Rasulullah(s.a) Rey ve İçtihadla da Amel Etmiştir
Bu hadisler de Rasûlullah'ın (s.a) rey ve ictihadla amel ettiğini göstermektedir. Netice: Rasûlullah (s.a) yirmi üç yıllık peygamberlik hayatında sadece alıcı-verici bir cihaz gibi kalmamış, Kur'ân-ı Kerîm'i tefsir, tatbik, temas etmediği meselelerin hükümlerini teşri, anlaşmazlık sonucu hükmüne müracaat edenler arasında hüküm, İslâm devletini tesis ve idare... gibi bir kısmı ictihada dayalı tasarruflarda bulunmuştur. Ancak O'nun ictihadının,isabetsiz olduğu takdirde Allah Teâlâ tarafından tashih edilmek gibi bir imtiyazı vardır. Çünkü O, "insanlara iyi örnek olmak", 22 "neyi emretmişse tutulmak ve neyi yasaklamışsa terkedilmek"23 üzere gönderilmiş, ve kendisine itaatin Allah'a itaat olduğu bildirilmiştir. 24
Sayfa 41 - 22-33/21 , 23-59/7 , 24-4/80Kitabı okudu
Tûr Sûresi, 52:29-43.
"Sen öğüt vermeye devam et. Rabbinin sana verdiği peygamberlik nimeti hakkı için, sen ne bir kâhinsin, ne de bir mecnun. • Yoksa onlar "O bir şâirdir, biz onun başına gelecek felâketi bekliyoruz" mu diyorlar? • Sen "Bekleyedurun," de. "Ben de sizinle beraber bekliyorum." • Onlar akıllarını kullanarak mı bunu söylüyorlar, yoksa onlar sırf bir azgınlar gürûhu mudur? • Yahut Kur'ân'ı kendisi mi uydurdu diyorlar? Doğrusu onların îmân etmeye niyetleri yoktur. • Eğer doğru söylüyorlarsa, Kur'ân'ın benzeri bir söz getirsinler. • Yoksa onlar bir yaratıcı olmaksızın mı yaratıldılar? Veya kendi kendilerini mi yaratıyorlar? • Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattı? Doğru onların düşünüp îmân etmeye niyetleri yoktur. • Yoksa Rabbinin hazineleri onların yanında mı? Veya kâinatın tedbir ve idaresini onlar mı ele geçirdi? • Yoksa göklere çıkıp da gök ehlinin haberlerini dinlemek için bir merdivenleri mi var? Öyle ise dinleyicileri, işittiklerine dair açık bir delil getirsin. • Yoksa kız çocukları Onun, erkek çocuklar da sizin mi? • Yoksa sen onlardan bir ücret istedin de onlar ağır bir borç altına mı girdiler? • Yoksa gaybın ilmi onların yanında da oradan mı alıp yazıyorlar? • Yoksa sana bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Fakat o kâfirler tuzağa düşecek olanların tâ kendileridir. • Yoksa onların Allah'tan başka bir ilâhı mı var? Allah onların ortak koştukları şeylerden münezzehtir."
Reklam
Şüphesiz, şizofreniyi bilenler için, bunda bir anlam vardır;)
İlginç olanı peygamberlik olayı, Yahudilerden Asurlulara geçmiş. Çiviyazılı metinlere göre bu düşünce Asur ve Filistin'de politik ve ekonomik krizlerle başlamış. Asur'da Tanrıdan bir insan (peygamber) yoluyla alınan haberler tabletlere yazılmış. Onlara göre Tanrı ile iletişime giren insanlar çeşitli şekilde trans haline giriyorlar. Bu kimseler aslında aşağı tabaka sayılıyor ve büyücülükle bağlanıyor. Konuşan Tanrıça ise, onun ağzından söyleyen de kadın oluyor. Özellikle Aşk Tanrıçası İştar'dan haber getirenler. Bunlar ya Tanrılardan üçüncü şahıs olarak buyruğunu alır veya birinci şahıs olarak kendisini, konuşan Tanrı ile bir yapar. Kur'an'da aynı ifadeyi buluyoruz. Allah bazen üçüncü şahıs olur, bazen doğrudan konuşur.
