Bu esnada Müftü Efendi dostunu ziyarete gelmişti. Kapıda çobanı suratı yoğurt içinde görünce şaşırdı. Sordu:
— Ulan, bu ne hal?
Saf çoban uğradığı haksızlıktan şaşırmış gibiydi. Fakat yine mantığını kaybetmemişti. Acı bir serzeniş tavrıyla,
— Ne olacak efendim, dedi, hesabını doğru veren işte böyle yüzünün akıyla dışarı çıkar.
—?