Yüz Akı
Bu esnada Müftü Efendi dostunu ziyarete gelmişti. Kapıda çobanı suratı yoğurt içinde görünce şaşırdı. Sordu: — Ulan, bu ne hal? Saf çoban uğradığı haksızlıktan şaşırmış gibiydi. Fakat yine mantığını kaybetmemişti. Acı bir serzeniş tavrıyla, — Ne olacak efendim, dedi, hesabını doğru veren işte böyle yüzünün akıyla dışarı çıkar. —?
Sayfa 142Kitabı okudu
Erkekler birçok kez gider. Kadınlar bir kez... Sözler erkeklerin ağzından çabucak çıkar, beklemeden. Kadınlar bekleyip, içlerini ezip ezip bir tek kez söyler: "Bitti! " Bir kadın bir adamı gerçekten bittiğinde terk eder. Sonra ne söylesen nehir akmaz geri doğru. Nehirler geri akıtılıyorsa... Hiç gerçekten konuşulmaz artık. Hiç gerçekten gülünmez. Hayat, yaşamanın bir kötü taklidi gibi gelir geçer; değmeden, deşmeden. "Böyleymiş demek," dersin, "hayat böyle bir yermiş demek ki." Kendi kendini ikna edersin: "Böyle de yaşanıyor işte." Bir gün ne tükeniyor, kimse bilemez. Kadınlarda hikâyeler,bazen hiç kavgasız, gürültüsüz bitiverir. O zaman işte, ölümlü olduğunu hatırlarsan eğer, gitmen gerekir.
Reklam
İstersen ağlaya ağlaya anlat... Yahut dur, niçin anlatacaksın? Sen söylemeden de ben bilmiyor muyum sanki? Ben seni böyle de anlamıyor muyum? Hem belki daha iyi anlıyorum. Hiçbir şey söyleme, söyleyeceklerini baştanaşağı biliyorum. Seninki de bütün diğerleri gibi değil mi? Bütün diğer hikayeler gibi... Hiç farkı yok... Ve işte bunun için güzel, bunun için büyük... Kendisine benzeyen binlerce hikayeden hiç farkı olmadığı için büyük... Zaten bu hikayeler, bu birbirine çok benzeyen hikayeler en asil olanlarıdır
Erkez, Kız ‘İşte onlar böyle karşılaşıyorlar... Erkek, kızın gözlerinde bir cennet görüyor... Kız erkeğin sert yüzünde bir masal şehzadesi arıyor... Bakışıyolar ve geçiyorlar. Erkek, başkalarından hep kızı işitiyor... Kız, arkadaşlarından hep erkeği dinliyor... Gençlik tez canlıdır... Ve... Gönüllerinde uyuyan yılanlar başkaldırıyor...’
"Halbuki toprak böyle değil; o insanlığın en güvendiği unsurdur. Saadetini, refahını, emmiyetini ona bağlamıştır. Onu her zaman itaatli, müşfik veyahut hiç olmazsa lakayt ve sakin görmeye alışmışızdır. Toprağın sarsılması işte bu emniyetin yıkılmasıdır ve bir dost tarafından hançerlenmeye benzeyen vahim bir hali vardır. Onun için denizden gelen tehlike karşısında atik ve cesaretli kesilem insan, topraktan gelen tehlike karşısında maneviyatını kaybetmiş bir sürü şekline giriyor."
BENİM SUÇUM
Benim suçumdur uzun ''kölelik zincirleri'' çok yıllar var ki demir şakırtıları duyulur. Kardeşimi sattılar, götürdüler bacımı, kulağımızda acı hikâyeler yankılanır durur. Gözyaşlarından türkü yakmak benim suçumdur. * Benim hatamdır ''geçip giden kahramanlar'' Vesey ve Turner ve Gabriel, hepsi öldüler, öldü Malcolm ve Marcus ve Martin King. Ölesiye dövüştüler, tüm kalpleriyle sevdiler. Anlatmak için yaşıyor olmak benim hatamdır. * Benim günahımdır ''bir ağaçta asılmak'' Ağlamadım, budur gururumun sebebi. Ölümümü adam gibi karşıladım, evet. İşte böyle etkiledim ölürken beni izleyenleri. Ağlayıp, yalvarmamak benim günahımdır.
Reklam
265 öğeden 211 ile 220 arasındakiler gösteriliyor.