürünün, Tanrı’yı çağrıştırdığını... İyilik yapan yaşlı erkek veya kadının, Güneş’i temsil ettiğini... Kötülük yapan yaşlı karakterlerin, ölümü temsil ettiğini... Yaşlı karakterlerin hem hayat vericiliği hem de öldürücülüğü çağrıştırdığını... Biliyor muydunuz?
Ataerkil kültürde kadınlar, üzerinde iktidar sahibi oldukları, özgürce hükmedebildikleri gruplara erkeklerin uyguladığı kadar şiddet uygularlar. Bu gruplar çoğunlukla çocuklar ve daha güçsüz kadınlardan oluşur. Çocuklara uygulanan kadın şiddetinin çoğu, erkek muadilinin yaptığı gibi, duygusal istismar biçiminde gerçekleşir. Bu şiddet özellikle sözlü istismar ve utandırma biçimindedir; bu nedenle belgelenmesi zordur. Kadınlara yönelik yetişkin erkek şiddetinin kökenlerini anlamak için her koşulda anne sadizmi üzerinde çalışmak zorundayız. Reformcu feminist düşünürler kadınlara daha etik, daha nazik, daha kibar cins olarak yaklaştılar ve anne sadizminin, yani ataerkil bir toplumda kadınların oğlan çocuklara uyguladığı şiddetin derinlemesine araştırılmasını bir dereceye kadar engellediler.
Sayfa 76 - bgstKitabı okudu
Reklam
Mazosizmin Rengi Siyah 2
"Ancak ülkemizde sado mazosizm kisiler arasi iliskide cok yaygindir. Özellikle kadinlarimiz mazosizmi yani aci cekmeyi, erkeklerimiz de sadizmi yani aci cektirmeyi tercih ederler. Iki taraf da sanki bu rol icin yaratilmistir. Anne babalarinda gormeye aliskin olduklari bu iliski bicimi bir zaman sonra onlarin hayatina da kolayca yerlesiverir."
Sayfa 153 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Sevmeyi tercih etmek ve öğrenmek
"Kadınların yakın ilişkilerdeki sadomazoşist terörü genellikle sevgi ile karıştırılmasının nedeni ,erken yaşlarda aşılanan anne sadizmi olabilir .Yetişkin ataerkil erkeklerin kadın partnerlerini sözlü olarak utandırması ve aşağılaması genelde, kadınların tahakküm Kuran, cezalandırıcı, ataerkil annelerle yaşadıkları çok benzer istismar biçimlerini birebir yansıtır ve yeniden sahneler."
Sayfa 102Kitabı okudu
Sadizm, bir başka insan üzerinde az ya da çok yıkıcılıkla karışık sınırsız yetke uygulamayı amaçlamaktır. Sadist, bir başkası üzerinde yetke kurmaması halinde, kendisini zayıf ve boş hissedeceği için, yetke kurduğu birey üzerinde tekrardan yetke kurmayı amaçlar. Bu sadizmi hayatımızda yaşıyoruz ve farkına varamıyoruz. En güçlü örneği anneler ile kızları arasında gerçekleşiyor. Sadist anneler kızlarının hayatlarına sınırsız müdahale ederek, onları oyun hamuru gibi şekillendirirler. Kızlarının tercihleri onlar için yok hükmündedir çünkü onların bir aptal olduğunu düşünürler. Kendi sadistliklerini canavarca kızlarında tatmin ederler ve "onun iyiliği için" düşüncesiyle bu canavarlıklarını ussallaştırırlar. Kendilerine bağımlı çocuklar yetiştirdikleri için eleştrilemezler. Çocuk o kadar ezik yetişmiştir ki, kendi benliğini oluşturamamıştır, annesinin öfkesinden doğan bir kişiliğe bürünmüş olur. Kimse annesine sadist kelimesini yakıştırmak istemez, ama kabul etmemek gerçeği değiştirmez. Sadist anne, önünde sonunda kızını manipüle eder, bu onun için ölüm kalım mücadelesidir. Kızı, kararını kendi tercihi zanneder ama uğradığı manipülenin farkında değildir. Son olarak belirtmek isterim ki, bir kızın en büyük düşmanı sadist bir annedir. Hayatındaki yıkılmışlıkların acısını, annelik vafasını kullanarak kızından çıkartan annedir!
Çeşitli mezheplere ait dini okullar akıl almaz ölçüde gaddarlığı yeşertmenin yanı sıra, her türlü sadizmi Tanrı ya da peygamber adına meşrulaştırmaktadır. Tanrı'nın da peygamberin de işkence yapılmasını onaylayan tek bir sözü olmasa bile. Sözgelimi feministler, kadınların sünnet edilmesi gibi korkunç bir geleneğe ilişkin Kuran'da tek bir sure bulunmadığını saptadılar. Bu sözde dini ritüel sadece erkeklerin kadınlar üstünde hak iddia etmesine ve sünnet olmuş anne ve büyükannelerin, bir zamanlar inkar ettikleri acılarını kızlarına ve torunlarına yaşatmak istemesine dayanır.