Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gün batarken, tüneğime dönüyordum yeniden; ruh rüzgârlarının, rüyalarımın esip durduğu yüksek yerlere ulaşıyordum. Düştüğüm kötü durumlardan, yarım düzine büyümüş de küçülmüş çocuk sözcüğüyle ve yüz tane paralı askeri öldürerek intikam alıyordum. Ama ne yapsam nafileydi!
Sayfa 112Kitabı okudu
Büyümüş de küçülmüş gibi davrandığım vakit insanlar gerçekten öyle olduğum dedikodusunu çıkardılar. Tembellik ettiğimde tembelsin dediler. Kitap yazmayı beceremeyeceğimi düşündüğümde yazamayacağımı söylediler. Yalancı rolüne büründüğümde yalancı muamelesi gördüm. Zengin biri gibi yaşadığımda zengin oldum gözlerinde. Umursamaz numarası yapınca umursamaz sandılar beni. Ama gerçekten acılar içinde inlediğimde kimse bana inanmadı.
Reklam
"Nefret ederim büyümüş de küçülmüş bir çocuktan!"
Büyümüş de küçülmüş gibi davrandığım vakit insanlar gerçekten öyle olduğum dedikodusunu çıkardılar. Tembellik ettiğimde tembelsin dediler. Kitap yazmayı beceremeyeceğimi düşündüğümde yazamayacağımı söylediler. Yalancı rolüne büründüğümde yalancı muamelesi gördüm. Zengin biri gibi yaşadığımda zengin oldum gözlerinde. Umursamaz numarası yapınca umursamaz sandılar beni. Ama gerçekten acılar içinde inlediğimde kime bana inanmadı.
- Bu büyümüş de küçülmüş ayol! Her şeyi biliyor! diyerek, kimi fırlama çocukların eğitimlerinden çok er­ken vazgeçilmesi, onların dehalarının çok olumsuzca ve beklenmedik biçimde gelişmesine yol açıyor. O çocuk büyüyünce uzman bir hırsız oluyor ya da çok başarılı bir kiralık katil. Eğitimini sıkı tutalım, herşeyi hemen öğrensin diye, çocuğu bir eğitim kazanında fokur fokur kaynatmanın da sonuçları çok olumlu olmuyor. Hem gi­tar, hem ingilizce, hem dans, hem spor, hem sanat, hem bilgisayar, hem satranç, hem sanskritçe, biraz fransızca, az biraz zooloji öğrensin diye, çocuğa dört bir yandan yükleme yaptığınızda, çocuk hafif sersemle­yerek, giderek sendeleyerek ve ebeveynini çok şaşırta­rak, şizofren olabiliyor.
Sayfa 38 - Bilgi Yayınevi
“Nefret ederim büyümüş de küçülmüş bir çocuktan!”
Reklam
Çocuklara sadece yaşlarına uygun olan şeyler öğretilmelidir. Çoğu anne baba çocuklarının çok bilmişliklerinden hoşnutluk duyar; fakat genellikle böyle çocuklardan hiçbir şey olmaz. Bir çocuk zeki ve kurnaz olmalıdır, ama sadece bir çocuk olarak. Bir maymun gibi büyüklerinin tavırlarını taklit etmemelidir. Çünkü bir çocuğun kendisini yetişkinlere uygun ahlaki düsturlarla donatması kendi bölgesinin [hududunun] dışına çıkması ve sadece bir taklitçi olması demektir. O sadece bir çocuğun anlayışına sahip olmalıdır ve onu çok erken teşhir etmeye çalışmamalıdır. Çokbilmiş [büyümüş de küçülmüş] bir çocuk hiçbir zaman açık anlayış ve seziş gücüne sahip bir insan olmaz. Zamanın revaç bulmuş itiyatlarını takip etmesi, saçlarını taraması, sivri yakalıklar takması, hatta bir enfiye kutusu taşıması da bir çocuk için o kadar yersizdir. O böylelikle bir çocuk için uygun olmayan yapmacık tavırlar kazanacaktır. Kibar muhitler ve zümreler onun için bir yüktür ve o bir insan kalbinden bütünüyle yoksundur. Bu sebepten ötürü bir çocukta her türlü kendini beğenmişlik işaretlerine karşı erkenden savaşmayı kendimiz için bir vazife addetmeliyiz ya da daha doğru bir hareket tarzıyla ona kibirlenme [boş yere kendiyle övünme] fırsatı vermemeliyiz. Bu onlara ne kadar güzel olduklarını ve şu veya bu elbisenin ne kadar yakıştığını söyleyerek ve bir ödül olarak süslü püslü bir giysi sözü vererek çocukların önünde gevezelik eden insanların sayesinde kolayca yapılır. Güzel ve gösterişli giysiler çocuklar için uygun değildir. Temiz ve basit esvapların kendileri için yeterli olduğunu kabul etmeliler.
Sayfa 108Kitabı okudu
Hz. İsa, yetişkinlere çocukmuş gibi bakmak yöntemi!
İsa, etrafımızdaki insanlarla kendimizi eşit görebilmemiz için bize bir yol öneriyordu: yetişkinlere çocuklara baktığımız gibi bakmak. Yetişkinleri sanki onlar birer çocukmuş gibi ha­yal ettiğimizde, onların karakterlerine olan bakışımız köklü bir değişime uğrayabilir. Böylece, çocuklara gösterdiğimiz hoşgörüyü ve sempatiyi yetişkinlere de gösterebiliriz; ne de olsa çocukları "kötü" diye nitelemek yerine sevimli bir biçim­ de "yaramaz" deriz, ukala olduklarını iddia edip sinirlenmek yerine onları "büyümüş de küçülmüş" diye tanımlamayı se­çeriz. Bir çocuktan nefret etmek, uyuyan bir insandan nefret etmek kadar zor bir şeydir.
Sayfa 312Kitabı okudu
Bazen bu kitapların yazarlarının beni çok iyi anladıklarını hissediyorum, sanki bu hikâyeleri akıllarının bir ucunda beni düşünerek yazmış gibi geliyorlar. Öyle olmasa Roald Dahl'in hikâyelerindeki karakterlerle benim aramdaki benzerliği nasıl açıklayabiliriz ki? Büyümüş de küçülmüş talihsiz çocukların, akılsız aileleri ve akranları tarafından hor görülmeleri ve yok sayılmaları beni anlatmıyor mu?
Sayfa 38 - Nemesis KitapKitabı okudu
236 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.