En başta ruhumu tanı isterim zira ben biriyle tanıştığımda ilk olarak ruhunu merak ederim.
Sayfa 231Kitabı okudu
Kadınlarda her şeyden evvel görmek ve tanımak merakı uyanır. Bu merak hissi kadın için uçurumun ilk adımıdır.
Reklam
Aşk mı? Para mı?
İsmail Tayfur Hacer’e; “Bir hevesiniz size bu evlenmeyi istetmiş. Sizi sevmiyorum, hatta sizi sevmek değil, zengin olduğunuz için sizden nefret ediyorum. Fakir evimde sokakta bulunmuş, çamurdan çıkarılmış zavallı bir kız vardır ki, hayatım ona adanmıştır; dünyadaki emellerim onda toplanmış, onun bir bakışında bir araya gelmiştir. Ama siz, aklınıza koymuşsunuz, o kızı mutsuz edeceğim, sizi mutlu etmeye çalışacağım, işte bu evlenmeyi yüz bin liranıza satıyorum.” Diyebilecek mi ilerleyen sayfalarda göreceğiz. “Merak ettim doğrusu”
Sayfa 55 - Karbon KitaplarKitabı okudu
Oysa mevcut gerçekliği somut olarak ortaya koyacak kanıtlar yoktur ve asla da olmayacaktır. -Tanrının varlığını kanıtlayabilmenin mümkün olmaması gibi. Gerçeklik bir inanç nesnesidir, tıpkı Tanrı gibi. Kendisine inanılmaya başlandığı anda, gerçeklik de ortadan kaybolmaya başlamaktadır. Örneğin Tanrının varlığından kuşkulanılmaya ya da kendiliğindenmiş gibi algılanan bir gerçekliğe olan saf inanç yitirilmeye başlandığı anda inanmak bir tür zorunluluğa dönüşmektedir. İşte bu anlamda bir tür düşsel şeye dönüştürdüğümüz gerçeklik, sanki giderek buharlaşıp ortadan kaybolmaktadır. Zira bizde bu gerçeğe inanacak hal, mecâl kalmamıştır. Hattâ bu gerçeğe inanacak arzu ve istek bile yoktur. Gerçeklik ve hakikat tutkularımız uçup gitmiştir. Geriye bu gerçeklikle hakikate inanma görevi kalmıştır.
Ölüm güzel şeydir
"Bu hikayeyi neden merak ediyorsun" dedi hiç bana bakmadan. "Merak ediyorum, ama nedenini bilmiyorum." "Merak ediyorsun, zira ölümü bilmiyorsun." dedi. Doğru söylüyordu. Bilmiyordum ben ölümü. "Ölüm güzel şeydir." dedi. Anlayamadım. Sadece sustum ve utandım belki de. "Ölümü" dedi, "ölümü öğrendiğin vakit yine gel. O zaman sana anlatacağım. " Ve gitti.
Sayfa 74 - Nesil Yayınları
" Bunu izah edemeyeceğimi biliyorum; yalnız, o zamana kadar hiçbir kadında görmediğim garip, biraz vahşi, biraz mağrur ve çok kuvvetli bir ifade vardı. Bu çehreyi veya benzerini hiçbir yerde, hiçbir zaman görmediğimi ilk andan itibaren bilmeme rağmen, onunla aramızda bir tanışıklık varmış gibi bir hisse kapıldım. Bu soğuk yüz, bu siyah kaşlar ve onların altındaki siyah gözler; bu koyu kumral saçlar ve asıl, masumluk ile iradeyi, sonsuz bir melal ile kuvvetli bir şahsiyeti birleştiren bu ifade, bana asla yabancı olamazdı. Ben bu kadını yedi yaşımdan beri okuduğum kitaplardan, beş yaşımdan beri kurdum Hayal dünyalarından tanıyordum. Onda Halit Ziya'nın Nihal' inden, ve Vechi Bey'in Mechure'sinden, Şövalye Buridan'in sevgilisinden ve tarih kitaplarında okuduğum kleopatra'da, hatta mevlit dinlerken tasavvur ettiğin, Muhammed'in annesi Amine Hatun'dan birer parça vardı. O benim hayalimdeki bütün kadınların bir terkibi bir imtizacıydı."
Sayfa 55 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
1.000 öğeden 331 ile 340 arasındakiler gösteriliyor.