Şarlken ve Kanuni Mısır, Suriye ve Hicaz'ın ani fethi sonrası Osmanlı sultanları “Hâdimü'l-Haremeyni's-Şerefeyn” gibi dini unvanları ön plana çıkarip İslam dünyasının liderliğine soyunurken, Şarlken'in şahsındabirçok toprağın birleşmesi, Hıristiyan dünyasını (Universitas Christiana) tek bir hükümdar altında bir araya getirme projeleriniortaya
Şarlken ve Kanuni Mısır, Suriye ve Hicaz'ın ani fethi sonrası Osmanlı sultanları “Hâdimü'l-Haremeyni's-Şerefeyn” gibi dini unvanları ön plana çıkarip İslam dünyasının liderliğine soyunurken, Şarlken'in şahsındabirçok toprağın birleşmesi, Hıristiyan dünyasını (Universitas Christiana) tek bir hükümdar altında bir araya getirme projeleriniortaya
Reklam
Sen onlara sırf Allah’ın lutfu sayesinde yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onların bağışlanmasını dile, iş hakkında onlara danış, karar verince de Allah’a güven, doğrusu Allah kendisine güvenenleri sever. Al-İmran 159
“Bir gece Allah’ın elçisi gelip bizleri cennetin yedinci katındaki yüce tahtın önüne çıkardı .Orada Allah,” İbni Sabbah peygamberimiz ve elçimizdir,” buyurdu. “Bahçelerimize iyi bak. Sonra da dünyaya dönüp kalenin içine aynısını inşa et.Güzelleri topla ve onlara benim adıma huriler gibi davranmalarını emret. Bu bahçelere dava uğruna en cansiperane savaşan yiğitleri yolla. Bu bahçelerin cennet olduğuna inanmalarını sağla. Onların mükâfatı bu olsun. Çünkü hayattayken peygamberden ve senden başka kimseye krallığımızın sınırlarını aşıp gerçek cenneti görme lütfu verilmemiştir.Ama senin bahçelerin bizimkilerin tıpatıp benzeri olduğu için içeri girmelerine izin verilen ziyaretçiler en ufak bir şeyden bile mahrum kalmamış olacaklar. Yeterince inançlılarsa da öldükelerinde ebediyen İkamet edecekleri gerçek cennetimize alınacaklar .”Allah böyle buyurduğu ve biz de onun emrini yerine getirdik.”
Sayfa 241Kitabı okudu
Kurtarıcı, İsa örneğinde olduğu gibi, insanları dünyanın katı kalpli riyakârlığı ve katılığından kurtarabilir. Ya da yine, kurtuluş Aziz Paul ve bir parça farklı olarak Augustine ve Luther örneklerinde olduğu gibi insanın belirli kanun yükümlülüklerini yerine getirmesinin imkânsızlığını fark edișinden doğan, günahla ilgili baskıcı bilinçten kaynaklanabilir. Sonuçta kurtuluş, Augustine'de olduğu gibi bireyin kendi günahkâr doğasının sonsuz bozulmuşluğundan olabilir. Tüm bu durumlarda kurtarıcı, insanı iyi bir tanrının lütfu ve sevgisi içindeki güvenli bir sığınağa yükselmesine rehberlik eder.
Sayfa 310 - Yarın YayınlarıKitabı okudu
Türk öykücülüğünde, 70'den 80'e uzanan, yenileşme dönemi eserleri:
Şükran Kurdakul (Tanığın Biri, 1970); Kemal Bekir (Fatma Hanım'ın Erik Ağacı, 1970); Mustafa Kutlu (Ortadaki Adam, 1970); Şevket Bulut (Alkarısı, 1971); Fethi Savaşçı (İş Dönüşü, 1972); Sevinç Çokum (Eğik Ağaçlar, 1972): Lütfi Kalell (Dişliler Arasında, 1973); Şükrü Bilgiç (Yaşamaya Sevdalı, 1974); Mustafa Balel (Kurtboğan, 1974); Burhan Günel (Sevgi Bağı, 1974); Durali Yılmaz (Söylenmeyen, 1975); Oğuz Atay (Korkuyu Beklerken, 1975); Muzaffer İzgü (Bando Takımı, 1975); Ömer Faruk Toprak (Karşı Pencere, 1975); Hakkı Gümüştaş (Suları Salıvermek, 1975); Haydar Koyunoğlu (Dilşo ile Dilse, 1976); Yüksel Pazarkaya (Oturma İzni, 1977); Celal Özcan (Gökova'nın Yalazları, 1977); Abbas Sayar (Yorganımı Sıkı Sar, 1977): Ruşen Hakkı (Sokağın Ucu Deniz, 1977); Tahir Abacı (Gelin Ömrümüz, 1977); Mehmet Semih (Dünyanın En Haksız Yere Dayak Yiyen Adamı, 1977); Mehmet Güler (Ak Badanalı Ev, 1977); Kemal Ateş (Çürük Kapı, 1978); Abdullah Nefes (Sürgün, 1979).
Sayfa 35 - CEM YAYINEVİ
Reklam
110 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.