Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Gülümsemek sadakadır ve sadaka ömrü uzatır.” (Hadis-i Şerif)
Sayfa 100 - Karakutu YayınlarıKitabı okudu
“Güneşi kaçırdım diye ağlarsan yıldızları da göremezsin.” (Tagore)
Sayfa 163 - Karakutu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Bir bebekken uyurdum, ağlardım sürekli, —Zaman ise sürünürdü, Çocukken konuşur gülerdim, —Zaman yürürdü, Sonra büyüdüm, adam oldum, —Zaman koşuyordu, Fakat yaşlanınca anladım, —Zaman uçuyordu...” (Henry Twells)
Sayfa 189 - Karakutu YayınlarıKitabı okudu
“İki günü eşit olan zarardadır.” (Hz. Muhammed (sav))
Sayfa 203 - Karakutu YayınlarıKitabı okudu
360 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Toplumsal bellek yitimi, Ruh sağlığı, Modernizm gibi psikoloji üzerine konulara ağırlık vermiş ve ayrıca NLP ve Kişisel gelişim uzmanlarının programlarının hurafeliğini ve yapmış oldukları yanlış uygulamalarında anlatıldığı, çeşitli makalelerle de destekleyerek oluşturulmuş bir çalışma olmuş. Kitabın dili ağır olduğu için okuması ve anlaması bayağı zordu. Özellikle de akademik ve bilimsel terimlerim kitapta fazlaca geçmesi okuyucuyu çok zorlayacağını düşünüyorum. Daha çok psikoloji üzerine eğitim alanlar veya bu alana işgisi olanların rahatlıkla ve severek okuyabileceği ve anlayabileceği tarzda bir eser.
Anti Terapi
Anti TerapiMehmet Hakan Alşan · Karakutu Yayınları · 201016 okunma
408 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
"İyi hissetmek harika bir duygu! İyi hissetmek kendinize olan borcunuzdur.!" Bilişsel terapi ve tekniklerini konu alan bir kitap... Düşüncelerin ürünü olan duyguların anlamlandırılması ve kontrol edilmesinde ,duygusal problemleri çözmede Bilişsel Terapi tekniklerinin insanlar üzerindeki etkisini, araştırmalar, örnekler, klinik deneylerle anlatıyor. Hem eğitiyor.Hem de bu teknikleri sizin de uygulamanızı isteyerek çözümlerin içinde yer almanızı sağlıyor. Bilişsel terapi nedir? nasıl uygulanır? Acı veren depresif durumlar ve insana acı veren kaygıların temelinde ne var? Duygular düşüncelerin esiri midir?Düşünceleri değiştirerek olumsuz duygulardan kurtulabilir miyiz? Kötü duygulardan kurtulmak mümkün müdür? Kontrolümüz dışındaki olayların bizi etkilemesinden nasıl kurtuluruz? Beyin kimyamızı değiştirebilir miyiz? Depresyon ve kaygıyı ilaçsız tedavi edilebilir mi? Bilişsel tedavinin depresyon üzerinde etkisi var mıdır? Bu gibi sorulara cevap veren ,bunu teknikler ve örneklerle açıklayan, klinik deneylerle destekleyen eğitici bir kitap. Dr. Forest Scogin ve Alabama Üniversitesindeki mestektaşlarının dediği gibi İYİ HİSSETMEK kitabı insanlar üzerinde anti depresan gibi etki bırakan okuma terapisidir.Ve yan etkisi yoktur. Okuduktan sonra duygularınızı daha iyi anlamlandıracak, duygularınız kaynağını bulacak ve hayata,insanlara daha farklı bakacaksınız bence...Bu kitap olumsuz düşünce bulutlarınızı dağıtan bir güneş gibi, hem sizi aydınlatacak hem de içinizi ısıtacak.....Masa başında içinize sindire sindire okuyabileceğiniz muhteşem bir eser... İyi okumalar dilerim.
İyi Hissetmek
İyi HissetmekDavid Burns · Psikonet Yayınları · 201811bin okunma
Reklam
Genelde hayvan davranışı, özelde insan davranışı hakkında öğrendiklerimizin ışığında şu açıkça belli olmuştur: istenmeyen davranışın cezalandırılması yoluyla kontrol, uzun vadede, istenen davranışın ödülle pekiştirilmesi yoluyla kontrolden daha az etkilidir ve korku yoluyla yönetmek, çevrenin, düşüncelerin ve tek tek erkeklerin, kadınların, çocukların duygularının şiddetsiz manipülasyonu yoluyla yönetmekten, bir bütün olarak, daha az işe yaramaktadır. Ceza, istenmeyen davranışa geçici olarak bir nokta koyar, ama kurbanın onu hoş görme eğilimini kalıcı biçimde azaltmaz. Dahası, cezalandırmanın ruhsal-fiziksel yan etkileri, bireyin cezalandırıldığı davranış kadar istenilmez olabilir. Ruhsal terapi, büyük ölçüde, geçmişteki cezaların bireyi güçsüz bırakan, anti-sosyal sonuçlarıyla ilgilenir.
