Alo baba sen misin nasılsın?Allahıma bin şükür ben burda iyiyim... Ne olsun be baba güzel geçiyor günlerim silah elimde hergün iştima nöbetteyim. Annem nasıl baba ağlamıyor değilmi? Söyle nolur ağlamasın bırakmasın kendini... Doğudayım tehlike evet biliyorum baba! Korkmuyorum elbet vatana kan can feda... Kardeşlerim nasıl sınıfı geçtilermi?
“Yani... beni rahat bir kız sanmayın. Sizinle çok güzel sohbet ettik. Ben... şu benimle ilgili sözlerinizden biraz ürksem de... hoşlandığımı gizleyecek değilim. Moralimi biraz olsun yerine getirdiniz. Belki de sırf bunun için öyle konuştunuz.” “Kendini gerçekten çirkin mi görüyorsun?” “Çirkin olmadığımı biliyorum. Ama ne annem ne de ablam kadar güzelim...” Genç adam gülümsedi. “Bu hangi kişinin gözüyle baktığınla alakalı bir şey...” dedi duru bir tonla.
Reklam
Nereye tutunacaktık ? Bana ne diyen, bacağında asılı koyunların dudak büken, omuz silken kalabalığı içinde yapayalnızdık. Bana bunların böyle olduğunu anlatan sebepler çoktu... Elini yoksullardan en son çeken mübarek ekmekle kara zeytine bile veda ettiğimiz günlerden bir gün annem........
Ben çok şanslı bir İstanbulluyum. 1950 'li yıllarda, henüz ilkokula başlamadan önce gezip görmeye başlamıştım İstanbul'u. Şanslıydım, çünkü müzeleri, anıtları gezmeyi seven, sık sık beni de yanlarında götürüp gezdiren, gezdirirken öğreten bir babam ve annem vardı.
Aşk. Ne öğrendim aşk hakkında? Aşk hakkında öğrendiğim, aşkın var olduğudur. Ya da belki, daha yalın anlatımla aşk hakkında öğrendiğim ve öğrenmeyi sürdürdüğüm, filmlerimde, bütün filmlerimde anlattığımdır. Yani, sevdiğimiz insanları asla unutmadığımız, onların daima bizimle kaldıklarıdır; bizi onlara artık var olmasalar bile çözülmez biçimde bağlayan bir şeyler olduğudur. İmkânsız aşklar, yarım kalmış aşklar, var olabilecekken olmamış aşklar olduğunu öğrendim. Yara izi bıraksa da dağlayıcı bir damganın daha iyi olduğunu öğrendim; kışı andıran bir yürektense bir yangın yeğdir. Annem bu konuda haklıymış, aynı anda iki insanı sevmek mümkünmüş, bunu öğrendim. Olur kimi zaman: direnmek, yadsımak ya da mücadele etmek yararsızdır.
Annem hep insanın tam anlamıyla mutsuz olamayacağını söylerdi. Gökyüzü renklenip de yeni bir gün hücreme sızdığı zaman ona hak veriyordum.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.