Hayat çok güzeldir. Fakat geçici. Yaşamak çok cazip, fakat sonunda ölüm gerçeği. Her şeyi ile güzel bulduğu ve çok sevdiği dünyanın ve hayatın ne zaman biteceği, sonunun ne olacağını bilmemek Cahit Sıtkı'yı dehşete düşürür. Bu düşüncelerle "Otuz Beş Yaş" şiirini yazan Cahit Sıtkı, "Fanî Dünya" adlı şiirinde bu gerçeği
Sayfa 67
meşeler fısıldaşıyorlardı onlardan duydum "o ölecekti" diyorlardı lanetli mi oldun? dışarıda oturuyordum köpek havladı yönümü göremiyordum
Reklam
Bu kitabı seninle gönderiyorum Geçeceğin yerlerden Belki o da geçer diye: Gece ışıklarının fısıltıları altında Tarihi sokaklarında Senin Fransa'nın Simone,bu şiiri de oraya gönderiyorum Benim de bir parçam seninle gelsin diye.
Bodrum'da ancak gece 12'ye kadar elektrikler yanardı eskiden. Gece yarısı jeneratör dururdu ve şimdi sabahlara kadar süren o iğrenç şamatanın yerine; rüzgarın ve denizin sesi, daracık sokaklarda birbirlerine sarılıp yürüyen geç aşıkların fısıltıları duyulurdu eskiden.
Ben fısıltıları sevmedim hiç Avazım çıktığı kadar sevdim Avazım çıktığı kadar ağladım Susmak bana göre değildi Ben hep taştım, köpürdüm Ben hep coştum, çağladım
gözleriyle cellat
kalın mavi camdan bir duvara çarptım hay allah / gözleriniz değil miymiş üç gün üç gece oturdum resmini yaptım bir de baktım paletimde mavi boya bitmiş çünkü ne yeşim mavisi ne kum mavisiymiş gizemli yanı dolu / hayli karışık bir iş neden sonra lacivert anaforlar saptadım arada pırıltılar leylak rengi meneviş böyle göz mü olurmuş galiba karıştırdım korkulu bir yolculuk bu / bir cehenneme iniş mavi ala dönüşüyor biraz da mor yakaladım ince bir yürek telaşı bir göğüs geçiriş hayranlık korkuyla sanki yer değiştirmiş bir ıslık duyuyorum jilet gibi bilenmiş hain fısıltıları birden anlayamadığım sehpanızın altındayım idamıma hükmedilmiş
Reklam
116 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.