"Zaman hiç kesintiye uğramadan hep aynı şekilde akarsa, elimizden kaymaya başlar ve zaman duygumuz, yaşam duygumuzla öylesine bağlantılı ve iç içedir ki, bu duygulardan birinin zayıflaması demek, öbürünün de acı ve yıpratıcı bir deneyimden geçmesi demektir. can sıkıntısının kaynağı ile ilgili bir yığın yanlış düşünce dolaşır ortalıkta… can sıkıntısı denen şey, aslında, zamanın tekdüzeliğinin neden olduğu sağlıksız bir kısalmadır … Alışkanlık, zaman duygusu uykuya yatarsa ortaya çıkar ve insana gençlik yılları yavaş yavaş, daha sonraki yıllar ise gitgide hızlanarak akıp gidiyor gibi gelirse bu alışkanlık yüzündendir. yeni alışkanlıklar edinmenin ya da eskilerini değiştirmenin altında yatan şey, yaşamı korumak, zaman duygumuzu yoğunlaştırmak, zaman deneyimimizi yavaşlatmak ve böylece yaşam duygumuzu yenilemek arzusudur. "
Kim olursanız olun, gençlik yılları zordur. Lise adeta savaş alanıdır.
Reklam
İSTANBUL’DA KAL (A) MIŞ (TIK) ÇOCUKTUK-FENERBAHÇE Çocukluktan gençliğe, yılları hezeyansı bir coşkuyla kovalarken, Şimdilerde yıllar kovalar oldu sırayla; gençlik sonrasında çok manidar bir şekilde… Kimi seçilmiş hayatların akrep ve yelkovanı, gece karanlığına odaklanmış; Sanki kimi çocukluklar; O köstekli bozuk saat… O ilk öpüşte, o sıcak
Alphonse Karr, her bağlılığın iki tarafı olduğunu söyler; biri sever, diğeri sevilir, biri öper, diğeri yanağını uzatır.
Sayfa 32 - Şule Yayınları
Neden kendimizi diğerlerinden fazla severiz? Çünkü kendimizin daha iyi ve sevilmeye daha layık olduğunu düşünürüz. Eğer başkalarının daha iyi olduğunu düşünseydik onları kendimizden daha fazla severdik, ama bu asla olmaz
Şule Yayınları
Ama bence bir insanın durumuyla ahlaki faaliyetleri arasındaki uyumsuzluk, samimiyetinin en keskin kanıtıdır.
Sayfa 7 - Şule Yayınları-Kasım 2005 basımKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.