Galiba âşık oldum,"
"Bu rahatsızlık, yorgunluk, aptallık, bu oturup iş yapma isteksizliği, evdeki her şeyin sıkacı ve cansız olduğu hissi! Aşık oldum herhalde; değilsem zaten dünyanın en tuhaf yaratığıyım demektir, hiç değilse birkaç haftalığına.
"Alafrangadan, bizim muhtaç olduğumuz şeyler yalnız o 'poz'lar, o 'jest'ler, 'kostüm'ler değildir. Yüzeysel olarak davranışları taklit etmeye maymunların bile yeteneği var."
Stepan Arkadyiç, kendisine karşı dürüst bir adamdı. Kendi kendisini kandıramaz ve yaptığından pişman olduğuna inandıramazdı. Şu anda otuz dört yaşında, yakışıklı, şıpsevdi bir adam olarak ondan yalnızca bir yaş küçük olan, beş sağ ve iki ölü çocuk annesi karısına âşık olmadığı için pişmanlık duyamıyordu. Pişman olduğu tek şey, bunu karısından daha iyi saklayamamasıydı. Fakat içinde bulunduğu durumun zorluğunu hissediyor, karısına, çocuklara ve kendisine acıyordu. Bu haberin karısını bu kadar çok etkileyeceğini tahmin etseydi, belki kabahatlerini karısından daha iyi saklamayı başarırdı. Bu meseleyi açık açık, derinlemesine düşünmüyordu, ama kendisine sadık kalmadığını karısının uzun zaman önce fark ettiğini ve bu duruma göz yumduğunu pek net olmasa da tahmin ediyordu.