Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alemlerin yoktan zuhura geldiğinin söylenmesinden kasıt, zatın kendi zatında gizli iken iradesi ile açığa çıktığıdır. Zira ne yok var olabilir, ne de var yok olabilir.
Sayfa 13 - RevakKitabı okudu
Alemlerin hepsi, bir nurdur. Ancak farklı hallere dönüştükleri için türlü suretlerde görünürler. ... "Allah göklerin ve yerin nurudur." (*26. Nur suresi, 35.ayet.)
Sayfa 13 - RevakKitabı okudu
Reklam
Elifbâ'da nokta alan ilk harf bâ. Kâinatın sırrı, bir noktasının bile değişmeyeceği emniyet altına alınmış Furkan'da, Furkan'ın özü Fatiha. Fatiha, başındaki besmelede, besmele bâ'da. Bâ, altındaki nokta. O da âlemlerin fahrı, "Ahmed ü Mahmud u Muhammed" Efendim.
Sayfa 206 - Timaş yayinlariKitabı okudu
“Oğlum! İnsanlara yaratıcıyı şikayet etme. Şikayetlerini yine O’na arzet. Kudret sahibi odur, başkası değil. İyiliğin hazinesi sırrı, musibetleri, hastalıkları ve sadakayı saklamaktır.”
Sayfa 29
“Oğlum! İnsanlara yaratıcıyı şikayet etme. Şikayetlerini yine O’na arzet. Kudret sahibi odur, başkası değil. İyiliğin hazinesi; sırrı, musibetleri, hastalıkları ve sadakayı saklamaktır.”
Reklam
Kanat Pahası Yanlışlıkla göründüğüydü. Bir an. Sıkıştı kanadı birbirine karıştırdığı iki âlemin kapısına. Çekip gitse kanadı kırılacak gerçekliği kalacak başkalarına Kanadına yenilip dursa Herkese görülecek var oluşunun sırrı Kolay değil geçtiği kapıları yenilmeden bırakmak ardında Melektik, zaman ve mekân sanatı Ya kanat pahasına sır olmalı varlığı ya burada aramızda kalmalı yol görünür varınca âlemlerin kapısına varmasam incinir,varsam incinir.
Sayfa 148Kitabı okudu
Eğer nefs kendi sıfatlarının bir daha zuhuru imkânından tamamile uzak düşseydi terakki ve tekâmül yolu kapanmış olurdu. O zaman ruhta meleklik hüküm sürer ve o bir makamda mahpus olur, kalırdı. Ruhun terakkisi nefsin muhalefetiyledir. Nefste muhalefet kalmayınca terakki nasıl olur? Kâinatın Efendisi bir cihaddan dönüşlerinde şöyle buyurdular: "- Şimdi küçük cihaddan büyük cihada gidiyoruz." Ve büyük cihaddan maksatları, milyonluk orduların milyonluk ordularla çenginden milyonlarca defa büyük bir manâ halinde, tek ferdin kendi nefsiyle cihada girişmesiydi. Nefse muhalefet, onun çektiği istikâmete gitmemekle olur. Belki de imkân nisbetinde o muhalefeti murad etmekle.. Zira nefsin sürükleyişlerine tam manâsiyle karşı koyabilmek, tasavvuru kabil bir iş değildir. Olsa olsa mukabil iradeyle olur. Ve nedamete, pişmanlığa, tövbeye düşmek ve Allaha sığınmak yoliyle... Bu şekilde öyle ânlar ele geçer ki, bir yıllık kâr bir saatte gerçekleşiverir. Bu mevzuun esası, mektubumuzun başında söylediğimiz gibidir. Sevgilinin ahlâk ve şekli bulunan her nesne yine Sevgiliye olan bağlılığiyle sevgili olur. Âlemlerin Efendisine uymakta gayret ve hassasiyet, sevgililik makamına götürür. Her akıllı, zahir ve bâtın yoluyla Beşeriyetin Fahrine uymaktaki sırrı anlıyabildiği nisbette aklı bulur. Uzun konuştuk; af buyurunuz! Mutlak güzelden, söze güzellik geldikçe, lâf ne kadar uzasa yine kısa değil midir?
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.