" İnsanlar kıskançlık, üzüntü ve yaşam şartlarının yetersizliği içindeki bir atmosferde doğuyor, büyüyor ve yaşıyorlar. Toplumsal alandaki yaşamın düzeni kabalaştırıyor onları , hatta vahşileştiriyor. Ama kimse halkın içindeki kabalığın yumuşaması ,halk kitlelerinin eğitimi ile ilgili bir şeyler düşünmüyor. Kimse bir şey yapmıyor. Bilgi birikimi olan bilim insanları,halk kitlelerinin ulaşımının olmadığı yükseklerde oturuyor. Kitaplar ve gazeteler halkın anlamadığı karışık bir dil kullanıyor. Eski Yunan'da bilge Sokrates yıllar boyunca meydanlarda halk kitleleriyle yüksek ahlak ve yaşamın güzelliğiyle ilgili sohbetler etmiş. Bizim ona benzeyen halk eğitmenlerimiz nerede ? "