Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
... herkes ölüyor azar azar, hepimiz ölüyoruz, her saniye;sadece farkında değiliz.
Sayfa 179 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
ATSIZ'DA ASKERLİK-ORDU-SAVAŞ-DİSİPLİN 31 Ağustos 1962 tarihinde çıkan Millî Yol dergisinin 31. sayısını elimize alınca, İzmirli Türkçü gençler olarak ne kadar heyecanlandığımızı hatırlıyorum. Orta sayfada Atsız'ın "30 Ağustos ve Türk Ordusu" başlıklı yazısı yer alıyordu. Yazıyı defalarca okumuş, birbirimize aktarmıştık. O
Reklam
YETER SÖZ MİLLETİNDİR DİYEREK HER MAHALLEDE BİR MİLYONER ÜRETEN İHANETİ BİRAZ ANLATMAK İSTİYORUM Türk insanlık devrimi tamamlanmadan ve insanlık devrimini koruyacak bilinçte bir toplum yetiştirmeden apar topar çok partili dinci ve kinci ideolojileri yaymanın amacı neydi? Yakın tarih bilinci olmayan toplumların uzak tarih bilinci gelişmez.
Cüneyd-i Bağdâdî'nin Hikâyesi (atılan iftira"dır")
Şeyh Cüneyd-i Bağdadi [kuddise sırruhů), sefer dönemlerinde dünyayı gezerken bir gün yolu kâfir mezarlığına düştü. O gece orada kaldı. Na- maz için abdest aldı. Mezarlıkta bulunan bir kâfir çocuğu, onun namaz kıldığını gördü. Şeyhin yanına geldi. - Ey şeyh, sen kimsin? Dinin nasıl bir dindir? Bana öğret. Senin yaptığın işler hoşuma gitti. İçime
Sayfa 54 - Semerkand yayınlarıKitabı okuyor
Bir Gecelik Tutuklanma: 14 Mart 1973 tarihli Cumhuriyet gazetesinde Atsız'ın tutuklandığına dair bir haber vardır: "Yazar Nihal Adsız, hakkında kesinleşmiş bulunan bir yıl iki ay hapis cezası için çıkarılan yakalama müzekkeresi uyarınca Emniyet Müdürlüğü İnfaz Bürosu tarafından dün tutuklanmıştır." (Akgöz 2016: 232'den). 12/13
Alparslan Türkeş Yurda Dönüyor: 13 Kasım tasfiyesiyle yurt dışına sürgün edilen Türkeş ve arkadaşlarına dönüş izni çıkmıştı. Türkeş Avrupa'da arkadaşlarıyla, nasıl hareket edeceklerine dair bazı görüşmeler yaptıktan sonra Üsküp ve Selanik üzerinden Türkiye'ye döndü. Numan Esin'le birlikte Kapıkule'den giriş yaptı. Tarih 22
Reklam
13 Kasım tasfiyesiyle yurt dışına sürgün edilen Türkeş ve arkadaşlarına dönüş izni çıkmıştı. Türkeş Avrupa'da arkadaşlarıyla, nasıl hareket edeceklerine dair bazı görüşmeler yaptıktan sonra Üsküp ve Selanik üzerinden Türkiye'ye döndü. Numan Esin'le birlikte Kapıkule'den giriş yaptı. Tarih 22 Şubat 1963. Edirne ve aynı gün
Ey Müzzemmil (a.s.m.)! Dostlarınla oturuyordun. Sordun: “Bir kadın için en hayırlı durum hangisidir?” Kimse cevap veremedi. Daha sonra Hz. Ali, Fâtıma’ya dedi: “Ey Muhammed’in (s.a.v.) kızı! Bugün Hz. Resûlullah (s.a.v.) bize bir mesele sordu. Cevap veremedik.” “Ne sordu?” “Bir kadın için en hayırlı durum hangisidir?” “Bunun cevabını bilemediniz mi?” “Evet, bilemedik!” “Bir kadın için en hayırlı durum, (bir zaruret hâli hariç) onun yabancı bir erkeği görmemesi; yabancı bir erkeğin de onu görmemesidir.” Hz. Ali, eşinden aldığı cevapla yanınıza geldi. “Ey Allah’ın Resûlü! Siz bize bir mesele sormuştunuz, biz de bilememiştik. Bir kadın için en hayırlı durum, onun yabancı bir erkeği görmemesi; yabancı bir erkeğin de onu görmemesidir.” Buyurdunuz: “Bunu sana kim söyledi?” “Fâtıma.” “Doğru söylemiş; şüphesiz Fâtıma benden parçadır.”
Bana tutayım diye bir el uzanmış, kendi gölgem kendi gözlerimi kamaştırmış, az daha göremeyecekmişim; ellerim az daha uzanmayacakmış.
Sayfa 176Kitabı okudu
Sevgili Mektupkardeşim, Çoğunlukla karşılaşmayız bile seninle. Mektuplaşır dururuz. Yaklaşırız içten içe, konu komşu olur, eş dost olur, dertdaş sırdaş oluruz kendimize çaktırmadan. Muhtaç oluruz birbirimizin varlığına, birbirimizin ihtiyâcı oluruz. Harfler söze, sözler sohbete, sohbetler muhabbete dönüşür gel git. Muhabbetler sese, sesler vahye. Sen beni vâr edersin ben seni. Demden deme geçeriz mektup mektup, sen hiç olmadığın kadar sen olursun, ben bir de bakarım ta kendisiyim kendimin. Hep senin sayende. Bağlanır giderim güzel varlığına. Olur mu derler, olur, insan hiç görmediğini de özler; ben seni çok özlerim.
Sayfa 165Kitabı okudu
613 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.