“Ahmed-i Sâlis”, "Sultan Ahmed Han-ı Sâlis” olarak da bilinir. (...) IV. Mehmed ile Rabiâ Gülnûş Emetullah'un oğludur. II. Mustafa'yla öz kardeşti. İstanbul dışında doğmuş, Edirne Vak'ası'nda Edirne'de tahta çıkmış, Patrona Halil Ayaklanması'nda tahttan indirilmiştir. Padişahlığının 1718-1730 arasındaki dönemine
Sayfa 351 - 23- Sultan III. AhmedKitabı okudu
Avrupa'da Rönesans Kiliseye galip gelir; bilim dinin yerini alır; modern üniversiteler karşısında eski skolastik okullar terk edilir ve bilim adamları din adamlarını mabetlerin köşelerine sürerler. Bel'âm-ı Bâurâ, Kilise'den üniversiteye geçer. Fransız Devrimi feodalizmi yıkar, köydeki arazi ağası Karun kovulur, ama aniden şehre gidip banker olur. Firavun'un başı devrim giyotiniyle gider, Versay'da saraydan atılır, ama Karun hazinesi ve Bel'âm'ın büyüsüyle demokrasi sandığından çıkıverir... Ve bir "Gol" (Gaulle) "Iki Gol" (De Gaulle) olur!
Reklam
AVUSTRALYA TATARLARI
Avustralya Tatarların daha geç dönemlerde, bilhassa Doğu Türkistan (Şingcang Uygur Özer Bölgesi, ÇHC)'dan, göç ettikleri bir ada olmuştur. Dünya'nın yüzölçümü ile kıyaslandığında 6. büyük ülkesidir. Okyanusya kıtasındaki bu ülke 7.741.220 km2 olmasına rağmen ülkenin genelde doğu ve güney doğusu yaşamaya müsait olduğundan nüfusu ancak 23
Türklüğün Başına Gelenler
Vaktiyle muhtelif kavimlere mensup memuriyetçilerin bir ikbal Kabesi olan Bizans'ta kozmopolit bir sınıf teşekkül etmişti. Bu taife kendi kendine bir unvan aramış, nihayet "Şehri" tabirinde karar kılmıştı. "Şehri"nin milliyeti yoktu. Süruri'nin Refi-i Amidi'ye hitap ettiği "Men ve tu her du dine Şehriyem ki
"Mata Hari bütün Hint şiirlerine, mistisizmine, şehvetliliğine, hipnotize edici büyüsüne vücut veriyor," demişti. Bir başkası, "Eğer Hindistan böylesi beklenmedik hazinelere sahipse bütün Fransız erkekleri Ganj Nehri'nin kıyılarına göç eder," diye yazmıştı . Kısa süre içinde Mata Hari'nin ünü ve d insel Hint dansı Paris'in ötesine yayıldı. Berlin, Viyana, Mi lano'ya davet edildi. Sonraki birkaç yıl içinde bütün Avrupa'da gösteri yaptı, en üst sınıflarla karıştı ve kendisine o dönemde bir kadının ender olarak sahip olduğu bağımsızl ığı veren bir gelir elde etti. Sonra 1. Dünya Savaşı'nın sonuna doğru Fransa'da yakalanıp yargılandı, mahkum oldu ve sonunda Alman casusu olarak idam edildi. Yalnızca dava sırasında gerçek ortaya çıktı: Mata Hari, Hindistan ya da Java Adası'ndan gelmiyordu, Doğu'da büyümemişti, kanında tek bir damla Doğu kanı yoktu. Gerçek adı Margaretha Zelle'ydi ve Friesland'dan, Hol landa'nın duygularını göstermeyen insanların yaşadığı kuzey bölümünden geliyordu.
Asya, bin yıl süresince, pek çok imparatorluğun anası oldu. Sonuncusu Ahemeni İmparatorluğu'dur. İskender'in saldırısı bu devletin ne kadar eskimiş, çürümüş olduğunu gösterecek ve Ahemenilerin, sonunu getirecek birkaç yüz Makedonyalı savaşcı bu görkemli anıtın bin parçaya ayrılmasına yetecektir.
Sayfa 20 - Doğan Kitap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
233 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.