Avrupalılar neden bireycidir?
Batı kültürünün temeli Antik Yunanistan'a dayanır. Antik Yunanistan'da neden bireyci zihniyetin filizlendiğinin cevabını, bize yine coğrafya verir. Dağlık ,tarıma elverişli olmayan Yunanistan coğrafyası ,orada yaşayan halkı avcılık, balıkçılık ve hayvancılıkla geçinmek zorunda bırakıyordu. Bunların hiç biri işbirliği gerektirmiyor, tek başına veya çekirdek aile tarafından yapılıyordu. Konumu itibariyle antik dünyadaki ticaretin merkezi olan Yunanistan kıyılarında tüccarlar yaygındı. Tarımın tersine , ticari başarı işbirliğini değil , pazarlık etmeyi ,ikna etmeyi ,diğer tarafı alt etmeyi gerektiriyordu. Yani uyum gösterme gayreti yerine , bu topraklarda tartışma , yarışma ve öne geçme kültürü hakimdi. Olimpiyatların Mezopotamya'da değil de Antik Yunan 'dan ortaya çıkması bir tesadüf değil şüphesiz.. Antik Yunan'ın yarışan ,kendini ortaya koyan , tartışan bireyci ruhu Rönesans' ta Avrupa'da yeniden doğdu ve bölgenin -ve daha sonra Avrupalıların yayıldığı her yerin- bugünkü kültürel zihniyetini doğurdu.
"Bütün gerçek öyküler bir ders içerir; gerçi bazılarında cevheri bulmak zor olabilir ve bulunsa bile çekirdek o kadar kurumuş ve eciş bücüş olmuştur ki kabuğu kırmak için gösterilen çabaya değmez."
Sayfa 9
Reklam
“İşte bu, Rabbiniz olan Allah'tır, hâkimiyet O'nundur. O'nu bırakıp da duâ ettikleriniz, bir çekirdek kabuğuna bile sahip değildirler. Onlara duâ etseniz, duânızı işitmezler; işitmiş olsalar bile size cevap veremezler; ama kıyamet günü sizin bu şirkinizi inkar edeceklerdir. Herşeyden haberdar olan Allah gibi, sana kimse haber vermez.” (Fâtır Sûresi, 13, 14)
Tohum-çekirdek suda ölmeden, saklananlarda yeşerir miydi hiç? O zerre kadarcık tohumlar su altında kaldıktan sonra nasıl yıllıklı çiçekler oluveriyorlardı. Demek istediğim, güzelleştirici, güzelliği ortaya çıkaran ayrıştırma altındaydı. Gömüldükten sonra hayatta kaldığımızı Rabbimiz bize parkta, bahçede, dağda, ovada, evimizin camında anlatmış da biz bir türlü görememişiz aslında.
İlk Organizmalar
Basit fotosentetik bakteriler olan ilk organizmalar çökellerde yaklaşık 3,5 milyar yıl önce, yani gezegenin oluşumundan yaklaşık 1 milyar yıl sonra görülürler. Bu basit hücreler sonraki 2 milyar yıl boyunca ilk basit “eukaryot lar”, yani çekirdek ve kromozomlara sahip olan gerçek hücreli organizmalar görülünceye kadar dünyayı işgal eden tek varlıklardı. Daha sonra, yaklaşık 600 milyon yıl önce solucanlar, denizanaları ve süngenleri de kapsayan çok çeşitli, göreli olarak basit fakat çok hücreli organizma grupları ortaya çıktı. Bu gruplar karasal bitkilerin ve dört üyelilerin (dört ayaklı hayvanlar, en eskileri lob-yüzgeçli balıklar) yaklaşık 400 milyon yıl önce görülmeleri ile sonraki birkaç milyon yıl boyunca çeşitlendiler. Eski gruplar şüphesiz çoğunlukla süre geldiler. Fotosentetik bakteriler, süngerler ve solucanlar eski fosil kayıtlarda görülürler ve bu gün halen bizimledirler.
Sayfa 28
Bu kitabın çekirdek mesajı şudur: Hayatta başımıza gelen olaylar değil, onları nasıl karşıladığımız kaderimizi belirler. İçimizdeki tutumlar, dışımızdaki durumlardan daha önemlidir. Farklı insanların aynı koşullardan farklı sonuçlar çıkarması tutum farkının gücünü kanıtlar.
Sayfa 53
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.