"Zaman hiç kesintiye uğramadan hep aynı şekilde akarsa, elimizden kaymaya başlar ve zaman duygumuz, yaşam duygumuzla öylesine bağlantılı ve iç içedir ki, bu duygulardan birinin zayıflaması demek, öbürünün de acı ve yıpratıcı bir deneyimden geçmesi demektir. can sıkıntısının kaynağı ile ilgili bir yığın yanlış düşünce dolaşır ortalıkta… can sıkıntısı denen şey, aslında, zamanın tekdüzeliğinin neden olduğu sağlıksız bir kısalmadır … Alışkanlık, zaman duygusu uykuya yatarsa ortaya çıkar ve insana gençlik yılları yavaş yavaş, daha sonraki yıllar ise gitgide hızlanarak akıp gidiyor gibi gelirse bu alışkanlık yüzündendir. yeni alışkanlıklar edinmenin ya da eskilerini değiştirmenin altında yatan şey, yaşamı korumak, zaman duygumuzu yoğunlaştırmak, zaman deneyimimizi yavaşlatmak ve böylece yaşam duygumuzu yenilemek arzusudur. "
İSTANBUL’DA KAL (A) MIŞ (TIK) ÇOCUKTUK-FENERBAHÇE
Çocukluktan gençliğe, yılları hezeyansı bir coşkuyla kovalarken,
Şimdilerde yıllar kovalar oldu sırayla; gençlik sonrasında çok manidar bir şekilde…
Kimi seçilmiş hayatların akrep ve yelkovanı, gece karanlığına odaklanmış;
Sanki kimi çocukluklar;
O köstekli bozuk saat…
O ilk öpüşte, o sıcak
Neden kendimizi diğerlerinden fazla severiz? Çünkü kendimizin daha iyi ve sevilmeye daha layık olduğunu düşünürüz. Eğer başkalarının daha iyi olduğunu düşünseydik onları kendimizden daha fazla severdik, ama bu asla olmaz