Eskiden kendime neden en çok kırk ile elli yaşları arasındaki insanlara karşı antipati duyduğumu sorardım sık sık. Şimdi sebebini biliyorum. Ya kariyerlerinin doruğuna ulaşıp tahammül edilemez hale gelmiş ya da kariyer yapmayı başaramayıp tahammül edilemez hale gelmiş insanlar bunlar.
Sayfa 54 - MetisKitabı okuyor
Kendi oğlunu dışlamak....
Kimya Hatun, Şems'le olmak istemediği için sık sık evi terk etmekte, Mevlana birilerini gönderip Kimya'yı buldurup geri getirtmektedir. Şems, Kimya'nın sık sık evi terk edişlerini, Alaeddin Çelebi ile buluştuklarına yormaktadır. Kimya Hatun, yine evi terk ettikten sonra aranıp bulunarak geri getirildiği bir gün, boynu tutulmuş ve hareketsiz kalarak ölmüştür. 16 yaşında genç bir kızın öfkeli bir bakışla ölmüş olması mantıklı değildir. Bu durumda Şems onu darp ederek öldürmüş olabilir. Şems'i öldürenler arasında Alaeddin Çelebi'nin de bulunduğu göz önünde tutulursa, Kimya Hatun'un ölümünün Şems'in öldürülmesinde etkili olduğu muhakkaktır. Bayram'a göre Eflaki, Alaeddin Çelebi'nin Mevlana'ya muhalif olan kötü kişilere uyarak Şems'in katledilmesinde rol aldığını söylerken Mevlana'nın bir numaralı muhalifi olan Vezir Nasirüddin'i yani Ahi Evran'ı ve çevresindeki Ahileri kastetmektedir. Nasirüddin'i vezirlik makamına Sultan İzzeddin Keykavus getirmiştir. Mevlana'nın II. Keykavus'a muhalefet etmesinin sebebi budur.Halil İnalcık da Şems'in öldürülmesinden sonra Mevlana ve Ahi Evran arasında düşmanlık başladığını söylemektedir: Moğollarla işbirliği yapan ve Fars kültürüne tutkun Selçuklu seçkin sinıfına hitap eden Celaleddin Rumi ile halk adamı, Türkmen merkezi Kırşehirli Ahi Evren arasında düşmanlık vardı. Bu düşmanlık Mevlana Celaleddin'in şeyhi Şems-i Tebrizi'nin katliyle (1247) ilişkilidir.
Reklam
Bugün, sık sık yaptığım gibi düş kurdum, hayatımın tinsel tarafı büyük oranda bu amaçsız ve değersiz düşlerden oluşur.
Savaş sonrası, 1919 İnsanlar Viyana'nın karanlık, dar sokaklarında -kömür kısıtlı olduğu için sokak lambaları her zaman yanmıyordu- yürüyor, bir deste değersiz banknotla gişeden bilet alıyor ve salondan içeri adım attıklarında ürperiyorlardı. Birkaç lambanın aydınlattığı buz gibi soğuk salon, kirli gri duvarlarıyla hüzünlendiriciydi. Ne bir
Sayfa 316 - 317 Everest YayınlarıKitabı okudu
#dışsalveiçselamaç
Siz içsel amacınızı idrak etmediğiniz sürece bu sizin için önemli olacaktır. İdrak ettikten sonra ise dışsal amaç sizin sırf ondan zevk aldığınız için oynamaya devam edebileceğiniz bir oyun olacaktır. Dışsal amacınızda tamamen başarısız olup, aynı zamanda içsel amacınızı bütünüyle başarmak da mümkündür. Ya da bunun tersi de mümkündür ve bu aslında daha sık görülen bir şeydir: dışsal zenginlik ve içsel yoksulluk, ya da İsa' nın dediği gibi, "dünyayı kazanıp ruhunu yitirmek." Nihai olarak, kuşkusuz, her dışsal amaç er ya da geç "başarısızlığa" mahkûmdur, çünkü o "her şeyin geçiciliği" yasasına tâbidir. Dışsal amacınızın size kalıcı bir doyum veremeyeceğini ne kadar çabuk idrak ederseniz, o kadar iyidir. Siz dışsal amacınızın sınırlılığını gördüğünüzde, onun sizi mutlu edeceği beklentisini, bu gerçekçi-olmayan beklentiyi bırakır ve onu içsel amacınıza tabi kılarsınız.
En sık yapılan hatalardan biri tek başına kalmamak adına değersizleştirilen ilişkilere devam etmektir, çünkü en büyük yalnızlığa asıl o zaman düşülmüş olur.
Reklam
"Sık sık buradan ne kadar nefret ettiğimi düşünüyordum ama aslında ben sadece şartlarımdan ve başka seçeneğim ol­mamasından nefret ediyordum."
26 Temmuz
Zaman zaman ona bu kadar sık görmemeye karar verdiğim oldu. Peki bunu uygulayacak biri var mı? Her gün kendimi kandırmaya çalışıp yemin billah ediyorum: Bir kez olsun yarın onu görme diye. Ertesi gün olunca yine karşı konulmaz bir sebep buluyor, ne olduğunu anlamadan bakıyorum onun yanındayım.
Sayfa 38 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Sene 2024 hala aynı insanlar.
Böyle, her şeyi bilen baylara toplumun belirli çevrelerinde bazen, hatta sık sık rastlanabilir. Bilmedikleri yoktur bunların. Zamanımız düşünürlerinin deyimiyle, hayatta daha önemli konular üzerine bir görüşleri olmadığı için bu gibi şeylere ilgilenmezler, bütün zekalarını, kabına sığmayan meraklarını kısır bir alana yöneltiler.
Nasıl yani?
Annenin kızına empatisi öyle boyutlara varabilir ki, kızının âşık olduğu adama anne de âşık olur ve bu duygusal durumun ruhunda şiddetli bir tepkiye yol açması, uç durumlarda ağır bir nevrotik hastalığa sebep olur. Her halükarda, kayınvalidenin damadına gönül verme eğilimi çok sık rastlanan bir durumdur ve bu eğilimi ya da bunu şiddetle reddetmesi, ruhunda tezat güçlerin çatıştığı bir fırtınaya yol açar. Kayınvalidenin toplumda ayıplanan aşk duygularını iyice baskılamak için bunun tam zıddı duyguları öne çıkararak damada bir o kadar acımasız ve sadistçe davranması da sık rastlanan bir tutumdur.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.