Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
TEK KELİMEYLE ".. KALMADI "
1 Bu fenâ bezminde asla şimdi râhat kalmadı Gussa vü ģamdur bütün dillerde safvet kalmadı 2 Var imiş evvel kemâl ehline hüsn-i iltifât Kaldı zilletde hele erbâb-ı himmet kalmadı 3 Old 'âlî bu ne hikmetdur edânî zümresi Âkîl-i sencideye 'âlemde rağbet kalmadı 4 Münzevi oldi 'umumen 'ârif-i esrâr-ı Hâk Görinür bu arsada sâhib kerâmet kalmadı 5 Oldi memlû yer-be-yer șûr u fesadat ü nîzâ Nâs içinde zâhir olmadık alâmet kalmadı 6 İrtişâ semtine ma'il zabitânın cümlesi Toldi cevr ile cihân rahm u 'adalet kalmadı 7 Hisset ile oldi me'lûf mâlik-i dînâr olan Ağniyâda şimdi Sıdkî hîç sahâvet kalmadı
Ali Kemal Bey'in Genelgesi
Mustafa Kemal Paşa büyük bir asker olmakla beraber günümüz siyasetini o kadar iyi bilmediği için, büyük yurtseverlik ve gayretine rağmen, yeni görevinde asla başarılı olamadı. İngiliz Olağanüstü Temsilcisinin istek ve ısrarıyla görevden alındı ve bundan sonra yaptıkları ve yazdıklarıyla da bu kusurlarını daha çok açığa vurdu.
Sayfa 23 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Herkesin hayatın belli döneminde kendisine sorması gereken soru..
“Sahi bre Ali, yaşamamız, ölmekten bu kadar korktuğumuz, yaşamak ne işe yarıyor? Uğruna bu kadar alçaldığımız, zulmettiğimiz, haram yediğimiz, insan öldürdüğümüz yaşamak ne işe yarıyor?
Sayfa 75 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Burada gözledim doldu...
“Mustafa Kemal, “Ah Selanik, seni bir daha Türk olarak görecek miyim?” dedi. Baktım, ağlıyordu. O altın sarısı saçlarını okşadım. Teselli etmeye çalıştım. Ben Mustafa Kemal'in, bütün müşterek hayatımız boyunca bu derece duygulandığını bir daha hiç görmedim.” (Anlatan: Ali Fuat Cebesoy )
Kemal adresimi bilmiyor. Mektebi var gelemiyor da. Gelmek istediği de şüpheli ya zaten.
ŞİKÂYET SEBEBİ, UMUMÎ GAMDIR BİZDE...
***** Bâis-i şekva bize hüzn-i umumîdir Kemâl! Kendi derdi gönlümün billâh gelmez yâdına... *****
Sayfa 73 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Nâmık Kemâl'in Bazı Şiirleri, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
NÂMIK KEMÂL'DEN BİR GAZEL...
***** Tâ ebed merd olmağa ahd eyledim şânımla ben Hüccet-i nâmûsumu imzâladım kânımla ben İzz-i dâreyni fedâdır maksadım İslâm için Halkı temin eylerim dînîmle îmânımla ben *****
Sayfa 72 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Nâmık Kemâl'in Bazı Şiirleri, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
*NAMIK KEMAL ve "KABR-İ SELÎM'İ EVVELİ ZİYÂRET" ŞİİRİ
Meğerki kalb-i selim'in tecessüm etmiştir Nedir bu kubbedeki tavr-ı heybet ü azamet Mehâbete mütehaccir misâl-i hevl-engîz Hilâfet-i müteâlî semâ-yı kudsiyyet Yarıldı taş yüreği gayz ile Hülâgû'nun Edince sende Hilâfet kemâline avdet Hilâfet ile emânâtı sen getirmiştin Senin mezarın olur şimdi Kâbe-i hâcet
Sayfa 71 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Evrak-ı Perişan, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
NÂMIK KEMÂL ve YAVUZ SULTAN SELİM (SULTANLARIN TACI)
Nâmık Kemâl, Bereketzâde İsmail Hakkı Bey'le olan sohbetine şöyle devam eder: - "Bereketzâde, bir de gönlümün sultanı olan Yavuz sultan Selim var. Onun her adımı, apayrı bir safhadır..." İsmail hakkı bey sormuş: - "Üstadım, Yavuz Selim'in ayrı hususiyetleri mi vardı?" - "Efendim, büyük ecdadımız, padişahlarımız, cihangîr devletimizin sultanlarıdır. Yavuz ise bunların tacıdır. Ben Yavuz'un her şeyini severim. Yavuz Selim deyince, içimde bir heyecan fırtınası dalgalanmaya başlar
Sayfa 71 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Yavuz Sultan Selim, Sultanların Tacıdır!, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Deniz Gedikli Hazırlama Okulu'nda Türkçe öğretmenliği yapabilen, 16 Temmuz 1934'te dergisi (Orhun) de kapatılan, 1934-1943 yılları arasında dergi çıkaramayıp sadece birkaç kitap ve broşür yayımlayabilen Atsız'ın, Atatürk devrindeki kraldan fazla kralcıların, dalkavuk ve şakşakçıların hışmına uğradığı muhakkaktır. Dalkavukluk ve riyadan nefret eden, Orhun'daki yazılarında da bunu dile getiren Atsız'ın 1941'de yayımladığı Dalkavuklar Gecesi adlı küçük roman, hiç şüphesiz onun bu hayat tecrübesinin sonucu olarak Atatürk devri dalkavuklarını hicvetmek için yazılmıştır. Hatti kralı Subbiluliyuma'nın çevresindeki dalkavuklar, Atatürk'ün çevresindeki dalkavuklardır. Atsız, Atatürk'ün etrafını saran bazı kişilerin isimlerini ters çevirerek romanının kahramanları yapmıştır. İlânasam (Hasan Âli), İrdas (Sadri Etem), Ziza (Şevket Aziz Kansu) gibi. Romandaki Hatti kralını Atatürk olarak yorumlayıp bunu Atsız'ın Atatürk karşıtlığına delil olarak göstermek bence doğru değildir. Dalkavukların hicvedilebilmesi için romana bir kralın dâhil edilmesi, kurgu açısından bir mecburiyettir. Ayrıca hemen hemen bütün kahramanların adlarından onların kimliklerine ulaşmak mümkün iken Subbiluliyuma adından Mustafa Kemal Atatürk adını çıkarmak mümkün değildir. Üstelik romandaki kralın bir de oğlu vardır...
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.