Her zaman kendime sorardım: neden noktaların, doğruların eğrilerin -ister düzlem, ister uzay şekiller olsun- koordinatları var da daha mükemmel bir varlık olan insan ve onun ayrılmaz bir cüzü olan hayatın koordinatları yok? Bu mesele, hayatımı zehir eder; fakat, mevzu hakkındaki bilgisizliğim ve yetersizliğim elimi kolumu -nasıl yapıyordu bunu
Aydınlığı karanlık takip ederdi. Düzeniyse karmaşa... Bazıları yaratır...bazıları yok eder.
Sayfa 308 - Altın Kitaplar Yayınevi /12.BasımKitabı okudu
Reklam
Dedem anlatıyor, biz sesin gittiği yere doğru yol alıyoruz. Ses nereye, adımlar oraya. Kulaklarımız görmeye başlıyor. Ilk ve son defa bu zifiri karanlık gecede "İşitmek, görmekten evvel gelir." sözüne hak verdim. Kulaklarım üşüse de karanlık da olsa görüyorlardı. Evet sesi takip ederek yürüyorlardı. Yoksa yolu nasıl bulabilirdik.
Görünmeyen
İnsanlar bizi görmezler ama biz insanları görür,hal ve hareketlerini takip ederiz.Arzu,kan ve cinayetin karanlık çağı yeryüzünde hüküm sürüyor.
Sayfa 92 - Stabil Yayınları/1.Baskı/2021Kitabı okudu
Türkiye gibi boynunu Avrupa'ya uzatmış, ancak kıçı açıkta kalmış bir ülkede yaşayanlar için Amerika zaten uzak, renkli, pırıltılı bir hayaldi ve hayal perdesine düşen ışığı da tabii ki renkli ola- caktı. Oysa Türkiye'de, kavruk kalmış bir coğrafyanın gazete- lerinden birinde, mesela Akşam gazetesinin sarı sayfalarında, karanlık fotoğraflarla çevrelenmiş küskün haberleri okuyup da iki ay önce battığında seksen sekiz kişiye mezar olan Dumlupınar denizaltısının akıntı nedeniyle takılamayan kurtarma çanına kafayı takıp, Kore'de bitmeyen çarpışmalarda boş yere ölen Türk askerlerine üzülürken, İnönü'yle, Menderes'le siyah beyaz bir hayatın vurdulu kırdılı sahnelerinde ucuz bir figüran estetiğiyle yuvarlanıp giderken alıştıkları hayatın, birden Ayhan Işık'ın beyazperdedeki tıraşlı yüzüne vuran ışıkla da olsa renklendiğine inanmak zordu.
Karanlık adam düşleri gördüğümüzde, her zaman dengeyi sağlayan ve bize yardım etmek için bekleyen karşıt ve dolayısıyla da dengeleyici bir güç olduğunu unutmamamız çok önemlidir. Yok ediciyi dengelemek için vahşi enerjiyi harekete geçirdiğimizde, hemen ortaya çıkıveren kimdir, tahmin edin? Yok edicinin ördüğü çitler, duvarlar ya da engeller ne olursa olsun, Vahşi Kadm onların üstünden başmı uzatır. Bir retablo [dinsel resim] gibi duvara asılacak bir ikon değildir o. Her yere, her koşulda bizle gelen cardı bir varlıktır. O ve yok edici, çok çok uzun bir zamandan beri birbirlerini tanırlar. Vahşi Kadm onu düşler; öyküler, masallar ve bütün hayatları boyunca onu takip eder. Yok edici neredeyse, o da oradadır, çünkü Vahşi Kadın, onun yok edişlerini dengeleyendir.
Ayrıntı Yayınları
Reklam
902 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.