18.yüzyılda Osmanlı topraklarında yaşayan Comte de Bonneval ise Türklere olan sevgisinden şöyle bahsetmiştir: "...Türkleri seviyorum. Onlar (sanki) cennetten bir köşe olan bu eşsiz memlekete yakışan eşsiz insanlar. Yaratılışlarında gökyüzüne mahsus bir yücelik, gönül alışlarında ise bir tevazu var. Bu büyük ruhlu milletin arasında vatanımı unutmaktan korkuyorum. Vatan aziz ve pek aziz. Lakin Türk de aziz ve cok aziz."
Ey oğul! Artık Beysin! Bundan sonra öfke bize, uysallık sana. Güceniklik bize, gönül almak sana. Suçlamak bize, katlanmak sana. Acizlik bize, hoş görmek sana. Çatışmalar, anlaşmazlıklar bize, adalet sana. Kötü söz, şom ağız, haksız yorum bize, bağışlamak sana. Bölmek bize, bütünlemek sana. Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelâmlısın! Amma bunları
Reklam
.... Kolomb'un tesadüfi keşfi, bir iki yüzyıl içinde dünyanın dengelerini değiştirecekti. Ama o zamana kadar Avrupa, Akdeniz'le okyanus arasına sıkışıp kalmıştı. Osmanlı, Akdeniz'in en büyük gücüydü. Uzakdoğu'dan ve İpek Yolu üzerinden gelen mallar, kendi kontrolü altındaki Ortadoğu üzerinden dünyaya yayılıyordu. Keyfi yerindeydi. Daha sonradan, denizaşırı sömürge imparatorlukları kuran ülkelerin hepsinin Atlantik Okyanusu ülkesi olması dikkate değerdir. Bu ülkeler, o dillere destan derin subatmanlı teknelerini Osmanlıların etrafından dolaşmak için geliştirmişlerdi! Portekizliler mecburiyetten, "kafiri" by-pass etmek için Afrika'nın ucundan dolaşmışlardı. Oysa Osmanlı'nın derdi "kafiri" by-pass etmek değil, Viyana kapılarını yıkıp doğrudan üzerine gitmekti.
Sayfa 165 - TimaşKitabı okudu
Hikmet Kıvılcımlı'nın tarihi Eyüp Sultan konuşması 06.01.2013 16:59 Hikmet Kıvılcımlı'nın tarihi Eyüp Sultan konuşması Türkiye'de Sosyalizm'in en büyük savunucularından Hikmet Kıvılcımlı'nın Eyüp Sultan'da yaptığı tarihi konuşma. TIMETURK / Haber Merkezi Muhterem Vatandaşlarım! Sevgili İşçi kardeşlerim!Bugün, Müslüman
Sayfa 1 - derleniş yayınlarıKitabı okudu
Osmanlı Tarihi
"17. asırda İstanbul'un çarşı hamamları hem bir yıkanma yeriydi, hem de ülfet, sohbet yeri. Hamamların kahve ocaklarından başka şerbetçisi, turşucusu vardı. Mevsimine göre salep pişirilir, keten helvası yapılır, boza içilir. Yazın camekan denilen soyunma yerinin fıskiyeli havuzcuğu etrafında, kışın büyük mangalların başında yahut içerde, göbek taşında hatta edebi sohbetler olurdu. Yalnız bekar uşağı garipler gecelemezdi çarşı hamamlarında, kişizadeler, kibardan, ricalden, edip ve şairler, şeyhler, ulemadan hoca efendiler gelirdi. Herkes, sınıf farkını ayıran kılık kıyafetten soyunmuş, merasim kaygısını atmış, teklifsiz, rahat konuşulur ve kemal sahibi olanlardan bir hikmet, bir bakış kapılırdı."
Sayfa 107Kitabı okudu
Tarihten İbret Almak Bundan 30-40 yıl önce Moskova’daki Devlet Tiyatrosu’nun duvarlarında birdenbire büyük çatlaklar oluştuğu görülmüş. Temelden çatıya kadar yükselen bu çatlaklarla bütün binanın ansızın yıkılıp içinde bulunanlarla çevredekilerin ezilme tehlikesi başgöstermiş. Binayı inceleyen mühendisler,çatlakların nedenlerini
Beyaz Zambaklar Ülkesinde 'Bir Milletin Uyanışı' - Hayat Yayınları 1998Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.