Şebinkarahisarlı kadar alaturka dalavereye aklı eren bu yerli frenk, eski ter ve ekşi lavanta kokan bu kokana, sonra bu konsolos medeniyeti! Beyoğlu, fethedilmeyen İstanbul’dur.
Gizli bir seks taciridir alaturka şarkılar şimdi
Sayfa 72Kitabı okudu
2. Abdülhamid, atalarının o kadar önem verdiği alaturka musikiden hoşlanmıyor, bu türden şarkıların insana hüzün verdiğini söylüyordu. Onun zamanında Muzıka-i Hümayun'a Avrupa'dan öğretmen ve sanatçılar getirilmiş, bu alanda yerli uzmanlar da yetişmişti.
“Ne kadar uzağa gidersen git, vardığın yer hep aynıdır.”
Sayfa 19Kitabı okuyor
(...) Ve hepsinden çok bunların, hepsini kaçınılmaz bir alınyazısı imiş gibi karşılayıp, boynu bükük katlanan, sus denince susan, dur deyince duran, üstelik de bunu bir nevi olgunluk, siyaset, filozofluk sayan, şu uyuşuk alaturka ve onursuz zihniyete kızıyorum, öfkeleniyorum..
Sayfa 45 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Amentü
İnsan
eşref-i mahlûkattır derdi babam
bu sözün sözler içinde bir yeri vardı
ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman
bu söz asıl anlamını kavradı
geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından
geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı
kararmış rakamların yarıklarından sızarak
bu söz yüreğime kadar alçaldı
damar kesildi, kandır
Sayfa 177 - TİYOKitabı okudu
