A bir dumanı can sanan; altın habbesini maden sayan
.
A Karun gibi boyuna yere batan, yeryüzünü gök sanan.
A şeytanın oyun taşlarını görüp de onları adam zanneden.
A seni görünce utancından aşkın ta uzaklara kaçtığı adam; a kendini ortada bir şey yerine koyan kişi.
A kâfirlik dumanından gözünü uyku bürüyen; sonra da dumanı apaçık nur sayan.
A şehvetinden kurt gibi her çeşit leşe üşen, âşıkları da kendisi gibi sanan.
Şehvet sarhoşluğu lanet eseriyken, a bu eseri esersiz sanan, izi belirmez bilen.
A harfle ses arasında kokuşup kalan, sonra da Tanrı’yı dilsiz sanan.
Onun ay ışığı, körlüğüne vurup dururken, a Ay’ı gizlenmiş zanneden.
Ne dediysem, ne söylediysem kendime dedim, kendime söyledim a başkalarını kınamadayım sanan.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / E-pubKitabı okudu
Sevgili Lysander'im! İşte yemin ediyorum,
Cupid'in güçlü yayı, altin oku üzerine,
Ruhları birleştiren, aşıkları kavuşturan
Venüs'ün saf ve içten güvercinleri adına,
Kötü yürekli Troyalı yelken açıp uzaklaşırken
Kartaca kraliçesini yakıp yok eden ateş adına,
(Kadınların ettiği yeminleri kat kat aşan.)
Erkeklerin bozduğu bütün yeminler adına
Yemin ederim ki,
Yarın dediğin yerde olup seninle buluşacağım.
BİR KİMLİK VAKASI
"Sevgili dostum," dedi Sherlock Holmes, Baker Sokağı'ndaki evde ateşin karşısında otururken, "hayat, insan aklının düşünebileceğinden çok daha gariptir. İnsan, gerçekte sıradan denen şeyleri çoğu zaman hayal bile edemez. Eğer şu pencereden el ele uçup, bu büyük şehrin üzerinde dolaşarak çatıları hafifçe kaldırıp
Ey Astare'nin kızları, ey Temmuz aşıkları, benimle birlikte ağlayın, yüreğiniz erisin, yüreğiniz kalkıp kanlı gözyaşları döksün, çünkü altın ve fildişinden yaratılan O artık yok.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ'NDE OKUNAN BİR KONFERANSTIR.
Risale-i Nur'un dersiyle ve aziz ve kıymetli Üstadım Bediüzzaman'ın himmetiyle hazırlanabilen bu konferans, Risale-i Nur hakkında tatlı ve zevkli bir sohbettir. Risale-i Nur'un kıymet ve ehemmiyetini ifade etmek değildir; buna cesaretim yoktur. Zira ben Risale-i Nur'un