- Bebek yükselen bir değer ... - Bunu 1 8. yüzyıldan sonra gözlemliyoruz. Paralel olarak, bebek bakımı tamamen bilimsel bir boyut da kazanıyor. Annelik ve bebeklik giderek daha fazla tıbbileştiriliyor ve anneler hekimlerin muhatabı haline gelerek, hekimler ile çocuklar arasında aracı görevi görüyorlar. Giderek, harfiyen uymakla yükümlü oldukları daha fazla öneri, hatta talimat almaya başlıyorlar. Bu takıntı, Fransa'da bebek ölümlerinin arttığı ve ülke genelinde doğum oranlarının azalmasından korkulmaya başlandığı 1900'lerde doruk noktasına ulaşmıştır. Anneler, hekimlerle birlikte bir tür çocukları kurtarma operasyonunda görevlendirilmişlerdir. Bebeklerini iyice yıkayıp temizlemeleri, güzelce emzirmeleri gerekir. "Anne Sütü" klinikleri, Pasteur'ün de yaşadığı bu dönemden kalmadır. Bu kliniklerde annelere bebeklerini mümkün olduğunca uzun süre emzirmeleri salık verilmiş ve biberonları sterilize etme yöntemleri öğretilmiştir. Vitaminlerden bahsedilmeye başlanmıştır. Annenin sorumluluğu büyüktür çünkü bebek milletindir.
İhtiyaç dahilinde bu dünyada varız. Tabii ihtiyacımız, var olabilmek için türlü yollar açmaktır. Milyarlarca olasılığın günden güne bizi var ettiğini, uyumadan önce yatakta dönerken aklımıza getirmeliyiz. Kaybettiğimiz ve kazandığımız her şeyin, her nesnenin ve kişinin varlığının temel sebebinin neden, nasıl ve nereden kaynakladığını düşünmek, insanın zihinsel manada kendisini Bilimsel Yönteme dahil etmesidir. Bilmeden de olsa İnsan Zihni temel fonksiyonlar bakımından Yarı Bilimsel bir süreci izler. Hatalar yapar. Yolundan sapar ve de doğru yola hızlıca zihninde oluşturduğu bir denenceyle devam eder. Bunun veri analizini her ne kadar doğrulama yoluna koymasa da,Malumun İlamı olmazmış düşüncesiyle hatamızı anlayarak, kendimizi tanımlama ve sonrasında tamamlama yoluna sokarız.Bu girizgâhı yaparken bahsetmek istediğim unsur; İnsanın eksik fakat olabilecek en güzel eksiklik taşıyan varlık olduğunu belirtmektir.
Reklam
Psikoloji alanındaki araştırmacılar elde ettikleri sonuçları, basılı ve elektronik ortamda erişilebilen bilim dergilerinde yayımlarlar. Ama çoğu insan, bilimsel araştırmalar medyadan -internetten, gazetelerden, magazinlerden ve radyo ve televizyondan- öğrenir.
Insan etkinlikleri içinde meydana geldikleri bağlamdan çok etkilenir bu durum bilimsel etkinlik için de geçerlidir. Biz, bilimi çok etkileyen en az bağlamın olduğunu söyleyebiliriz: Tarihsel bağlam, sosyo-kültürel bağlam, ahláki bağlam.
Baker, McFall ve Shoham'a (2008) göre klinik psikologların eğitim programlarında acil değişiklikler yapılmalıdır, tıpkı tibbi bilimsel bir temele oturtmak için 1900'lerin başında tıp eğitiminde köklü bir reformun yapılması gibi. Bilimsel bir temele dayanmadıkları sürece klinik psikologlar, günümüzdeki zihinsel ve davranışsal sağlık alanındaki önemlerini kaybetmeye devam edeceklerdir. Baker ve arkadaşları şuna inanmaktadırlar ki yüksek kaliteli, bilim odaklı öğrenim ve eğitim, klinik psikoloji eğitiminin temel özelliği olmalıdır, ve güçlü bir bilimsel temeli olmadığı sürece klinik psikoloji uygulamaları tatminkâr olmayacaktır.
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Reklam
60 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.