Prof. Hayles, bir öğretmenin eğitimde başarılı olabilmesi için öğrencinin durduğu yerden başlaması gerektiğine dikkat çekiyor; onların olmasını umduğumuz ideal noktadan değil.
ingiliz edebiyatı hocası Prof. Katherine HaylesKitabı okuyor
Okullarda çocuklara doğru dürüst bir eğitim vermiyorlar. Hayatı anlamanın metodunu öğretmiyorlar; insanların ruhlarında gizlenmiş olan duyguları uyandırmıyorlar. Milyonlarca insanımızın beyinleri, işlenmemiş çorak topraklar gibi duruyor, hiçbir meyve vermiyor.
Reklam
Uyuduk: Evet, sadece uyuduk! Eğitim ve öğretim gören insanların her biri, örneğin doktor, hâkim, subay, mühendis, avukat, memur, öğretmen., halkı için ışık saçan birer fener olmalıydı. Her bir fener de, ister dar bir sokağa, ister bir meydanlığa ya da kasabanın dışına konulmuş olsun, mutlaka bulunduğu yeri aydınlatmalıydı.
Sizin anneleriniz, babalarınız, ve bütün bir köy halkı da işlenmemiş bir maden gibidir. Eğer siz okuyup güzel bir şekilde yetişimek ve bir gün madeninizi temizleyip işlemek istiyorsanız, akıllı, güçlü, kalbi sevgiyle dolu iyi birer insan olmalısınız."
İnsan, metafizik düzlemde, bir fıtrat sahibi olmakla birlikte kendini mutlak anlamda belirleyen sâbit, değişmez bir doğaya mâlik değildir; bu nedenle insan olarak doğulmaz ama insan olmak öğrenilir. Bu çerçevede İslâm, bir insan olma öğretisidir; öğretmen ise Rab (terbiye edici olan) Tanrı'dır ve ideal örnek de, O'nun Resûlu Hz. İnsan'dır; öğretinin kendi de dindir; nihaî amacı ise insanı, metafizik koruma ve güvenlik altına almadır.
ATSIZ'DA AHLAK AHLAKÇILIK: Atsız'ın önem verdiği konulardan biri de ahlaktır. O, ahlaklı olmayı Türkçülüğün şartlarından biri kabul eder. Atsız'ın ahlakla ilgili ilk yazısı Atsız Mecmua'nın 15 Haziran 1932 tarihli 14. sayısında çıkar: "Millî Seciye Buhranı". Yazının konusu, Türk toplumunda "müşterek ve mazbut
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.