Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Anası ön bahçeye ille de gül ekilmesini istiyordu. Çok severdi gülü. Bir kadının sıra dışı isteklerini dile getirirdi gül. Sonra, çam ağacı istiyordu, ön bahçede, düşlerin ağacı, ırak ve zengin ülkelerin. Yabancı dergilerden kopmuş bir kesekağıdında, bir Noel ağacı, süslü, pırıl pırıl, rengârenk bir çam ağacı, dibinde de armağanlarıyla mutlu bir aile. O günden beri, Mehtap'ın anası için, çam ağacı, sıcak, kaygusuz bir aile yaşamının sembolü olmuştu."
Hayalimde bir aile yarattım. Hepsine ayrı ayrı hediyeler aldım.
Sayfa 96
Reklam
Bir aile nedir, kaç çiçekten oluşur?
O zamanlar Felice'nin üç dalı varmış ve ilkbaharda, annem yedi aylıkken ve dört dişi varken, Felice de dört çiçek açmış. O andan itibaren annem ve kiraz ağacı birlikte büyümeye başlamışlar ve dedem Ottaviano ve anneannem Teodolinda'yla bir aile oluşturmuşlar. Bunu anlamak için aile fotoğraflarına bakmak yeterliydi.
Günışığı Kitaplığı, 6. BaskıKitabı okudu
Kâmil Bey düş yorma kitabını alıp açtı: “Lâkerda: rüyada tuzlu balık görmek iyi değil! Mahzende kapalı kalmak: fakirlik. Turunç ağacı gören: iyi biriyle dost olur. Rüyada at görmek: yüksek memuriyete çıkmak. Hurma ağacı: iyidir. Ceviz yiyen: gurbete düşer. Katır: kısırlık. Lokanta: para almak. Rüyasında ırmağa düşüp çabalayan, çıkamayan: yakında ölür. Hayduda soyulmak: dost kazanmak. İşemek: iyidir. Caminin mihrabına işeyenin hayırlı evladı olur. Göbeğini büyümüş görmek: aile dirliğine kavuşacaktır. Düdük: sevineceksin. Fil öldürmek: kötüdür. Kendini çıplak gören: yaradılışında fesatçıysa, kedere uğrar, bütün foyaları meydana dökülür. Camiye gitmek: güzel bir kızla evlenmek. Cami kapısı kapalıysa: başın derde girecek. Cami harapsa: dünyayı ahlaksızlığın sardığında hiç şüphe olmasın. Rüyada bülbül sesi...”
Bir Müslümanda Olması Gereken Vasıflar
"Âile durumu, hele eşi ile olan münâsebeti tabudur, dışarı sızmaz. Kadınlarına mahrem oluşu tek sebep değil elbette. Müslümanlıkta sır tutmak, söylenecek sözü sıkı kontrol etmek, gevezelikten kaçınmak, terbiye ve muâşeret esaslarından da ileri âdeta akîde icâbı sayılır. Böylece dînin emrettiği şartlar yanı sıra bir nevi moral titizlik hâsıl olur ki, müslümanın az konuşması, rastgele açılmaması, her işinde ihtiyat göstermesi bu yüzdendir. Şımarıklığı sevmez, etrâfa hafif çatıkça bakar, tebessümü ölçülüdür, ondaki muhabbet hazînesi gönül ehlinin sûret perdesi arkasında keyfiyetler sezebilen gönül gözü içindir. Böyle bir karşılaşmada iki müslümanın bakışlarından birbirinin rûhuna nur ve hayat akar. Bana sorulsa eğer, insan müslümanlığı hangi kabahatle kaybeder? İnsan müslümanlığı galiz olduğu zaman kaybeder."
Sayfa 99 - Kubbealtı Neşriyâtı, 6.baskı, 2016.Kitabı okudu
331 öğeden 321 ile 330 arasındakiler gösteriliyor.