Ceza, istenmeyen davranışa geçici olarak bir nokta koyar, ama kurbanın onu hoşgörme eğilimini kalıcı biçimde azaltmaz. Dahası, cezalandırmanın ruhsal-fiziksel yan etkileri, bireyin cezalandırıldığı davranış kadar istenilmez olabilir. Ruhsal terapi, büyük ölçüde, geçmişteki cezaların bireyi güçsüz bırakan, anti-sosyal sonuçlarıyla ilgilenir.
Son olarak "arzulama-makineleri" kavramı, belirttiğimiz üzere bilişsel olarak libido ve emeği tek bir terimle bağlama­ya hizmet ederken, önemli polemik amaçlara da hizmet eder. Bunların arasında en önemlisi, Freud'un bütün düşüncesinde yer alan psikenin tiyatro modelinin bir fabrika modeli ile değiştirilmesidir. Bu, her şeyden önce analitik girişim için uygun bir tarz olarak (Oedipus Rex, Hamlet ve benzerinde olduğu gibi) trajedinin reddini oluşturur: Şayet varsa şizoanalitik terapi, hüzünlü bir iç çekişle değil, içten bir kıkırdamayla sona erer. Her halükarda şizoanaliz, yaşam güçlerinin olumlanması adı­na, psikanalizin yaygın suç duygusunu ve yenilgiye ve ölüme trajik boyun eğişini ortadan kaldırarak, onun Nietzscheci bir yeniden-değerlendirmesini gerçekleştirir.
Sayfa 57
Eğer erkeklerin,gerek erkek çocuklarına gerekse yetişkin erkeklere,cinsiyetçiliği ve bunun nasıl dönüştürülebileceğini anlatan bilinç yükseltme grupları olsaydı,kitle medyasının feminist hareketi erkek düşmanlığı olarak yansıtmasının önüne geçilirdi.Aynı zamanda anti-feminist bir erkek hareketinin oluşumu da engellenirdi.Erkek gruplarının çoğu,çağdaş feminizmin hemen ardından kuruldu;bu gruplar cinsiyetçilik yahut erkek tahakkümü meselesine hiçbir şekilde değinmedi.Tıpkı kadınların yaşam tarzı üzerine temellendirilmiş feminizmi gibi bu gruplar da çoğu zaman erkeklerin ataerkile herhangi bir eleştiri yöneltmeden salt kendi yaralarıyla yüzleştiği terapi amaçlı bir ortam haline geldi ve erkek tahakkümüne direnen bir platforma dönüşmedi.
Reklam
Ceza, istenmeyen davranışa geçici olarak bir nokta koyar, ama kurbanın onu hoş görme eğilimini kalıcı biçimde azaltmaz. Dahası, cezalandırmanın ruhsal-fiziksel yan etkileri, bireyin cezalandırıldıgı davranış kadar istenilmez olabilir. Ruhsal terapi, büyük ölçüde, geçmişteki cezaların bireyi güçsüz bırakan, anti-sosyal sonuçlarıyla ilgilenir.
Sayfa 13 - İthaki
Anti-Ödipus'un Marx'ı | Aidan Tynan
Şizofren herhangi bir metanın üretildiği gibi üretilir, ama şu önemli farkla ki şizo satılabilir değildir; şizofrenin arzusu kapitalizm tarafından üretilir ama onun içinde gerçekleştirilemez; bu yüzden, hepsi de sermaye­nin, bizzat hızlandırmış olduğu arzunun görülmemiş özgürleş­mesini etkisizleştirmek için bulduğu araçlar olan psikiyatrinin baskıcı güçleri, anti-psikotik ilaçlar ve akıl hastanesi devreye girer (Deleuze ve Guattari 2004: 266). Diğer yandan nevrotik, kusursuzca gerçekleştirilebilir ve nevrotik rahatsızlık, serma­yeye yepyeni bir piyasa seti sunar (terapi, anti-depresanlar vs.). Bu nedenledir ki Deleuze ve Guattari psikanaliz pratiğini “artı değer emilimine hizmet eden devasa bir girişim” olduğu için eleştirir (Deleuze ve Guattari 2004: 260). Diğer bir deyişle, psi­kanaliz anti-üretimin, gerçekleşmenin bağlı olduğu o burjuva çileciliğin yayılmasına katkıda bulunur, çünkü fantezi alanın­daki tüketim hiç de tüketim değildir.
Sayfa 73 - Otonom YayıncılıkKitabı okudu
54 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.