Bu saatten sonra çerez tqbagindaki Antep fıstıkları ni yer yoluma devam ederim leblebi banamı küsmüş çekirdek çekirdek bana trip mi atmış umrumda olmaz
Olduramıyorum, yapamıyorum bir şeyleri. Neyi diye sormayın. Onu bile bilmiyorum. Hayatımın kontrolü ellerimin ucunda sanki, tutamıyorum. Gücünü kaybediyor parmaklarım. Bırakmaması için ikna etmeye çalışıyor beynim. Kalbim desen hissetmesi gerekleri pompalıyor. Bırakırsa hepimiz biteriz, diyor vücudum. Zihnim gürül gürül akan bir şelale misali, arkada açık kalan, bilgisayarın şarjını yiyip bitiren o sekme gibi; hep çalışıyor. Durdurmaya çalışıyorum, yok olmuyor.
Zihnimden akan düşünceler durmuyor. Sonra anlıyorum nedenini. Noktayı kaybetmişler. Her yeri aramışlar; yastıkların altını, koltukların kenarlarını, o el girmeyen çekmeceye bile bakmışlar ama yalnızca çekirdek kabuğu ve bir sayfa not bulmuşlar. Çekirdek kabuğunu koltuğun o el girmeyen ama çerezler için özel bir kontenjanı olan o aralıktan bulmuşlar. Not kağıdını ise o el girmeyen çekmeceden bulmuşlar. Evin genç kızı yazmış. Orada bulunamayacağını düşünmüş belli ki. O da olmuramamış olacak ki taşmış kağıda.
Ne yaptılarsa bulamamışlar noktayı; virgül varmış, ünlem varmış, noktalı virgül, iki nokta üst üste bile varmış ama nokta yokmuş.
Aman aman iki nokta üst üste en tehlikelilerden. Hep bir açıklama bekler. Düşünceler akar da akar. Soru işaretini hiç sorma. Önce soru sorar, tatmin olmaz cevaptan bir daha bir daha…
Ahaa! En iyisi üç nokta. Devamı var ama sonra.
Ağası imansız olan köyün muhtarı yüreksiz olur…
O çekirdek kadar kalan irembağına olan inancım,burada gözümün önünde aynı fısıltıların ormanlardan yayılıp bizlere acı ve ateş dolu şarkılar söylemesi gibi,hiç tanımadığın bu buzdolabı vatandaşlarının kurumasına neden olan esinti ile uçuşup gitti.
Sayfa 25 - FihristKitabı okuyor
Çekirdek Şikayet
Kaygı ve mücadelelerimizi anlatmak için kullandığımız kelimeler, bizim fark ettiğimizden daha fazla şey anlatabilirler ancak çok azımız kullandığımız kelimelere dikkat ederiz
Sayfa 109 - Sola unitasKitabı okuyor
Dizi | Son Yaz
"Ben kendimi hiç tanıyamıyorum artık."
"Tanıyamıyor musun? Ben sana hatırlatayım o zaman birtanem kendini. Sen bana güldürmeyi öğretensin. Ben ağlarken bana gülmeyi öğretensin. Sen benim kızgın karetecimsin. İki dirhem bir çekirdek kızgın karetecim. Peşimden hiç ayrılmayan mahçup dedektifimsin Yağmur. 𝓢𝓮𝓷 𝓰𝓾𝓷𝓮𝓼 𝓬𝓲𝓬𝓮𝓰𝓲𝓼𝓲𝓷. Anımsadın mı şimdi kendini biraz?"
"Niye bıraktın beni?"
"Haşa. Seni bırakmak senden vazgeçmek ne kelime? Ben kendimden geçmişim. Senden değil. Seni nasıl bırakırım? Kinim, öfkem, nefretim sana bulaşmasın istedim."
"Ben artık güzel şeyleri hatırlayamıyorum. Çünkü orada hep annem var."
"Benim kadersiz 𝓰𝓾𝓷𝓮𝓼 𝓬𝓲𝓬𝓮𝓰𝓲𝓶... Ben senin hayatına devam ettiğinin fikrine sarılıp uyuyorum her gece."
Ve dört beş mevsim sonra yeniden, birbirleriyle konuşmayan ama çok mutlu olan aile yapımıza geri döndük. Mutlu bir dilsizler ailesi. Ben umursamadım. Eğer bir insan babasının hıçkırıklarını umursamazsa hiçbir şeyi umursamıyor demektir! Yani Kinyas tek başına Kinyas olmadı aslında. Birkaç sponsoru vardı arkasında: Çekirdek ailesi..
İstediğin bu mu? Diye üsteledi joanna.iki dirhem Bir çekirdek,taş bebek kılıklı bir ev kadını mı istiyorsun?
Sayfa 98 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
Aslı çekirdek olan meyvenin neticesi, tercihe şayan olan lezzetidir
Sayfa 15 - Büyüyen ayKitabı okudu
* 5G ,yapay zeka, otonom araçlar, akıllı saat, Siri, AirPod kulaklıklar, iPad, Instagram, Snapchat gibi dijital teknolojileri yaşamlarının vazgeçilmez bir parçası olarak görecek. Alfa kuşağının en belirgin özelliği ise teknoloji. Çok fazla kültürel çeşitlilikle karşılaşıyorlar, sosyo ekonomik durumları geçmişe göre daha iyi,eskiye oranla daha az bireyden oluşan Çekirdek Aile yapısı içinde büyüyorlar ve daha uzun yaşam beklentisine sahipler.
Ancak daha az insanla temas kuracakları için muhtemelen sosyal becerileri konusunda da zayıf olacaklar.
* Kurallardan ve otoriteden hoşlanmayan bir kuşak.
*Bu kuşağın üyelerinin hiyerarşik olarak yapılandırılmış organizasyon ortamında nasıl davranış sergileyeceklerini hiç bilemiyoruz.
"Çekirdek toprağın bağrına düşmedikçe yeni bir hayata gülümseyişi asla elde edemeyecektir."
Sayfa 86Kitabı okudu
Farkındalık güçtür
Çekirdek dilimizin bilgilerini fark ettiğimiz zaman acılarımız en büyük dostumuz haline gelebilir.
“Ve unutmayınız, zalim olmaktansa mazlum olmak daima iyidir.”
Çekirdek dil haritalarımız muhtemelen biz daha doğmadan çok önce var olmuştur. Bu, babamıza veya büyükannemize ait olabilir ve sadece onlar için bunu taşıyor olabiliriz. Muhtemelen onlar da bu haritayı kendilerinden önce yaşayan bir aile üyesi için taşımışlardı. Bazı haritalar bebekken henüz konuşamadığımız dönem sırasında şekillenir. Her ne şekilde almış olursak olalım, şimdi bunun asıl kökenini bulma fırsatına sahibiz.
Aile geçmişimizdeki çözümlenmemiş travmalar, sonraki nesillere aktarılır ve sorgulamak hiç aklımıza gelmeyen şekillerde duygu, tepki ve seçimlerimize karışır. Bu deneyimlerin bizden kaynaklandığını zannederiz. Genellikle görünmeyen gerçek kaynağıyla bize ait olanı ve olmayanı birbirinden ayırt edemeyebiliriz.
Sayfa 75Kitabı okudu
