Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nazilerin o insanları nereye götürdüklerini görmek zorundaydık.
Mahkumlardan oluşan sıra kasabanın dışına yöneldiğinde saklandığımız yerden çıktık. Kamyonlar çoktan sokaklardaki cesetleri yüklenip gitmişlerdi ama sinekler hala uçuşuyordu. Karanlık bir ormanda kaybolmuş çocuklar gibi ·her gölgeden ürküp her sesle yerimizde sıçrayarak kalbimiz korkuyla dol­muş halde ilerledik. Ne yapmamız gerektiğini konuşmamız gerekmiyordu. Nazilerin o insanları nereye götürdüklerini görmek zorundaydık. Cesaret edebildiğimiz kadar yakından takip ettik. Ancak daha kasabanın dışına çıkmamıştık ki silah sesleri duyuldu. Bir garajın duvarına yaslanarak bekledik. Her silah sesiyle vurulanlar bizmişiz gibi yerimizde sıçrıyorduk. Silah sesleri uzun süre devam etti -gerçekten çok uzun süre ve en sonunda kesildiğinde hiç konuşmadan otobüs durağına ilerle­dik. Ölü kadınlar gibi yürüyorduk, ruhlarımız parçalanmıştı. Gördüklerimiz hakkında konuşmadık. O zaman bu konu­yu konuşmak küfürden bile beter bir şeydi. O kadar kötü bir şeye şahit olmuştuk ki ölümcül bir kutsallık kazanmıştı! Kö­tülüğün mucizesiydi! Gördüklerimizi kelimelere dökmek mümkün değildi, biz de konuşabileceğimiz zaman gelene ka­dar gördüklerimizin anısını güvenle sakladık. Zamanı geldi­ğinde onlara gösterip şöyle diyecektik, "İşte! Bu bir insanın yapabileceği en kötü şey!"
Sayfa 121 - Say Yayınları, 1.Baskı 2009 İstanbulKitabı okudu
Gözyaşlarımın kendilerine ait bir sesleri vardı ve gözlerimden değil, kalbimin en derin, en karanlık köşesinden çıkıyorlardı, benim bile doğru düzgün bilmediğim bir hikaye anlatıyorlardı bana. İşte oradaydım, zifiri karanlığın ortasında ilerleyen bir salın üstündeydim; uzakta, ufuk çizgisinde, bir deniz fenerinin ışığını görebiliyordum, onu takip edersem karaya ayak basacaktım, azgın deniz izin verirse, çok geç kalmadıysam...
Reklam
Her fikir seni büyüsüne takıp sürüklüyor. Bunu bildiğin için, dışarıdan gelen tesirlere kafanla değil, inadınla mukavemet ediyorsun. Bu inat nedir bilir misin? Şahsiyetsizliğin yerini alan kör ve karanlık bir benlik duygusudur. İnsanı saadete de, felâkete de götürebilir. Önünü görmediği için düzlükle uçurum arasındaki farkı, adımını attıktan sonra anlar.
Sayfa 138
Bana bahşedilen, hayatın içimde duyduğum sesini takip etmek; anlamını ve amacını tam bilemesem de, beni neşeli yollardan alıp giderek daha karanlık, daha belirsiz yollara götürse de, bu sesi takip etmek.
Çalıkuşu
"Yağmurların içinde, önümdeki fenerin donuk izini takip ederek birçok dar, karanlık sokaktan geçtim. Hiçbir şey hissetmiyor, hiçbir şey duymuyor, sele düşmüş bir yaprak gibi iradesiz sürükleniyordum."
Feride Kamran
Bana bahşedilen, hayatın içimde duyduğum sesini takip etmek; anlamını ve amacını tam bilemesem de, beni neşeli yollardan alıp giderek daha karanlık, daha belirsiz yollara götürse de, bu sesi takip etmek.
Reklam
Bu inat insanı ,saadete de, felakete de götürebilir
•~• Her fikir seni büyüsüne takıp sürüklüyor. Bunu bildiğin için, dışarıdan gelen tesirlere kafanla değil, inadınla mukavemet ediyorsun. Bu inat nedir bilir misin? Şahsiyetsizliğin yerini alan kör ve karanlık bir benlik duygusudur. •~•
Her fikir seni büyüsüne takıp sürüklüyor. Bunu bildiğin için, dışarıdan gelen tesirlere kafanla değil, inadınla mukavemet ediyorsun. Bu inat nedir bilir misin? Şahsiyetsizliğin yerini alan kör ve karanlık bir benlik duygusudur. İnsanı saadete de, felâkete de götürebilir.
Evren karanlık bir ormandır. Her medeniyet ağaçların arasında gezinip takip eden silahlı bir avcıdır, tıpkı bir hayalet gibi, yolunu engelleyen dalları kenara iterek sessizce yürümeye çalışır. Nefesini bile itinayla alıp verir, avcı dikkatli olmak zorundadır. Çünkü ormanın her yerinde onun gibi gizli avcılar vardır. Eğer başka bir avcı, bir melek veya şeytan, bir bebek veya sendeleyen yaşlı bir adam, peri veya tanrı gibi başka bir hayat bulursa yapabileceği tek şey vardır; ateş açmak ve ortadan kaldırmak. Bu ormanda, cehennem diğer medeniyetlerdir. Kendini gösteren diğer canlı varlıkları hemen ortadan kaldırmaya çalışan sonsuz bir tehdittir her medeniyet. Bu, kozmik medeniyetin resmidir işte. Fermi Paradoksu için açıklamadır.
Sayfa 566Kitabı okudu
aşkla çiçekleniyordum ve diyordum ki: "bir sevgiliye gönül verenler onu incitmeye kastetmesinler gitsin, gözlerim takip ediyor onu gitsin, aşkım korur onu" âh gittin, yoksun şimdi sen ve günbatımı yolun göğsüne yayıyor gölgesini kederin karanlık tanrısı yavaşça ayağını koyuyor bakışlarımın mabedine her duvara yazıyor karanlık âyetlerini
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.