Sayfa 15 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Ancak şu şekilde ki اذا تعنى o bir şey temenni edip arzuladığı zaman, temenninin asıl anlamı, gönlün arzu ettiği şeyi kişinin kendi içinde, hayalinde şekillendirip canlandırmasıdır. Zihinde canlandırılmış olan bu tabloya "ümniyye" veya "münye" denilir ki, Fransızca "ideal" diye tabir edilir. Son zamanlarda bu kelime felsefede hayli önem kazanmış ve idealizm adı ile bir felsefe ekolünün oluşmasına kaynak görevini yapmış ve sanki uydurma olduğunun belli olması için dilimize terceme edilirken "mefkûre" kelimesi uydurulmuş ve her tarafa yayılmış. Şu halde temenni bir ümniyye beslemek, bir mefkûre kurmak demek olur. İdealistler bütün gerçeklerin aslının, "benlik" de olduğunu varsaydıkları için, nefsin istek ve arzusunu her gerçeğin temel taşı gibi görmek isterler. Bu yüzden hayatta başarılı olmuş büyük adamları hep idealci (idealist) kabul ederler. Bununla ulûhiyyet ve nübüvvet meselesini de çözdüklerine inanarak peygamberi bir ideal kurmuş, bir müddet programını yapmakla uğraşmış, sonra da peygamberlik davasıyla ortaya atılmış bir idealist gibi göstermek isterler. Fakat Kur'ân özellikle bu âyetle anlatıyor ki, peygamberlik bir arzu bir temenni işi değildir. "O hevadan (kendi nefsinden) söylemiyor; Kur'ân sadece bir vahiydir, ancak vahyolunur" (Necm, 53/3-4) âyetiyle anlatılan peygambere temenni yakışmaz, çünkü vahiy tamamen hakkın emridir. Ümniyye'ye ise şeytan karışır.
Sayfa 497Kitabı okudu
Peygamberlik olayı Yahudilerden Asurlulara geçmiş. Çiviyazılı metinlere göre bu düşünce Asu ve Filistin'de politik ve ekonomik krizlerle başlamış. Asur'da Tanrısdan bir insan (peygamber) yoluyla alınan haberler tabletlere yazılmış. Onlara göre Tanrı ile iletişime giren insanlar çeşitli şekilde trans haline giriyorlar. Bu kimseler aslında aşağı tabaka sayılıyor ve büyücülükle bağlanıyor. Konuşan Tanrıça ise, onun ağzından söyleyen de kadın oluyor.
Sayfa 20
Ankebût Sûresi 25, 26, 27. Âyetler
25. İbrâhim onlara şöyle demişti: "Sizler, sırf dünya hayatında aranızdaki sevgi (ve çıkar) ilişkisini sürdürmek için Allah'ı bırakıp kendinize birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet gününde birbirinizi tanımayacak, birbirinize lânetler yağdıracaksınız. Varacağınız yer cehennemdir; hiçbir yardımcınız da olmayacaktır." [Âyetten
Sayfa 398Kitabı okudu
Reklam
Diğer ümmetler için de durum böyledir. Kim Hz. Peygamber'in, ayın ikiye bölünmesi, taşların tesbíh etmesi, parmaklar arasından su fışkırması ve bütün Arap ediplerine meydan okuduğu halde Kur'ân'ın benzerinin vücuda getirilmesinden aciz kalınması gibi tabiat üstü mu'cizelerini, sıfatlarını ve peygamberlik için ortaya çıkışını tevatüren işittikten sonra onu tekzip eder, ondan yüz çevirir, kulak ardı eder, üzerinde düşünüp kafa yormaz ve bütün bu mu'cizelerini duyduktan sonra hemen onu tasdik edivermezse o kimse münkirdir; tekzipcidir. Bundan dolayı kâfirdir.
Hz.Hüseyin(r.a)
Hz Hüseyin, peygamberlik gibi şerefli bir görevin verildiği bir aileye mensubiyetinden dolayı da Hak teala'ya şükretti. Kendilerine Hakk'ı işitecek kulak, Hakk'ı görecek göz, Hakk'ı anlayacak kalp verdiği, kur'an-ı Kerim'i öğrettiği ve dinde derin bilgi sahibi kıldığı için de cenab-ı Hakk'a tekrar hamdetti. Bütün bunların şükrünü eda edebilme gücünü İhsan etmesi için Allah'a dua etti
Sayfa 132Kitabı okudu
241 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.